Basın özgürlüğünde dünyada 157. sıradayız

CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü öncesinde, yayınladığı raporla Türkiye'de medya sektörünün içinde bulunduğu duruma ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Kılıç'ın hazırladığı rapora göre, medya, 17 yılda çökertildi

ANKARA (ANKA) - 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü öncesinde, CHP'den medya sektörünün içinde bulunduğu krize dikkat çeken çarpıcı rapor. Kendisi de medya sektöründe uzun yıllar görev yapan CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, medyanın AKP iktidarında 17 yıldır büyük bir çöküşün içine girdiğini savundu. 10 BİN GAZETECİ İŞSİZ  Yüzde 30 işsizlik oranı ile gazetcilik mesleğinin işsizlikte Türkiye'de ikinci sırada yer aldığını belirten Kılınç, son 10 yılda işsiz kalan gazeteci sayısının 10 bini aştığını bildirdi. 2019 yılında  100’den fazla günlük yerel gazete ile Türkiye genelinde uydu üzerinden yayın yapan 215 televizyon kanalının kapatıldığını bildiren Yüksel Mansur Kılınç, "Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 180 ülke arasında, 2002’de 99. sırada olan Türkiye, 2019’da 157. sıraya gerilemiştir" dedi. SARAY MEDYASINA DÖNÜŞTÜ Türkiye'de etkin konumda bulunan medya organlarının, Anayasa değişikliği ile ‘Saray Medyası’ na dönüştüğünü vurgulayan Kılınç, iktidarın hedefinin tüm medyayı tek adamın sesi haline getirmek olduğunu öne sürdü. "Tek adam rejimine boyun eğmeyen medya organları üzerinde Saray rejimi tarafından devletin kurumları eliyle baskı uygulandığını" iddia eden Kılınç, son bir yılda güvenlik gerekçesiyle 680 gazetecinin basın kartının iptal edildiği bilgisine de yer verdi. Türkiye'de tarafsız ve bağımsız basının iktidar eliyle yok edildiğini belirten Kılınç şunları söyledi: “Türkiye medyasının köklü bir geçmişi büyük bir birikimi vardır. Mücadelelerle oluşturulmuş bu büyük birikim ne tek adamın hedeflerine, ne de Saray’ın  koridorlarına sığar.Saray Medyası’ artık kendi kendisini de tüketme  sürecine girmiş, Saray’a bağlı medya kuruluşları kapanmaya başlamışlardır.Bu süreç, ülkemizde  21. Yüzyılın ‘Özgür ve Bağımsız Medya’sını kurma olanağını da getirecektir.” Kılınç’ın hazırladığı, Türkiye’de Medya 2019 Raporu'nda yer alan bazı veriler ise şöyle: • AKP döneminde SEKA Kağıt fabrikasının özelleştirilerek kapatılması Türkiye’de basın yayın alanını kağıtta tamamen dışa bağımlı hale getirmiştir. • Temmuz 2018’de patlak veren döviz krizinden sonra yayıncılıkta maliyet yüzde 60 artmıştır. • İnternet medyasında gerek takipçi gerekse reklam açısından yaşanan hızlı gelişmeye rağmen Türkiye’de hâlâ bir ‘İnterrnet Medyası Yasası’ bulunmamaktadır. • Basın-Yayın gazetecilik işkolundaki kayıtlı 86 bin 500 çalışanın sadece 6 bin 507’si sendikalıdır. • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın  kurulmasıyla birlikte oluşturulan Basın Kartları Komisyonu ile  Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu’nda bağımsız hiçbir basın meslek örgütü temsilcisi bulunmamaktadır. • Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 2019 yılı içinde ana akım medyaya ait sadece 15 dosyayı görüşmüştür. Bu 15 dosyanın tamamı da muhalif olarak görülen radyo ve televizyonlara aittir. • Türkiye’de resmi tirajlara göre en çok satan 10 gazeteden 9’u, en çok izlenen 10 TV kanalından 9’u, en çok dinlenen 10 radyodan 7’si ya tamamen ya da kısmen iktidarın kontrolündeki sermaye gruplarının eline geçmiştir.  Genel ve yerel medya sahipliğinin iktidar ile ilişkileri göz önünde tutulduğunda Medya üzerinde  AKP’nin kontrolü  %95’e ulaşmaktadır. • 2019’un ilk onbir  ayında RTÜK’ten, 121 program durdurma 1.086 para cezası 98 yayın yasağı 59 yayın lisansı iptali kakrarı alınmıştır. • Türkiye’de erişime engellenen İnternet sitesi sayısı 288.310 (Ekim 2019) Engellenen İnternet adresi sayısında son 4 yılda %258 artış olmuştur. • Cumhurbaşkanı’na hakaretten mahkûm edilen gazeteci sayısı 53 • Son bir buçuk yılda; 8 gazeteci fiziki saldırıya uğramış, saldırganlar cezasız kalmıştır.