Bilgin: “Biz bir büyükelçiyi değil, bir dostumuzu yolcu ediyoruz”

Avrupa Birliği desteğiyle, Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı (BIRN) ile Gazeteciler Cemiyeti’nin ortaklaşa düzenlediği, araştırmacı gazetecilerin başarılarını tanıma, teşvik etme ve Batı Balkanlar ile Türkiye’de nitelikli araştırmacı gazeteciliği desteklemeyi amaçlayan “Batı Balkanlar ve Türkiye AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri” töreni, Gazeteciler Cemiyeti’nde yapıldı. Üç kadın gazetecinin ödül aldığı tören aynı zamanda Türkiye’deki görev süresi sona eren AB Delegasyonu Başkanı Christian Berger’in veda resepsiyonuna da ev sahipliği yaptı

[caption id="attachment_190791" align="alignright" width="348"] Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin[/caption] SULTAN YAVUZ - Avrupa Birliği desteğiyle, Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı (BIRN)’nin Gazeteciler Cemiyeti’yle ortaklaşa düzenlediği, Batı Balkanlar ile Türkiye’de nitelikli araştırmacı gazeteciliği desteklemeyi amaçlayan “Batı Balkanlar ve Türkiye AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri” töreni, Gazeteciler Cemiyeti’nde yapıldı. Türkiye’deki görev süresi sona eren AB Delegasyonu Başkanı Christian Berger’in veda resepsiyonuna da ev sahipliği yapan törene, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve Media for Democracy (M4D) Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı, Proje Koordinatör Yardımcısı Seva Ülman, AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve eşi Marilena Georgiadou-Berger, TGS (Türkiye Gazetesiler Sendikası) Başkanı Gökhan Durmuş ve gazeteciler katıldı. Batı Balkan ülkelerinden ve Türkiye’den araştırmacı gazetecilik haberlerini destekleme amacıyla yıllık olarak düzenlenen yarışmada, bu yıl birincilik ödülü “Zindaşti Bombası” haberiyle Cumhuriyet gazetesi’nden Zehra Özdilek’e, ikincilik Ödülü “Ezidi Hadiya’nın Huku Mücadelesi” haberiyle Gazete Duvar’dan Hale Gönültaş’a, ve üçüncülük ödülü de “Türkiyede Kürtaj Hizmeti: Fiilen Yasak” haberi ile Deutsche Welle Türkiye Servisinden Burcu Karakaş’a verildi. Ayrıca Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından Büyükelçi Berger’e Türkiye’de basın konusundaki çalışmaları ve Gazeteciler Cemiyeti’ne verdiği katkıdan dolayı plaket sunuldu. Bilgin, “Dostumuzu uğurluyoruz ama yarınlarda yine merhaba diyeceğiz” Ödül töreninde açılış konuşmasını yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, etkinlikten duyduğu mutluluğu ve Berger’in vedasından duyduğu burukluğu ifade ederek, “Arkadaşlıklar kolay kurulmuyor, dostluklarsa oldukça zor. Biz aslında bir büyükelçiyi değil, bir dostumuzu yolcu ediyoruz” dedi. Bilgin, Berger’in Gazeteciler Cemiyeti’ne verdiği desteği belirterek şöyle konuştu: “Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz önemli projenin hem alınmasında hem sürdürülmesinde ve uzatılmasında hem de böylelikle işsiz gazetecilere ve bir takım basın kuruluşlarına destek sağlamamız konusunda yaptığı aracılıktan dolayı Sayın Berger ve eşinin bize çok değerli katkıları oldu. Çok daha görkemli bir tören yapmak isterdik ama herkesin maskesinin yüzünde olduğu bir pandemi sürecini yaşıyoruz, bu yüzden ancak böyle dar bir kadroyla bu uğurlamayı yapıyoruz. Berger’in, bizim yüreğimizin yanında olduğunu ve sevgilerimizi bundan sonraki Kahire yaşamında hep yüreğinde tutmasını diliyor, kendinsine