Taner DEDEOĞLU -  Hoşdere Caddesinin Cinnah Caddesi ile kesiştiği kavşağın hemen yakınında, kırk üç yıllık mekân Kosca Restoran &Pup da tarih oldu. 9 Şubat 1973 günü kapılarını açan Pup’un sahipleri Macit, Kahraman ve Adnan Şekercioğlu kardeşler, önceki gece son kez müşterileri ile birlikte oldu. Mülk sahibi ile anlaşmaya varamayan Kosca, 3 Haziran 2016 akşamı kapısına kilit vurdu ve tarihin derinliklerine gömüldü. Ankara’da kırk üç yıl hizmet veren Kosca’nın sahipleri Macit, Kahraman ve Adnan Şekercioğlu kardeşlerle sohbet ettik. Kardeşlerin en büyüğü Macit ailesinin Rize’den başkentte gelişini şöyle anlattı: “Babamız Rize’nin Pazar ilçesi Akbucak köyünden Dursun Hamdi, Çamlıhemşin’in Konaklar köyünden annemiz Nuriye Hanımla yaşamını birleştirmiş. Babamız yöre geleneği olarak gurbete çıkmış ve Ankara’da Güzel Çamlıca markası ile yoğurt ve ayran üretiyor, sık sık da köye geliyor, biz annemizle köydeyiz. Ben 1949 yılında dünyaya gelmişim, daha sonra 1954 yılında Kahraman, 1956 yılında da Adnan, 1958 yılında Neriman ve 1959 yılında da Hanife doğdu. Kızamık hastalığı sonrasında gözlerimde bir hastalık oldu, beyaza bakamıyordum, Trabzon’da gittiğimiz doktor da okuma yazmadan uzaklaşmamı önerdi. Ben ilkokuldan sonra 1962 yılında babamın yanına Ankara’ya geldim. Babam imalathanede ufak bir yerde kaldığı için, Zihni Amcam ile ayrı bir yerde kaldım ama yoğurt işine de yardım etmeye başladım. Güzel Çamlıca markalı yoğurt ve ayran Ankara’ya dağılıyordu, üç tekerlekli bisiklet ile Etlik Akköprü’ye kadar yoğurt götürülüyordu." MESLEKTE İLK ADIM KOMİ YARDIMCISI Macit Şekercioğlu, 1963 yılında sahipleri anne tarafından akrabası olan Washington Restoranda komi yardımcısı olarak işe başlar, bir yıl sonra da komi ve şef komilikten garsonluğa kadar yükselir. Şekercioğlu bu dönemde Washington’dan ayrılır, Mithat isimli arkadaşının Akay Kıraathanesinde kısa bir süre çalışır ardından da başkentin önemli mekânlarından Köşk Pastanesine geçer, sonrasında da askere alınır. Yabancı konuklar için protokol yemeğinin başkentte tek adresi, salonu, yerli ve yabancı yemekleri ile ünlü Washington Restorandır. Cumhurbaşkanlığı köşkü yeterli olmadığı için ülkemize gelen yabancı devlet adamları için resmi yemek de buralarda verilmektedir. Washington Restoran döneminde protokol yemeklerinde dikkat çeken genç garson Macit Şekercioğlu, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın yaveri Turgut Özbahadır tarafından da bilinmektedir. Kral Faysal, Kraliçe Elizabeth, Ürdün Kralı Hüseyin, De Gaulle, Kossigin’in protokol yemeğinde hep o vardır. Özbahadır Sıhhıye Orduevi Komutanı Albay Bahattin Ertoplar’ı, ‘kaçırma bu adamı’ diye uyarır, o da Şekercioğlu’nu Mamak Muhabere Okulu Er Eğitimi sahasından alır ve Sıhhıye Orduevi günleri başlar. Macit’in ünü o kadar yaygındır ki, Zülfikar Ali Butto geldiğinde özel izinle Washington restorandaki serviste görev alır. 1970 yılında askerliğini bitiren Macit Şekercioğlu, yeni açılan Apaydın Otelde kısa bir süre çalışır ve 1971 yılında Köşk Pastanesine tekrar döner. FİKİR DOĞUYOR! Macit Şekercioğlu bir gün arkadaşı, Funda Pastanesi Sahibi Bahadır Kutlu ile dönemin ünlü mekânlarından Elegant Pup’a gider. İki arkadaşın, iki kahve için ödedikleri yüksek ücret onların aklına başka şeyler getirir ve hemen çalışmaya başlarlar. Macit Şekercioğlu,43 sene Ankara’nın önemli mekânlarından birisi olan Kosca Restoran & Pup’ın kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor: “Bu sektörde, Ankara’da Kızılay önemini yitirmeye, Çankaya tarafında yeni yerler açılmaya başladığı günler. Bu bölgede Pup türü birçok yer açıldı, bunlardan kafe, bar ve alt katı da disko olan Elegant da iki kahve içtik, 16 lira hesap geldi, biz o paraya yemek