Ressam Meltem Demirci Katırancı’nın “Ög” sergisi açıldı

[caption id="attachment_118475" align="alignright" width="267"]    Ressam Meltem Demirci Katırancı[/caption] HABER VE FOTOĞRAFLAR NAZ AKMAN (ANKARA) - Ressam Meltem Demirci Katırancı’nın “Ög” adını verdiği sergisi Dünyagöz Tunus Hastanesi’nde bulunan Gözden Gönüle Sanat Galerisi’nde açıldı. 21 yağlıboya tablosunun yer aldığı sergi, sanatçının “Yaşama Tutundukları Değerlerden Güç Alan” anlatımlarını içeriyor. Gazi Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalında Öğretim Üyesi olarak görev yapan Doç. Dr. Meltem Demirci Katırancı’nın, Dünyagöz Tunus Hastanesi’nde bulunan Gözden Gönüle Sanat Galerisi’nde “Ög” sergisinin açılışına öğrencileri ve çok sayıda sanatsever katıldı. Biçim arayışı ve boyasal etkileri ön planda tuttuğunu belirten Katırancı, “Ben fiziksel gerçeklikten ziyade yaşam denen meçhulün, sızılı bir sanatçıda uyandırdığı o yoğun duyguları biçimsel olarak ifade etmeye çalışmaktayım. Figür, konu ile içerik arasında kurulan en güçlü bağdır. Figürün anlatım değeri, dili ile yine figürün varlık değeri plastik ifadenin, esas öğesidir. Bu sergimin adı olan ‘Ög’ de olduğu gibi biçimler sessiz fakat anaforik anlamda kendine çeken birer varlıktırlar” dedi. Serginin ismine ilişkin bilgiler veren Katırancı, “Figürlerimin yorgunluğu, etimolojik kökünde de zaten ‘analık’ olan Ög’ün sessiz tanıkları gibidir adeta. Figürün durağanlığı buradan gelir. Bir ‘Ög’ün’ yani ‘ananın’, yaşama tutunabilmek adına başından geçenlerin veya geçeceklerle mücadelesi, onu, Ög yapan değerlerden güç alması, yine bu büyük, fakat olağanüstü güçle ayakta kalma zorunluluğunu, kendi hislerimle betimleyerek anlatmaya çalıştım. Figürün çevresine yerleştirdiğim gündelik göndermelerse, düşsel bir düzlem içerisinde çözümlenmiştir. Bununla birlikte zaman, mekan ve hayal üçlemesiyle de içe çeken gizemli bir yolculuk sergiledim” diye konuştu. Ög, bir annenin yaşamını konu alıyor Ög’e derin anlamlar yüklediği kompozisyonun duygu ifadeleri ile oluşturulduğunu söyleyen sanatçı, “Ög’de yani ‘ana’ da, bir annenin tüm yaşamı boyunca, ara ara buz kesen iklimlerini çoğunlukla da ‘analık kimliğiyle’ şevkat, samimiyet ve duvarlarının içinde ve dışında ne yaşandığı bilinmez bir ‘yuva’ anlatımımla, renklerin, biçimlerin uyumlu birlikteliğinin benimsendiği bir kompozisyon anlayışını hakim kıldım. Arka planda yer alan düz damlı çatısız evler belli bir zaman dili mine işaret etmeksizin sıklıkla ele alınmıştır. Bu, düşsel yolculuğa çıkabilmenin çağrısıdır bir bakıma. Soğuk renklerin arasında gizlenen sıcak renkler de akışkan bir düzen içerisindedir. Yapıtlarımda olay ve kahramanların zamansızlığı, mekanın çok da belirleyici olmayan varlığının dikkat çekmesini istedim” dedi.
Editör: TE Bilisim