Kurumsal bir şirkette çalışan 33 yaşındaki sağlık görevlisi Elif Döner, yaşam kalitesini düşüren ve ciddi sağlık problemlerine yol açan obezite rahatsızlığından tüp mide ameliyatı ile kurtulan hastalardan biri. Döner, obezite ile mücadelesini 24 Saat Gazetesi’ne anlattı

SULTAN YAVUZ -  Vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı ve anormal yağ birikmesi olan obezitede, vücut kitle endeksi değeri 30’un üzerinde olan kişiler obez, 40’ın üzerinde olan kişiler ise “morbid” obez olarak kabul ediliyor. Morbid obez olarak dört yıl önce tüp mide ameliyatı geçiren ve 125 kilodan 56 kiloya düşen, 33 yaşındaki sağlık görevlisi Elif Döner, tüp mide ameliyatını ve obezitenin hayatına etkilerini anlattı. İki çocuk annesi olan Döner, 2008 yılında 100 kilo olarak evlendikten sora, 18 ay arayla iki çocuk dünyaya getirdikten sonra 125 kiloya ulaşmış. Bu kiloyla hayatını idame ettirmekte zorlanan, çocuklarıyla ilgilenmekte güçlük çeken ve bedensel hareketleri kilo nedeniyle engellenen Döner, özgüvenli bir insan olmasına rağmen, süreç içinde mutsuz olmaya başlamış. Annesinin, teyzesinin ve anneannesinin de obezite ameliyatı geçirdiğini söyleyen Döner, sekiz ay boyunca ameliyat olmak için hastane arayışına girmiş. Ancak bu süreçte Döner’in ailesi ameliyata sıcak bakmamış. Döner, ameliyat kararını ve mücadelesini şöyle anlatıyor: “Tüp mide ameliyatı olmaya karar verdiğim dönemde, ciddi manada kaçak ve emboli vakaları yaşanmaya başlanmıştı. Ailem karşı çıkarak, ‘Madem bu kadar iradelesin, ameliyat yerine diyet yap’ dediler. Fakat kaç spor salonuna gittiysem geri çevrildim. Çünkü 100 kilonun üstünde yürüyüş bandı yok. Sonra ameliyat kararımı verdim ve tek başıma mücadele ettim. Ameliyatımı olalı dört yıl oldu ve 125 kilodan 56 kiloya düştüm. Fakat aşırı zayıflığa girdiği için doktor kontrolünde altı kilo daha aldım. Ameliyattan sonra bir ay sıvıyla, ikinci ay püre ile beslendim. Üçüncü ayda yavaş yavaş katı gıdalara geçtim ve bu süreçte 45 kilo verdim. Bir yıl boyunca fastfood’tan uzak kaldım. Zaten midenin funtus kısmı alındığından açlık hissetmiyorsunuz. Ben artık düzenli yiyor ve kalori hesabı yapıyorum. Ayda bir kez çocuklarımla dışarıda yiyoruz ama o zaman da bilindik hamburger markaları yerine, ev köftesini tercih ediyoruz. Zaten önemli olan ameliyattan sonrası, eğer dikkat edilmez ve düzenli bir beslenmeye geçilmezse, hastalar yeniden kilo alabiliyorlar.” “Bu ameliyatı olmadan önce hastaların psikolojik destek alması gerekiyor” Döner, obezitenin hem genetik olduğuna hem de yeme alışkanlıklarının bu hastalıkta etkili olduğuna dikkat çekiyor. Kalori hesabı yapılmasını tavsiye eden Döner, “Dışarıda yemekten kaynaklanıyor. Bence sabahtan akşama kadar kaynayan bir kelle paçadan ya da dönerden protein almak mümkün değil” diyor. Tüp mide ameliyatı olmadan önce hastaların psikolojik destek almaları gerektiğini söyleyen Döner, şunları söylüyor: “Genel cerrah ameliyatı yaparken, bariatrik cerrah diyeti takip eder ve sonrasında da mutlaka psikolojik destek alınması gerekir. Ciddi anlamda yiyemiyorsunuz, mesela ben daha önce bir buçuk porsiyon iskender yerken, artık bir porsiyonu bile bitirmekte zorlanıyorum. İnsanların buna psikolojik olarak kendilerini hazırlamaları lazım. Özellikle de anneyseniz, o evde üç çeşit yemek pişiyor, düzenli öğün yeniyorsa… Obezite problemim aynı zamanda ırsıydi. Bu sağlık problemim mevcutken, ben 44 vücut kitle endeksiyle ameliyat oldum ve bu ameliyattan başka çarem yoktu. Tüp mide ameliyatı, insanın iradesinin başarmadığı yerde başlıyor, hastalar önce bunu kabul etmeliler. Kilo veremeyen insanların son çaresi bu ama ameliyattan sonra asıl süreç başlıyor.” “Beyin obez olduğu için, ameliyat da bir noktada çözüm değil” Döner, ameliyatın ardından 4500 kişilik tüp mide grubunun sosyal medya yöneticisi olmuş. Tüp mide ameliyatı olan ve olmayan pek çok insanın buluştuğu bu mecrada birbirine destek olan hastalar, birbirlerini motive etmişler. Döner, şöyle anlatıyor: “Kahvaltılar ve organizasyonlar yaptık. Hocalarımızdan da maddi ve manevi destek geldi. Hem devlet hem de özeldeki hocalarımızdan rica ederek, maddi durumu iyi olmayan arkadaşlarımızı da ameliyat ettirdik. Bu grubu kurarken, aynı zamanda sağlıkçı da olduğum için önemli olanın ameliyattan ziyade sonraki süreç olduğunu biliyordum. Beyin obez olduğu için midenizi istediğiniz kadar küçültün, ameliyat da bir noktada çözüm değil. İlk ay ve sonraki dönemde nelere dikkat etmeniz gerektiği, beyninizi nasıl hazırladığınız çok mühim… Bir dernek altında toplanacaktık ama hiç birimizin maddi ve manevi anlamda zamanı olmadığı için hayata geçiremedik.” Hayatı ve içinde olunan yaşları tekrar yaşayamayacağımıza dikkat çeken Elif Döner, “Bana ameliyatta ölebilirsin dediler, oysa 125 kiloyla zaten ölüyordum. İnsanlar gerçekten sağlıklı yaşamak istiyorlarsa herkese tavsiye ediyorum. Ben eskiye nazaran çok daha sağlıklı ve kendine özgüvenli bir bireyim” diyor.