yiyoruz dedik ama bizde de fikir oluştu. Önce Bahadır ile ortak girmeyi düşündük, olmadı. Kardeşim Kahraman Milka Pastanesinde çalışmıştı sonra da Washington Restoranda barmenlik yapıyordu, diğer kardeşim Adnan da Köşk Pastanesinde çalışıyordu. İş gücü bizde var, geriye taşın altına elini koymak kalıyordu. Hoşdere Caddesi de yeni yeni gelişiyordu, burası da bölgedeki son yapılan bina idi, etrafı boştu, günlerce süren pazarlık sonrasında salonu beş bin liraya kiraladık. Dekor ve mobilya için çok zaman ve para harcadık. Zaten sınırlı olan birikimlerimiz bitti, borç yükseldi, bar sandalyelerini alamadan, 9 Şubat 1973 günü açılışı yaptık. Üçkardeş burada birleştik, önce Kahraman askere gitti, o geldi, Adnan gitti. Aramızda bir çalışma düzeni kurduk, gece gündüz mesailerimizi belirledik ve bu güne geldik, 43 yıl… ANNEMİZ HEP ARKAMIZDAYDI! Müşterilerimiz ailemizi de tanır, annemizi de bilirler. Babam yoğurt işini bıraktıktan sonra İncesu’da bir bakkal dükkânı açmıştı, İncesu deresinin ıslah edilmemiş hali, bizim evi-dükkânı sel aldı götürdü. Bize Keçiören Aktepe’de 60 evler diye geçen yerden prefabrik bir afet evi verdiler. Annem 1996 yılına kadar her gün sabah buradan Kosca’ya geldi, temizliği yaptı, mutfağı yönetti, akşam evine döndü. Babam 1996 yılında öldü, annemi hemen yakınımıza Çankaya Yıldıza, teyzemin yanına taşıdık, 2015 yılında ölümüne kadar yine bizim en büyük destekçimiz oldu. Biz gece gündüz çalıştık ama annemiz kırk iki yıl hep arkamızdaydı, mekânı cennet olsun.” Şekercioğlu kardeşler, yarım asra yaklaşan bu işyeri için “Para Kazanamadık ama çok dost kazandık” diyorlar. Şekercioğlu kardeşlerin Kosca anıları da şöyle: “Koska açıldığı zamanlarda Ata Kule yoktur, yerinde Amerikan Subay Kulübü vardır. Buradan birkaç subay gece gelir, bira içerler ve hesabı da dolar olarak öderler ama bu o günkü yasalara uygun değildir. Bu konu yargıya taşınır, Şekercioğlu kardeşler, ‘sattığımız malın ücretini aldık’ diyerek tutuklanmaktan kurtulurlar. Turizmden büyük beklentileri olan ülkemizde, yabancı para ile içki ve sigara konularına da çözümü, Başbakanlıktaki ilk uygulamaları ile Turgut Özal getirecektir. Bu yasal değişiklikle dünyanın her yerinden içki ve sigara ile döviz de herkes tarafından rahatlıkla kullanıla bilinecektir. Atakule inşaatını Kutlutaş ile bir yabancı firma ortak yapmaktadır, burada çalışan Amerikalılar da Kosca’nın müşterisidir. Bir gece beş kişi saat 20 den 02 ye kadar 150 şişe bira içerek Kosca’da bir rekor kırarlar. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Bülent Ecevit’in de ziyaret ettiği Kosca; birçok milletvekili, bakan, bürokrat ve siyasi ile Fatih Kısaparmak, Yavuz Bingöl, Sibel Egemen ve Muazzez Abacı gibi başkent kökenli ünlünün yanı sıra maç sonrasında birçok sporcunun da uğrak yeri olur.” ADI NEREDEN GELİYOR Şekercioğlu kardeşler, yeni mekânlarına ünlü İtalyan besteci Puccini’nin operasından esinlenerek “Tosca” yı isim olarak düşünürler fakat bu şekilde sipariş edilen tabela “Kosca” olarak gelir. Düzeltmeye zaman yoktur hem de “bunda da bir hayır vardır” düşüncesi ile tabela asılır. Daha sonra    Belediye Başkanı Vedat Dalokay’ın başlattığı firma isimlerinde Türkçe zorunluluğunda da sorun yaşanır. Şekercioğlu kardeşler Türk Dil Kurumuna başvurarak bu sözcüğün kökenini araştırır. Kurum, “Kosca” yı yabancı kökenli, “Koska” yı da öz Türkçe olarak açıklar. Tabelada “k” harfi ile yapılabilen düzeltme ile de belediyenin isteği yerine getirilir. Bu dönem sonrasında yerine “Kosca Restoran&Pup” olarak asılan tabela şimdilerde yeniden inecek. Şekercioğlu kardeşler “bizi bırakmayan müşterilerimiz var, bize yer arıyorlar devam edebiliriz ama bu mekân artık yok, tarih oldu” diyorlar.
Editör: TE Bilisim