Utku ŞENSOY Yaz ağırdan da olsa kendini hissettirirken, dünya genelinde etkili olan, 6 milyondan fazla kişide görülen, 400 bine yakın insanın yaşamını yitirmesine neden olan Korona virüs etkisini azaltmaya başlayınca tüm ülkeler katı önlemlerini birer, birer kaldırmaya başladı. Türkiye de, 170 bine yakın vaka sayısı ve 4 bin 500 den fazla insanımızı yitirmemize neden olan salgında günlük vaka sayısının binin altına düşmesi, ölümlerin de azalmasıyla, THY’nin seferlerine yeniden başlaması, restoran ve kafelerin açılması gibi adımlarla normalleşmenin ikinci safhasına geçilmeye başlandı. Ancak bu olumlu tablo rehavete düşmememizi gerektirir. Başta Çin olmak üzere pek çok ülke geliştirdiği aşı ve antikorların kısa bir süre içinde insanlığın hizmetine sunulacağını duyursa da, kişisel önlemlerimizi alarak yaşamımıza devam etmekte yarar var. Tabii ki de yaşam sürüyor iş, aş peşindeki mücadelenin devam etmesi gerekir. Ancak, bilim insanlarının sıklıkla altını çizdiği gibi, kendimizi ve sevdiklerimizi bu saldırgan virüsten uzak tutmanın yolunun, sosyal mesafeye dikkat etmek, maske takmak ve hijyen kurallarına uymaktan geçtiğini unutmamız lazım. Bu 3 kurala uymadığımız takdirde bu görünmeyen sinsi düşman yeni dalgalar halinde yeniden yaşamımızı alt üst edebilir. 80’li yılların başında Demokratik Kongo’da bir şempanzeden insana bulaştıktan sonra, ABD ve İngiltere’ye sıçrayan HIV virüsü, o günden beri dünya genelinde 40 milyona yakın insanın taşıyıcı olmasına, 35 milyon kişinin de AIDS nedeniyle yaşamını yitirmesine neden olmuştu. HIV ile Korona mukayese edildiğinde henüz yolun başında olduğumuzun bilincinde olmamız lazım. Nasıl ki cinsel temas ve kan konusunda önlemler alarak HIV’den korunmayı öğrendik, Korona’dan korunmak, onunla yaşamayı sürdürebilmek için de yukarıdaki 3 kurala uymamız gerekir. *** ABD’de asker sokağa indi Ülkemizde olduğu gibi dünya genelinde yaşam mücadelesi sürerken ilginç gelişmelere de tanık olabiliyoruz. Tüm dünya, Atlantik’ in karşı kıyısında olanlara dikkat kesilmişken, özellikle de Washington’dan gelen açıklamalar hayretle izleniyor. Hatta bazı açıklamalar karşısında, dünya devini nasıl bir zihniyet yönetiyor demekten kendini alamıyor insan. Korona virüsten en çok etkilenen Amerika Birleşik Devletleri›nin Minneapolis kentinde siyahi George Floyd›un polis şiddeti sonucu öldürülmesinin ardından başlayan olaylar, 30’dan fazla şehre yayıldı. Yüz binler sokaklara dökülürken, tırmanan olaylar korkunç boyutlara ulaştı. Sokağa çıkma yasağını dinlemeyen yüzbinler kent merkezlerinde protesto gösterileri yaparken, fırsatçılar yağma ve kaos peşine düştü. Silahlar ateşlendi çok sayıda ölü ve yaralı var, binlerce gösterici gözaltında. Bu nasıl bir zihniyet? Olayların arkasındaki güç olarak Çin ve Rusya’yı suçlayan ABD Başkanı Donald Trump ise, “ordumuz hazır, hızla askerlerimizi gönderebilir, istekli ve müdahale kapasitesi var, sert olmalılar, güçlü olmalılar, kendilerine saygı gösterilmesini sağlamalılar” şeklindeki açıklamalarla, gerginliği azaltıp tansiyonu düşürmek yerine her zamanki gibi yangına benzinle müdahale yolunu tercih etti. Trump, “Bunlar organize radikal sol gruplar, kötü insanlar, Floyd’un anısını kirletiyorlar. Onun anısı için şiddet son bulmalı” ifadelerini kullandı. Korona virüs için yukarıda 3 Kural’dan söz etmiştik, benzer biçimde Trump’tan da, “ayrımcılığa son verip farklıkları kabullenmesi, komünist, sol, dış mihraklar yalanlarına sarılacağına halka saygı göstermesi ve gereksiz konuşmalarla halkı gereceğine, çenesini kapayıp sorunlara çözüm üretmesi” isteniyor. Trump’tan DSÖ’ye salvo Amerika Birleşik Devletleri, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile köprüleri attı. ABD Başkanı Donald Trump, Korona virüs salgını sürecinde ağır bir dille eleştirdiği DSÖ ile ilişkileri sonlandırma kararı aldığını açıkladı. Örgütü, talep edilen ve ihtiyaç duyulan reformları yapmakta başarısız olmakla suçlayan Trump, “bugün Dünya Sağlık Örgütü ile ilişkimizi sonlandırıyoruz ve bu fonları dünya çapında diğer hak eden küresel sağlık ihtiyaçlarına yönlendiriyoruz” dedi. Bu açıklamayla DSÖ, 400 milyon dolarlık önemli bir kaynağını yitirmiş oldu. Merkel’den ret Almanya Başbakanı Angela Merkel’den G7 zirvesine veto. Merkel, Korona virüs salgını nedeniyle gelecek hafta Washington’da Beyaz Saray’da düzenlenmesi öngörülen G7 zirvesine katılmayı ret edince, ABD Başkanı Donald Trump, G7 Liderler Zirvesi›ni Eylül ayına ertelemek zorunda kaldı. Bu tavra içerleyen Trump, “G7’nin, dünyada olanları düzgün bir şekilde temsil ettiğini hissetmiyorum. Bu ülkeler grubu, miadını doldurdu» şeklinde konuşarak, G7’ ye Hindistan, Rusya, Güney Kore ve Avustralya›nın da eklenmesi gerektiğini vurguladı. Musk’ın mekiği uzaya insan taşıdı ABD’nin tansiyonu yüksek, gerilimli ortamında, nadir de olsa olumlu gelişmeler de yaşanabiliyor. Tarihte ilk kez özel bir şirket uzaya insan gönderdi. Milyarder iş adamı Elon Musk’ ın SpaceX şirketi ve NASA ortaklığı, «Crew Dragon» adlı uzay mekiğiyle, Robert Behnken ve Douglas Hurley isimli astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) götürdü.