çok teşekkür ediyoruz. Güler yüzü ve güzel sözleriyle varlığını hissettiren eşine çok teşekkür ediyoruz. Dostumuzu uğurluyoruz ama yarınlarda yine merhaba diyeceğiz.” [caption id="attachment_190792" align="alignright" width="356"] AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger[/caption] Berger, “İşleyen bir demokrasi için gazetecilik çok önemli” Bilgin’den sonra söz alan AB Delegasyonu Başkanı Christian Berger, sözlerine Başkan Bilgin ve M4D Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı’ya teşekkür ederek başladı. Etkinliğin çok görkemli olduğunu belirten Berger, Türkiye’de bulunduğu dört yılın ardından bu vedanın zor olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Birlikte pek çok toplantı ve etkinlik yaptık, çok da olumlu geri dönüşler aldık. Türkiye’nin ne kadar güzel bir ülke olduğunu bir köşesinden öbür köşesine giderek gördük, sadece fiziki özellikleri değil Türkiye’yi özel kılan; ayrıca sanatı, müziği, yemekleri... Her şeyden önemlisi burada çok güzel arkadaşlarla tanıştık. Burada edindiğimiz dostlar gerek resmi makanlardan olsun gerek öğrenciler ve çiftçilerden gerekse işadamları ve elbette birçok gazeteciden olsun, gerçekten çok özel insanlardı. Türkiye’de geçireceğim son akşamlardan birini burada geçirdiğim için mutluyum. Projeniz hem Ankara’da hem İzmir’de etkin bir şekilde çalıştı ve diğer yerlerede de açılmayı planlıyorsunuz. İyi işleyen bir demokrasi için gazetecilik çok önemli, işin ekonomik ve güven boyutu da var. Çalışan, çalışmayan gazetciler de bu akademi tarafından destek görmekte bu çok önemli bir şey… Buradaki delegasyonun da hem Cemiyet hem gazetecilere desteğinin devam edeceğini sanıyorum ve yeni fikirlerinizi daha kapsamlı şekilde göreceğimizi düşünüyorum. Çok teşekkür edelim, lütfen yazmaya devam edin ki biz de her şeyden haberdar olalım.” [caption id="attachment_190793" align="alignright" width="340"] Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve Media for Democracy (M4D) Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı[/caption] Kanlı, “Gazetecilik zor iştir, araştırmacı gazeteci olmak daha da zor iştir” M4D Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı, pandemi nedeniyle Mart ayında ara verdikleri fiziki etkinliklere düşük yoğunluk ve özel önlemelerle geri döndüklerini belirterek, bu yıl üç kadın gazeteciye ödül verecek olmalarından duyduğu gururu ifade etti. Kanlı, Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri için toplam 53 başvuru yapıldığını ve jüri değerlendirmesiyle kısa listeye kalan 10 çalışmanın titizlikle değerlendirildiğini vurgulayarak, “Çok değişik alanlarda birbirinden güzel örnek araştırma yazıları arasından derecelendirme yapmak çok zor bir süreç oldu” dedi. Kanlı, şunları söyledi: “Başvuru sayısının yüksek olmasının yanı sıra, neredeyse yaşamın her alanından başvuru yapılması Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin her alandan ve oldukça başarılı örneklerini değerlendirme imkanı verdi. Bu memnuniyet verici durumu özellikle paylaşmak istedik. Benzer ödüller bugünlerde tüm Balkanlarda BIRN ve diğer paydaşlarımız tarafından düzenlenen törenlerde sahiplerini bulacaklardır. Gazetecilik zor iştir, araştırmacı gazeteci olmak daha da zordur. Araştırmacı olmak gazeteciliğin ön şartı olsa da günümüzde durumun tam da böyle olduğunu söylemek mümkün değildir. Halkla ilişkiler ile