ANKARA - Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Piyango'nun özelleştirilmesi konusunda kararlı olduklarını, yeni ihale için yatırımcılarla görüşüldüğünü ve şartnameyi hızlı bir şekilde gözden geçirdiklerini belirterek, "Danışman firmamızı görevlendirdik. Danışman firmamız bu anlamda çalışmasını bitiriyor. Bir an önce Milli Piyango ile ilgili özelleştirmeyi 2016 içinde yapmak istiyoruz” dedi. Ağbal, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İptal edilen Mili Piyango ihalesiyle ilgili son durum ile özelleştirmelerde bundan sonra dolar yerine TL’nin baz alınması veya sabit kur uygulamasının gündeme gelip gelemeyeceğine yönelik sorular üzerine Ağbal, özelleştirmenin sadece bir gelir kalemi olmadığını, AK Parti hükümetleri döneminde önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek ölçüde çok özelleştirme yaptıklarını söyledi. Özelleştirmedeki birincil amacın devletin küçültülerek, piyasa faaliyetleri kapsamındaki devlet tarafından yürütülen işlerin özel sektöre devredilmesi olduğunu anlatan Ağbal, bu şekilde rekabetin sağlanması, tüketicilerin daha ucuza mal ve hizmet alması, ekonominin çok daha sağlam bir temele oturtulmasının hedeflendiğini bildirdi. Ağbal, şunları kaydetti: “Özelleştirme uygulamaları her yıl çok başarılı şekilde devam ediyor. Herhangi bir kesinti söz konusu değil. Zaman zaman bir kısım özelleştirmelerde ihaleyi alan firmalar eğer yükümlülüklerini yerine getiremezse bu takdirde o ihale iptal ediliyor, yeniden hazırlıkları yapılıyor. O anlamda Milli Piyango ile ilgili yaptığımız ihalede birinci firma süresi geldiğinde yükümlülüklerini yerine getiremedi. Sözleşmeye göre bizim ikinci firmaya geçmemiz gerekiyordu. Onu da yaptık. O firma da aralık ayı içerisinde yükümlülüklerini yerine getiremediği için önceki ihale süreci bitmiş oldu.” Milli Piyango ihalesi konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Ağbal, “Milli Piyango'nun özelleştirilmesi konusunda kararlıyız. Arkadaşlara o zaman talimatı verdim. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı mevcut şartnameyi şu anda gözden geçiriyor. Yatırımcılarla arkadaşlarımız bire bir görüşüyorlar. Yeni ihale hazırlıkları bu anlamda son sürat devam ediyor” diye konuştu. Önceki ihaleye ilişkin bazı sorunların ortaya çıktığını, Danıştayın ihalenin “bir imtiyaz olmadığını" belirlediğini anlatan Ağbal, “Bu çerçevede yeni ihalenin başarılı bir şekilde sürdürülmesi için yatırımcılarla görüşüyoruz. Şartnameyi hızlı bir şekilde gözden geçiriyoruz. Danışman firmamızı görevlendirdik. Danışman firmamız bu anlamda çalışmasını bitiriyor. Bir an önce Milli Piyango ile ilgili özelleştirmeyi 2016 yılı içinde yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Maliye Bakanı Ağbal, özelleştirme ihalelerinde sözleşme bedelinin dolar veya lira olmasının, özelleştirme hazırlık evresindeki istişarelerde belirlendiğini anımsattı. Bir önceki ihalede bu seçim hakkının ihaleyi kazanan firmaya verildiğini belirten Ağbal, geçen sene beklenmeyen şekilde kurlarda artış meydana geldiğini ve 2015'in belirsiz ortamının firmaların kaynak bulmakta zorluk çekmesine neden olduğunu anlattı. Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında bu ihaleyi alan firmalar bakımından gerek yurt içinde gerek yurt dışında kaynak arayışına çıktıklarında herkes ilk önce ülkedeki siyasi atmosfere, öngörülebilirliğe, belirsizliğe bakıyor. Allah'a şükürler olsun 1 Kasım seçimleri Türkiye’de siyasi belirsizliği tam manasıyla ortadan kaldırdı. Dolayısıyla şu anda özelleştirme bakımından, siyasi noktada son derece olumlu bir atmosfer var hem yurt içi, hem yurt dışı piyasalarda. Çünkü herkes biliyor ki önümüzdeki 4 yıl seçimin olmadığı bir atmosfer var. Hatta 2019 sonrası dönemde de AK Parti’nin güçlü bir şekilde iktidarına devam edeceğine ilişkin herkesin açık söylemek gerekirse bir inancı var.” Bu yıl özelleştirme ihalelerine devam edeceklerini bildiren Ağbal, özelleştirme portföyünde farklı şirketler ve varlıklar bulunduğunu, bunlara ilişkin çalışmaların devam ettiğini söyledi. Ağbal, bu olumlu atmosferi, Türkiye’deki siyasi belirsizlikler ortadan kalktıktan sonra özelleştirme lehine kullanmak istediklerini dile getirdi. "Vatandaştan aslında faizsiz kredi almış durumdayız” Ağbal, “Katma Değer Vergisi (KDV) iadelerinin hızlandırılması konusunda düşünülen formül nedir ve ne zaman hayata geçirilecek?” sorusu üzerine, KDV iadesi meselesine özel bir önem verdiğini söyledi. Küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından KDV iadesinin aslında önemli bir finansman kaynağı olduğunu vurgulayan Ağbal, “Bir noktada biz KDV iadesinde vatandaştan aslında faizsiz kredi almış durumdayız” diye konuştu. Devletin KDV iadelerini en hızlı şekilde yapma yükümlülüğü bulunduğuna işaret eden Ağbal, bu sürecin hızlandırılması konusunda bugüne kadar önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini belirtti. Ağbal, “Fakat ne zaman özel sektörle görüşsem bu KDV sorunu önüme getirildi. Bakan olmadan da önüme getirildi, bugün de önüme getiriliyor. Ben de özel sektörün burada haklı olduğunu düşünüyorum. Devlet olarak biz gerekli tedbirleri alıp bu iadeleri bir an önce yapmalıyız” diye konuştu. KDV iadelerinin hızlandırılması için Bakanlığının bir eylem planı hazırlığı içerisinde olduğunu ve özel sektörle görüşmeler yapıldığını bildiren Ağbal, iadenin yavaş yapılmasına neden olan yapısal sorunların bulunduğunu aktardı. KDV iadesini yapacak bölümlerde çalışanların yeterince eğitim alamadıklarını, bu nedenle nitelikli personel açığı bulunduğunu kaydeden Ağbal, “Hem personel sayısını artıracağız, hem nitelikli personel tahsis edeceğiz” dedi. Bütün iade taleplerini elektronik ortamda aldıklarına işaret eden Ağbal, fakat iade işleminin hangi aşamada olduğunun henüz elektronik ortamda görülemediğini, artık bu imkanı da sağlayacaklarını bildirdi. Dar bir gruba sunulan hızlı iade sürecini genişleteceklerini anlatan Ağbal, KDV iadesinde teminat verilmesi sisteminde de değişikliğe gideceklerini kaydetti. Ağbal, teminat karşılığı iade alan işletmelere bu konuda kolaylık sağlanacağını ifade etti. KDV iadelerinin yapıldığı vergi dairelerinin çok dağınık olduğunu dile getiren Ağbal, şöyle devam etti: "Her vergi dairesinde biz iade yapıyoruz. Dedik ki uzmanlık vergi daireleri kuralım. Belirli yerlerde bunları toplayalım, çok daha hızlı bir şekilde bu işi yapabilelim. Nitelikli personeli burada çalıştıralım. Mükellef de bilsin ki gideceğim yer aynı yer. Sonra çok farklılıklar var. Bir vergi dairesinin ‘ak’ dediğine öbürü ‘kara’ diyor. ‘Olmaz’ dedim böyle bir şey. Devlette, maliye idaresinde standartlaşmaya gideceğiz. Çok yakın bir zamanda, herhalde bir aya kadar toparlamış oluruz, kapsamlı bir eylem planını hem kamuoyuna açıklayacağız, hem uygulamaya koyacağız." Maliye Bakanı Naci Ağbal, taşeron işçilerin kadroya alınması çalışmalarına ilişkin, “Tahmin ediyorum, 21 Mart’tan önce bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi mutlaka Meclis’e sevk etmiş oluruz. Bu konuda Bakanlar Kurulu kararını çıkarmış olacağız. Çünkü bizim orada taahhüdümüz var” dedi. Ağbal, Asgari ücretin artmasıyla, bu kesimden kesilen vergiye yönelik bir çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Ağbal, seçim döneminde bu ücretin bin 300 liraya yükseltilmesini vadettiklerini hatırlattı. Bu konuda verdikleri sözü zamanında yerine