Başkentten esen caz rüzgarından geriye kalanlar

Türkiye’nin en uzun soluklu festivalleri arasında yer alan 23. Uluslararası Ankara Caz Festivali, yerli yabancı sanatçıların katılımıyla birbirinde renkli görüntülere ev sahipliği yaptı. Festival kapsamında sahne alan sanatçılar ve festivale ev sahipliği yapan Caz Derneği ile söyleştik

NAZ AKMAN - Bu yıl 23’üncüsü düzenlenen Uluslararası Ankara Caz Festivali, dünyanın dört bir yanından gelen caz sanatçılarını Başkentte bir araya getirdi. 26 Nisan-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen festivale, Türkiye’den ve dünyadan önemli caz sanatçıları katıldı. Her yıl farklı temalarla farkındalık yaratan festivalin bu yılki teması toplumsal cinsiyet eşitliğiydi. Temaya uygun olarak kadın ve erkek vokaller önemli orkestralar eşliğinde düet yaptı. Festival süresince biri söyleşi ikisi sergi olmak üzere toplamda 18 etkinlik düzenlendi. Varoğlu, “Ana sponsor bulamıyoruz” Caz Derneği Başkanı ve Festival Küratörü Özlem Oktar Varoğlu, Türkiye, Lüksemburg, Hollanda ve Amerika’dan festivale katılan sanatçıları binlerce Başkentlinin dinlediğini belirterek, bu yılki festivale yaklaşık yüzde 80 katılım sağlandığını ifade etti. 23 yıldır aralıksız sürdürülen uluslararası caz festivali için ana sponsor bulamadıklarını dile getiren Varoğlu, şöyle konuştu: “Her yıl festivalimizi tematik olarak yapmaya çalışıyoruz. Geçen seneki kadına şiddet ve cinsiyet eşitsizliğinden etkilenerek temaya ‘eşitiz’ şeklinde belirledik. Festivalde bu eşitliği de kadın erkek düetleriyle yansıtmaya çalıştık. Bir kadın ve bir erkeğin yan yana durduğunu ve muhteşem işlere imza atabileceğini göstermek istedik. Caz derneği olarak bugüne kadar caz müzisyenlerine bir kapı aralamaya çalıştık. Dolayısıyla genç yeteneklerimizin ülkemizde sahne almalarını daha sonrasında ise dünyaca tanınmaları için destek verdik. Kuruluşumuzdan bu yana 25 genç cazcıya yurt dışında eğitim alabilmeleri için küçük de olsa burs verdik. Hepsi şimdi dünyanın dört bir yanında önemli işlere imza atıyor. Bu yıl da iki bursiyerimiz Esra kayıkçı ve Meltem Ege festival kapsamında sahne aldı. Bu bizler için çok önemli bir başarı. Sanatçılarımızı her dönem olduğu gibi ilerleyen yıllarda da desteklemeye devam edeceğiz.” Festivalden kız çocuklarına destek Festival Direktörü Tuğçe Alparslan da 100’e yakın sanatçıyı festivallerle ağırladıklarını belirterek, festivalin bu yılki “düetler” temasına uygun olarak, daha önce sahnede bir arada olmayan sanatçıları bir araya getirdiklerini ve kadın erkek düetleri yaptırdıklarını vurguladı. Alparslan ayrıca festivalde satılan her biletin 5 lirasının kız çocuklarının eğitimine yönelik bir projeye aktarıldığını da belirtti. Sicimoğlu, “Ankara ve İstanbul’da en az 5 caz festivali olmalı” Festival kapsamında Ankara Sheraton Otel’de sahne alan Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars Düetler: Şelale Şehnaz Sam & Jose Maikel Brina Utra ile de konser öncesi konuştuk. Konserde, Sicimoğlu ve grubu Şelale Şehnaz Sam ile Jose Maikel Brina Utra'nın düetlerine eşlik etti. Festivalin müdavim sanatçılarından biri haline gelen Sicimoğlu, Caz Derneği’nin her yıl farklı bir tema ile yaptığı festivali önemsediğini ifade ederek, Ankara ve İstanbul’da caz festivallerinin arttırılması gerektiğini de belirtti. Sicimoğlu, “Ankara ve İstanbul’da en az 5 caz festivali olmalı. Bizim kanımızda caz da var, göbek havası da var, Latin de var, tango da var, vals de var. Bizim caza alışmamız o kadar kolay ki. Caz Amerika'nın ve Küba'nın siyahi insanları arasında doğmuş. Bir kısmı da klasik müzik eğitimi almış da kabına sığamayıp taşmış, o taşmanın verdiği köpük, güzellik caz aslında. Caz çok çalışmayı gerektiriyor. Müzisyenin içindekileri hür şekilde, kalıplara uymadan dışarı dökmesidir caz” dedi. Sam, “Neşat Ertaş tınılarıyla caz” Şelale Şehnaz Sam da, cazın farklı müzik türleriyle harmanlanması ile daha fazla kişinin cazı anlaması ve dinlemesi konusunda büyük katkı sağlayabileceğini belirtti. Sam, “Türkü ile cazı birleştirmek, cazı Türkiye'de çok daha geniş bir kitleye dinletebilir. Bildiği tınıyı farklı bir yorumla dinlediğinde insanlar buna karşılık verecektir. Bir Neşet Ertaş türküsünü cazla birleştirmek çok da keyifli ve lezzetli oluyor. Böylece daha geniş bir kitleye cazı dinletebiliriz. Caz ve saz temasıyla düzenlenecek Bodrum Caz Festivali, bu anlamda önemli bir adım olabilir” diye konuştu. Caz Derneği’nin desteklediği bursiyerlerden Esra Kayıkçı da festival kapsamında sahne alan sanatçılar arasında yer alıyor. Başarılı sanatçı Can Türkkan ile yaptığı düet ile Başkentlilere unutulmaz bir gece yaşattı. Uluslararası Ankara Caz Festivali’nde ilk kez sahne aldığını belirten Kayıkçı, festivalin önemine ilişkin şöyle konuştu: Kayıkçı, “Kendi müziğini üretmenin yollarını aramak gerek” “Yurt içinden ve yurt dışından çok değerli müzisyenlerin yer aldığı bu festivalde, Can Türkkan ile düet projemizi gerçekleştirecek olmak benim için heyecan verici ve çok özel. Festivalin en kıymetli özelliklerinden biri her yıl yeni bir tema ile dinleyicilere ulaşması. Bu anlamda yeni projelerin üretilmesine önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum. Caz Derneği şu an tamamlamakta olduğum caz eğitimime katkı sağladığı için müteşekkirim. Bir caz müzisyeni olarak derneğin her zaman yanımda olduğunu bilmek çok güzel bir duygu. Müziğin hangi türü olursa olsun, kişinin buna kendini adaması ve hayatının önemli bir parçası haline getirmesi gerekiyor. Bu nedenle zamanı doğru kullanarak enstrümanınıza her gün vakit ayırmak ve müzik dinlemek çok önemli. Performans sergilemek için de her fırsatı değerlendirmek ve özellikle de kendi müziğini üretmenin yollarını aramak gerektiğini düşünüyorum.” Kayıkçı ayrıca bilgi ve tecrübelerini paylaşabileceği bir atölye çalışması ile yeni sanatçıların yetişmesine katkı sağlamayı amaçladığını da belirtti.