Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 32 şehir hastanesinin projesinin hazır olduğunu belirterek, ihalesini yaptıkları 17 projenin yatırım tutarının 9-10 milyar doları bulduğunu söyledi. Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık Yatırım Ajansı, Elmadağ Hukuk Ofisi ve PPP Experts tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Kamu Özel İşbirliği Sağlık Zirvesi''nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şehir hastanelerinin hangi illerde açılacağına ilişkin soru üzerine Müezzinoğlu, 17 protokol imzaladıklarını ve bu protokollerden birinin Ankara'da açılacak dünya çapında standardı yüksek halk sağlığı laboratuvarı olduğunu bildirdi. Müezzinoğlu, geri kalan 16 şehir hastanesinin inşaat süreçlerinin büyük oranda başladığını, bir kısmında yer değişikliği nedeniyle zaman kaybı olduğunu, bir kısmında da bazen yürütmeyi durdurma gibi talepler dolayısıyla gecikmelerin olduğunu anlatarak, şu anda bu protokolleri imzalanan hastanelerle ilgili sıkıntı olmadığını aktardı. Şanlıurfa, Denizli, Kütahya, Samsun ve Tekirdağ'da şehir hastanesi yapmak için Yüksek Planlama Kurulu'ndan (YPK) onay aldıklarını ve ihale sürecini başlattıklarını ifade eden Müezzinoğlu, Eskişehir'in de ihale sürecini tamamladıklarını, sözleşme aşamasına geldiklerini söyledi. YPK onayına sundukları 10 şehir hastanesi bulunduğunu ve bu süreci takip ettiklerini dile getiren Müezzinoğlu, toplam 32 şehir hastanesinin projesinin hazır olduğunu belirtti. Bakan Müezzinoğlu, şehir hastanelerinin toplam yatırım tutarının ne kadar olduğu sorusuna, ''İhale süreçlerini göreceğiz. Netice de bunlar ihale. İhalesini yaptığımız 17 projenin yatırım tutarı 9-10 milyar dolar'' yanıtını verdi. - Kanser ilaçlarının satışı Müezzinoğlu, bir gazetecinin kanser ilaçlarının 1 Temmuz'dan itibaren hastanelerde hastalara verileceği ve bazı eczacıların bu ilaçların barkodsuz olacağı yönünde endişeleri olduğunu hatırlatması üzerine, şunları söyledi: ''Biz merkeze hastamızı alıyoruz ve hastamızın mağdur olmayacağı, sıkıntı çekmeyeceği sistemleri kurgulamaya çalışıyoruz. Bir de tabi ülkenin imkanlarını vatandaş lehine en iyi şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Bir kanser hastası, tedavisini hastanede gördüğüne göre ilacını da hastaneden temin etmek işin pratiği açısından doğru olan. Bu anlamda yaptığımız planlamaya göre, herhangi bir sıkıntı çekmeyeceğimiz kanaatindeyiz. Gündelik uygulamada ufak tefek aksamalar olabilir. Olduğu zaman da dinamik yönetimler onlara müdahale eder. Ruhsatsız, barkodsuz... Türkiye'de artık o devir kapandı. İlaç üretildiği andan itibaren nereye gidiyorsa gitsin, barkodlu gider. Gittiği her noktayı da Sağlık Bakanlığı olarak biz biliriz. Depoda mı, eczanede mi, üretim merkezinde mi, yolda mı, hastanede mi veya hangi eczanede veya hangi kişide? İlaç takip sistemini dünyada en ileri derecede uygulayan tek ülke biziz. O nedenle öyle tereddütler bu atmosferde herhalde kafa bulandırmak içindir.'' - "2023'te hedef 230 bin yatak kapasitesi" Yatak kapasitesindeki hedefe ilişkin soru üzerine Müezzinoğlu, şu yanıtı verdi: "Sağlık Bakanlığı olarak bizim 2018 ve 2023 hedefimiz var. 2018 hedefimizde, yataklarımızın yüzde 95'ini nitelikli hale dönüştüreceğiz ve 10 bin kişiye düşen yatak sayısını 28'lere çıkaracağız. 2023'te de 10 bin kişiye düşen yatak sayısını 30'lara çıkarmayı ve tamamen yüzde 100 nitelikli yatağa dönüştürmeyi hedefliyoruz. 2018'e geldiğimizde 200 bin yatak kapasitesi olan bir Türkiye, 2023'te de 230 bin yatak kapasitesi olan bir Türkiye hedefliyoruz." Müezzinoğlu, şehir hastanelerinin kamuya devrinin 25 yıl sonra gerçekleşeceğine işaret ederek, "Bunları özel sektör yapacak ama hekimleri, hemşireleri, bütün çalışanları Sağlık Bakanlığı'nın kadroları olacak. Hizmeti biz vereceğiz. Tıbbi donanımı, teknolojiyi ve altyapıyı onlar sağlayacak. Bunu sağladıkları için onlar kira alacak. Biz de vatandaşımıza bugün nasıl herhangi bir devlet hastanesinde hizmet veriyorsak orada da hizmet vereceğiz" diye konuştu. "Bir fiyat farkı uygulanacak mı?" sorusuna ise Müezzinoğlu, "Hayır. Bütün kamu hastanelerinde hangi uygulama varsa burada da uygulama o olacak" cevabını verdi.