gazetecilik, ya da tanıtım bülteni hazırlamak ile kamu adına kamuyu bilgilendirme görevi, yani gazetecilik karıştırılmaktadır. İster tutulmayan seçim vaatleri, isterse imar planlarıyla oynanarak yaratılan, siyasilerle iş adamlarının paylaştığı kirli rant gelirleri, mültecilerin verdiği yaşam mücadelesi, kişisel verilerin korunması olsun, kamu kendini ilgilendiren ama ondan gizlenen şeyleri bilme hakkına sahiptir. Kısaca, araştırmacı gazetecilik toplumun bu hakkını kullanma yoludur. Maalesef araştırmacı gazeteciler hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde çeşitli tehditlere ve caydırıcı durumlarla muhatap olabilmektedirler...” 2019 yılında dünyada 49 gazetecinin gazetecilik faaliyetleri sebebiyle öldürüldüğüne ve Türkiye’de şu an cezaevlerinde 49’u hükümlü 92 gazetecinin bulunduğuna dikkat çeken Kanlı, “Gazetecinin, bu mesleğin bir anlamda kamu yararının gözcüsü olduğunu unutmaması, bu nedenle demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak kabul edilip ulusal ve uluslararası güvencelerle donatıldığını unutmaması lazım” dedi. “Gazeteci olmak bir yaşam tarzıdır” diyen Kanlı, “Araştırmacı gazeteci olmak bu yaşam tarzını düzgün yaşama kararlılığıdır. Hayatlarını gazeteciliğe adayanları, bu uğurda hayatlarını veren veya çok uzun dönem hapis yatan, çeşitli zorlukları göğüsleyen meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi. Bilgin, “Ankara’nın simgesi olan bu Hitit güneşi sadece Anadolu topraklarında değil, gittiği her yerde Berger ailesini aydınlatsın” Açılış konuşmalarının ardından yapılan ödül töreninde, üçüncü olan Burcu Karakaş’a ödülünü TGS Başkanı Gökhan Durmuş verdi. Karakaş, ödülünü “Zor koşullar altında mesleğini sürdürmeye çalışan gazetecilere ve haklarından vazgeçmeyen kadınlar adına” aldığını söyledi. Yarışmada ikinci olan Hale Gönültaş’a ise ödülünü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin takdim etti. Gönültaş ödülünü “Soykırım mağduru tüm kadınlar, mülteci kadınlar ve demokrasi mücadelesi verenler” için aldığını belirtti. Birincilik ödülüne değer bulunan Zehra Özdilek ise ödülünü AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’den aldı. Özdilek de ödülünü “Tüm tutuklu gazeteciler için” aldığını ifade etti. Törende gazetecilere ödüllerinin dağıtılmasının ardından, Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından, Berger ve eşine Türkiye’de basına ilişkin yaptıkları katkılar ve Gazeteciler Cemiyeti’ne verdiği destekten dolayı bir plaket takdim edildi. Gazeteciler Cemiyeti Nazmi Bilgin, şunları söyledi: “Yasalarımız müsaade etseydi ben Berger’e bir dostluk ve basın özgürlüğü madalyası vermek isterdim. Bu süreçte basın özgürlüğü, Cemiyet’e Basın Evi’nin açılması ve diğer programlarda verdiği destekten dolayı kendisine bir plaket sunmak istiyoruz. Bence bu ödülü vermesi gereken, bu işin yürütülmesi ve sürdürülmesi konusundaki başarılarından dolayı Yusuf Kanlı… Bu kadim şehir Ankara’nın simgesi olan bu Hitit güneşi sadece Anadolu topraklarında değil, gittiği her yerde Berger ailesini aydınlatsın ve bizi hatırlatsın...” Etkinlik, kokteylin ardından sona erdi. [caption id="attachment_190796" align="aligncenter" width="600"] TGS (Türkiye Gazetesiler Sendikası) Başkanı Gökhan Durmuş[/caption] [caption id="attachment_190798" align="aligncenter" width="600"] Hale Gönültaş, Zehra Özdilek ve Burcu Karakaş[/caption]
Editör: TE Bilisim