Doğan BULGUN 46 yıldır farklı kuşakları müzikle buluşturan İstanbul Müzik Festivali bu yıl “Aile Bağları” teması etrafında oluşturulan programıyla müzikseverleri aile ilişkileri arasındaki müziğin izini sürmeye, müziğe dair anılarını yeniden hatırlamaya ve keşfetmeye davet ediyor. 17 farklı mekânda gerçekleştirilecek 22 konserde 500’e yakın sanatçıyı ağırlayacak 46. İstanbul Müzik Festivali kapsamında hafta sonu konserlerinin yanı sıra 19 da “Konsere Doğru” konuşması düzenlenecek… Hafta Sonu Klasikleri-I: Senem Demircioğlu & İklim Tamkan İstanbul Müzik Festivali tüm İstanbulluları hafta sonuna keyifli bir başlangıç yapmak üzere aileleri ile Babylon’da renkli bir konsere davet ediyor. Hafta Sonu Klasikleri serisinin bu seneki ilk konserinde piyanist İklim Tamkan ve mezzosoprano Senem Demircioğlu kendilerine has yorumları ile seslendirecekleri türkülerimizin yanı sıra 17. ve 18. yüzyılın önemli bestecilerinin eserlerini de dinleyici ile buluşturacak. Tarih: 26 Mayıs 2018 Cumartesi, Yer: Babylon, Saat: 11.00. Seslendirilecek eserler: Georg Friedrich Handel / Rinaldo operasından “Lascia ch’io pianga mia cruda sorte” Johann Mattheson / Klavsen için Süit No. 1 Re Minör Christoph Willibald Gluck I Paris ve Helen operasından “O del mio dolce ardor” Henry Purcell / Dido ve Aeneas operasından “Ah Belinda, I am prest with torment” A New Ground, ZT 682 Gabriel Fauré Après un rêve No. 1, op. 7 Georges Bizet / Carmen operasından “Habanera” Gioacchino Rossini/ Canzonetta spagnuola Fikret Amirov / Men Seni Araram Kaptanzade Ali Rıza Bey / Yıldızların Altında Maçkalı Hasan Tunç / Ben Seni Sevdiğumi Dursun Tanyas / Çay Elinden Öteye Ali Ekber Çiçek / Haydar Haydar Usta müzisyen ve besteci Fazıl Say’ın prodüktörlüğünü yaptığı İlk Atlas albümüyle çıkış yapan piyanist İklim Tamkan ve mezzosoprano Senem Demircioğlu ikilisi, Barok dönem aryalarından türkülere; cazdan klasik müziğe uzanan geniş bir repertuvara sahip. Katıldıkları televizyon ve radyo programları, yurtiçi ve dışında verdikleri sayısız konser ve özel projeleri ile çalışmalarını sürdüren ikili, bunun yanı sıra Avrupa’da bireysel kariyerlerini ilerletmekte, kendi alanlarında çalışmalara ve konserler vermeye de devam etmekte. Senem Demircioğlu 2014/15 sezonunda Naske’nin Dilek Şurubu operasındaki Tyrannja Vamperl rolü ile Graz Oper’de ilk kez sahneye çıktı ve bu rolle Avusturya basınından olumlu eleştiriler aldı. İklim Tamkan piyano dalında 2002 Uluslararası Valtidone Genç Yetenekler Yarışması’nda üçüncülük kazanmasının ardından, klavsen dalında 2010 Kiwanis, 2010 ve 2012 yıllarında Martha Debelli ödüllerine layık görüldü. Filarmonica della Scala & Daniil Trifonov İstanbul Müzik Festivali’nin en son 2009 yılında ağırladığı, dünyanın en önde gelen orkestralarından La Scala Filarmoni Orkestrası, şef Daniel Harding yönetiminde ve Grammy ödüllü piyanist Daniil Trifonov solistliğinde yeniden festivalde. Tarih: 27 Mayıs 2018 Pazar, Yer: Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Saat: 20.00. Saat 19.00-19.30 arası “Konsere Doğru” programında Aydın Büke, Beethoven ve Eroica Senfonisi üzerine bir sunum yapacak. Programda şu eserler seslendirilecek: Gioachino Rossini / Sevil Berberi Uvertürü Sergei Prokofiev / Piyano Konçertosu No. 3 Do Majör, op. 26 Ludwig van Beethoven / Senfoni No. 3 Mi bemol Majör, op. 55, “Eroica” Konserin şefi Daniel Harding müzik eğitimini ülkesi İngiltere’de tamamladı. 18 yaşında, o tarihlerde City of Birmigham Symphony Orchestra’nın müzik yöneticisi olan Simon Rattle’ın dikkatini çekti ve onun asistanı olarak çalışmaya başladı. Kısa süre sonra Berlin Filarmoni Orkestrası’nın şefi Claudio Abbado’nun yardımcılığını üstlendi ve henüz 21 yaşındayken bu ünlü orkestrayı yönetti. Aynı yıl BBC Proms konserlerine de katılarak, bu festivalin tarihindeki en genç orkestra şefi unvanını aldı. Londra Senfoni Orkestrası’nın sürekli konuk şefleri arasında bulunan Daniel Harding 2007’den beri İsveç Radyo Senfoni Orkestrası’nın müzik yöneticiliğini ve 2018-19 konser sezonu sonuna dek bir başka ünlü orkestranın, Orchestre de Paris’nin genel müzik direktörlüğü görevini sürdürüyor. Konserin solisti Daniil Trifonov’a gelince. Basında sıklıkla, “çağımızın en büyük, en etkileyici ve en sıra dışı piyanistlerinden biri,” olarak tanımlanan sanatçı ülkesi Rusya’da başladığı müzik eğitimini Cleveland Müzik Enstitüsü’nde tamamladı. 2010 Chopin Yarışması’nda üçüncü olduktan sonra, Rubinstein Yarışması’nda ve 2011 Çaykovski Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandı. Ayrıca Çaykovski Yarışmalarının tarihinde (1958’den beri) bugüne dek yalnızca üç kez verilen Grand Prix’nin de sahibi oldu. 2016 Gramophone Yılın Sanatçısı ödülünü alan Trifonov, Liszt’in yapıtlarını yorumladığı “Transcendental” başlıklı albümüyle Grammy ve Echo Klasik Ödüllerini kazandı. En köklü ve en prestijli kayıt firmalarının başında gelen Deutsche Grammophon’un sanatçısı olan Trifonov’u İstanbul’da en iyi yorumladığı yapıtlardan birini, Prokofiev’in 3. Piyano Konçertosu’nu seslendirirken dinlemek kesinlikle kaçırılmaması gereken bir etkinlik. Klasik müzik alanında dünyanın “en”lerinin yönettiği, konuk olduğu, yetiştiği orkestra Filarmonica della Scala. Operanın mabedi sayılan La Scala Tiyatrosu’nun sanatçıları ve şef Claudio Abbado tarafından kurulan topluluk, sadece İtalya’nın müzik sembolleri arasında değil, dünyanın önde gelen orkestraları arasında sayılıyor. Orkestra Riccardo Muti’nin daimi şefliği döneminde büyük gelişme gösterirken, Georges Prêtre, Lorin Maazel, Wolfgang Sawallisch, Leonard Bernstein, Zubin Mehta, Daniel Barenboim ve Valery Gergiev gibi dünyaca ünlü başka şeflerle de işbirliği yaptı. 35 yıl içinde 600’ün üzerinde konser veren Filarmonica della Scala her yıl 40.000 dinleyicinin katılımını sağlayan Concerto per Milano’ya ev sahipliği yapıyor.