getirdiklerini ve asgari ücretin yükseltilmesi sonucunda özel sektörün devletten destek beklediğini belirten Ağbal, şunları kaydetti: “Dediler ki, ‘Maliyetlerimizin bir kısımını karşılarsanız, bu 1 yıllık süreyi rahatça geçiririz’. Burada tüm sivil toplum örgütleriyle birlikte değişik toplantılar yaptık. En sonunda, her çalışan başına aylık 100 lira nakit destek düzenlemesini yaptık. Şimdi uygulamaya başlayacak. Yaklaşık 11 milyon çalışanımız, bu düzenlemeden yararlanacak. Bunun bütçeye yükü de 11,4 milyar lira. Burada önemli olan, işletmelerimizin bu 1 yıllık süreçte ortaya çıkan bu maliyetlerin karşılanmasıydı. Yaklaşık yüzde 40 nispetinde bu maliyetlerini karşılamış olduk. Uygulama süresi konusunda özel sektörle birlikte değerlendirme yaptık. Bunun 1 yıllık süreçte uygulanmasının yeterli olacağı konusunda karşılıklı anlayış birliğimiz var.” Asgari ücretin her yıl arttığına dikkati çeken Ağbal, “Dolayısıyla, 2017 dönemine gelindiğinde, zaten asgari ücret normal artış olsaydı da bu seviyeye gelmiş olacaktı. Özel sektörün sadece sıkıntıya düştüğü yıl, 2016 yılı olacaktı” değerlendirmesinde bulundu. Bütün bu süreçlerde özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle tam bir istişare içinde, katılımcı bir anlayışla bu düzenlemeyi yaptıklarını belirten Ağbal, her noktada paydaşların görüşlerini aldıklarını ifade etti. Ağbal, verginin tüm toplum kesimini ilgilendiren bir konu olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Vergi sistemimiz artan oranlı bir vergi sistemi. Bu vergi hukukunda temeldir. Geliriniz arttıkça, artan gelirden daha fazla vergi ödersiniz. Bu, Türkiye’de de böyledir, diğer memleketlerde de böyledir. Burada, asgari ücretin artmasına bağlı olarak son 3 ayda asgari ücretlinin geliri yüzde 20’lik dilime girecek. Bu kendilerinden kesilen vergiyi bir miktar artıracak. Ama bu konuda şöyle bakmak lazım; Bu konuda bir düzenleme yapacak olsak, asgari ücret alanlara münhasır bir düzenleme yapma imkanımız yok. Bütün gelir sahiplerine yapmamız lazım. Önemli olan burada elde edilen gelirin seviyesi.” Bütçe disiplininin çok önemli bir konu olduğunu belirten Ağbal, “Ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız lazım. Bence en önemli kazanım asgari ücrette yüzde 30 nispetinde artış yapmış olmamız” şeklinde konuştu. - Taşeronlara kadro konusu Naci Ağbal, “Taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda verilecek bir müjde var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Asıl iş dediğimiz işlerde çalışıyorsanız, o zaman yapacağımız yasal düzenlemede bu kişileri kamuda istihdam etmeye başlayacağız. Bu konunun iki boyutu var. Asıl iş ve yardımcı işin belirlenmesi lazım. Geçen sene yapmış olduğumuz yasal düzenlemede bu konuyu Bakanlar Kurulu kararı ile belirleyeceğimizi söyledik. Bakanlık olarak bu çalışmayı biz koordine ediyoruz. Çalışmalar, belirli bir seviyeye geldi. Çalışma Bakanlığımızla en son üzerinden geçerek, bir değerlendirme yapacağız. Daha sonra kanun çerçevesinde sendikalarla bu konuda görüşmeler yapmamız lazım. Bu çalışmaları yapacağız. Tahmin ediyorum, 21 Mart’tan önce bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi mutlaka Meclis’e sevk etmiş oluruz. Bu konuda Bakanlar Kurulu kararını çıkarmış olacağız. Çünkü bizim orada taahhüdümüz var. Bakanlar Kurulu ile ilgili çalışmanın son aşamasına geldiğini biliyorum. Çünkü önceden de bu konuda epey bir çalışmamız olmuştu.” Bu konuyu süratle önce Ekonomi Koordinasyon Kuruluna, ardından da Bakanlar Kuruluna götüreceklerini vurgulayan Ağbal, “İnşallah 21 Mart’tan önce bu düzenlemeyle ilgili tüm belirsiz kalan konuları çözüp, kamuoyuna açıklama yaparız” ifadesini kullandı.