İSTANBUL - Sağlık Bakanlığı çocuklarda büyüme ve gelişmenin izlenmesi için ülke genelinde bir program yürütüyor. Bu program kapsamında her yıl 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü olarak kutlanıyor. Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Feyza Darendeliler, 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü sebebiyle önemli bilgiler verdi. Sağlıklı da olsa her çocuğun büyüme sürecinin yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Feyza Darendeliler, büyümenin izlenmesinin altta yatan herhangi bir hastalığın erken yakalanması için son derece önemli olduğunu ve başarılı bir tedavinin ancak erken tanıyla mümkün olduğunu vurguladı. Çocukluk döneminin en büyük özelliği sürekli bir büyüme süreci göstermesidir. Doğum öncesi dönemden başlayarak doğumdan sonra 18 yaşlarına kadar temposu zaman zaman hızlanan ve yavaşlayan ancak sürekli devam eden bu büyüme süreci sonunda çocuk erişkin boyuna ulaşır. 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü sebebiyle görüş bildiren Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Başkanıve İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim ÜyesiProf. Dr. Feyza Darendeliler çocuğun sağlıklı büyümesini etkileyen etkenleri şöyle anlattı: “Çocuğun sağlıklı büyüme süreci çeşitli etkenlerin kontrolü altındadır. Anne ve babadan geçen genlerle belirlenen kalıtım çocuğun boyunu belirleyen önemli bir etkendir ve sağlıklı bir büyüme için sağlıklı bir beslenme şarttır. Büyüme hormonu gibi birçok hormon ve büyüme faktörleri boy uzaması üzerine etkili olur. Ayrıca çocuğun büyüyebilmesi için psikososyal ortamının olumlu olması ve esas büyümeyi sağlayan uzun kemiklerin uyaranlara yanıt verebilmesi gerekir. Büyüme üzerine etki eden çeşitli faktörler göz önüne alındığında, büyümenin karmaşık ve birbiriyle ilintili birçok olayın bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Araya giren herhangi bir hastalık/durum büyüme sürecini olumsuz etkileyebilir. Dolaysıyla büyümede duraklama ve/veya boy kısalığı altta yatan hastalığın ilk belirtisi olabilir.Boy kısalığını veya büyümede duraklamayı yakalayabilmek için tüm çocukların, sağlıklı da olsa, belirli aralarla izlenmesi şarttır.Çocukların büyümeleri standart dışında ise mutlaka doktora müracaat edilmelidir.”  Boy kısalığının en yaygın nedeni beslenme bozuklukları Normal boy kısalığı toplumda en sık görülen boy kısalığıdır. Bu çocukların boyları kısa ancak büyüme hızları normaldir. Bir kısmının anne ve babası da kısa boylu olup, kalıtsal faktörler ön plandadır. Patolojik kaynaklı boy kısalığı ise toplam boy kısalıklarının %15 ila 20’sini oluşturur. İskelet sistemi hastalıkları vücut oranında bozukluklara (kol ve bacak kısalığına)yol açabilir ancak orantısız boy kısalıkları nadir görülür. Vücut oranının normal olduğu boy kısalıkları içinde Türkiye’de uzun süreli beslenme bozukluğu sonucu gelişen ve bodurluk diye adlandırılan boy kısalığı %10 oranında görülür. Özellikle hayatın ilk yıllarında geçirilen beslenme bozukluğu daha sonraki yaşlarda boy kısalığına neden olmaktadır. Turner sendromu 1/2500 sıklığında sadece kızlarda görülen ve en önemli bulguları boy kısalığı ve ergenlik yokluğu olan bir hastalıktır. Büyüme hormonu eksikliği 1/4000-1/10000 oranında görülür ve sıklıkla tek bulgusu boy kısalığı ve/veya büyümede duraklamadır. Hipotiroidi 1/3500 oranında görülür ve doğumsal formlarında boy kısalığı dışında zeka geriliği de görülür. Doğum tartısı düşük olarak doğan ve ilk 2 yaşta büyümede yakalama yapamayan çocukların da nihai boyları kısa olur. Bunların dışında uzun süreli sistemik hastalıklarda boy kısalığı sıklıkla beklenen bir bulgudur. Patolojik boy kısalıklarında nihai boy hastalıklar arasında değişiklik gösterse de genelde kızlarda 130-140cm, erkeklerde 140-150 cm arasında değişir. İskelet sistemi hastalıklarında nihai boy ciddi oranda kısadır (120cm civarı).  Büyüme bozukluklarında erken teşhis ve erken müdahale çok önemli Çocuğun boyunun normal olup olmadığı, sağlıklı çocukların boy değerlerinden hazırlanmış persantil eğrileri kullanılarak değerlendirilir. Sağlıklı bir çocuğun boyu eğri üzerinde 3 ve 97. persantil çizgileri arasında yer alır ve çocukluk dönemi boyunca aynı eğri üzerinde devam eder. Çocuğun boyunun persantil eğrilerinde 3. persantil altında olması veya normal persantil eğrileri içinde olsa bile zaman içinde eğri içinde düşme göstermesi ya da anne-babasına göre çocuğun boyunun kısa olması patolojiktir ve tetkik gerektirir.Bodurluğu önleyebilmek için sağlıklı bir beslenme ilk koşuldur. Büyüme hormonu eksikliğinde erken yaşlarda büyüme hormonu tedavisinin başlanması tedavinin başarısı açısından çok önemlidir. Hipotiroidinin doğumsal formlarının yenidoğan döneminde taranarak tanı konması ve tiroid hormonu ile hemen tedaviye başlanması gerekir. Erken tanı ve tedavi ile boy kısalığının yanısıra daha da önemlisi zeka geriliği önlenmiş olur. Turnersendromunda erken büyüme hormonu tedavisi ile normal nihai boya erişilmesi mümkündür. Doğum tartısı düşük doğan ve kısa boylu olan çocuklarda büyüme hormonu tedavisi ile nihai boyu uzatma konusunda başarılı çalışmalar vardır. İskelet sistemi hastalıklarının bazısında cerrahi olarak boy uzatma operasyonu ile boy uzamasını sağlamak mümkündür.  Kıyafet boyları 2 yıl içinde değişmeyen çocuklara dikkat Büyüme geriliğine işaret eden ve ailelerin farkedebileceği ipuçları çocuğun okulda yaşıtlarına göre kısa olması, üstüste 2 yıl aynı boyda pantolon giymesi gibi gözlemler olabilir. Özellikle düşük doğum ağırlığı ile doğan çocukların daha dikkatlice izlenmeleri gerekir. Büyüme her ne kadar 16-18 yaşlarına kadar sürse de esas hızlı büyüme ergenlik döneminde olur. Kız çocuklarda ergenlik başlar başlamaz büyüme hızlanır ve yaklaşık 2-2,5 yıl sonra başlayan ilk adet kanaması sırasında boy büyümesinin büyük kısmı tamamlanmıştır. İlk adetten sonra kız çocuklarda ortalama 6 cm büyüme olur. Erkek çocuklar ergenlik başladıktan 1-2 yıl sonra hızlı büyüme gösterirler ve ergenliğin sonunda büyüme tamamlanır. Dolayısıyla ergenlik başlamadan boy kısalığının tanınması çok önemlidir.