Mehmet Necati GÜNGÖR Milli Görüş hareketinin kurmaylarından, eski İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk, 2012 yılında Milli Gazete’de çıkan bir demecinde şöyle diyor: Aynı zamanda, Saadet Partisi’nin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı da olan Asiltürk, “ABD’nin gizli oyunu” başlığı altında oyunu şöyle deşifre ediyor: “Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesi gerekiyor.” Bunu söyleyen kim? ABD. Anlatan kim? Milli Görüş hareketinin kurmaylarından Asiltürk. Bir başka Milli Görüş Kurmayı, Erbakan Hükümetinin Başbakan Yardımcısı, CHP’de siyaset yapan Konya Milletvekili Doç. Dr. Abdüllatif Şener de 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nun Fetö yapılanmasına dikkat çekip, tedbir alınmasını isteyen kararını Fatih Ertürk’ün Halk TV’deki programında anlatırken dikkat çekici bir iddiada bulunuyor. Dedi ki: “Evet, Milli Güvenlik Kurulu kararı Hükümetin önüne geldi ama, hiç görüşülmedi, üzerinde konuşulmadı, hatta ben konuşmak istedim, yanımda Gül oturuyordu, susmamı istedi, ben de konuşmadım. Bu karar Hükümet tarafından da işleme konulmadı.” Bu husus, dönemin başbakanı Erdoğan tarafından da doğrulandı. Dönemin Müsteşarı Ömer Dinçer, “raporu dosyaya kaldırdık. Siyasi sorumluluğu Başbakan, hukuki sorumluluğu ise ben üstlendim.” AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’nin grup toplantısında İdlib hareketine de değindiği konuşmasında, bu müdahaleler devam ederse SOÇİ mutabakatının tanınmayacağını ve Suriye’yi her tarafından vuracağımızı çok açık bir dille ifade etti. Bu durumda Rusya ile de köprüler atılmış oldu. Öte yandan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de Türkiye’ye gelir gelmez, ayağının tozuyla bizi yeniden müttefik diye nitelendirip, “şehidimiz” yağlamasını da kullandıktan sonra Rusya ve Suriye’yi suçladı, Türkiye’nin yanında olduklarını söyledi. Bu arada ABD ile birlikte “Büyük Ortadoğu Eş Başkanlığı” statümüzün devam ettiğini de akılda tutalım. Bütün bu olup bitenler, Amerika’nın yağlaması, bazı siyaset adamlarının uyarıları da gösteriyor ki ABD, Suriye bataklığının dibine kadar bizi arkadan itiyor, bir bakıma Türkiye’ye tuzak kuruyor. Bu noktada gel de rahmetli Atatürk’ün vizyonunu bir kere daha anma. Ne demişti? “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” Uyarıcı siyasetçilerimiz ne diyorlar? “Suriye ile derhal masaya oturulmalı ve bu bataklıktan çekilmeli.” Duyan ve dinleyen olursa yerinde uyarılar. Dinlenirse, bu tuzaktan sadece Türkiye değil, sayın Erdoğan da kurtulmuş olacak. Hayırlısı olsun.