Dünyanın en büyük satranç koleksiyonunun sahibi Akın Gökyay, hobiden tutkuya uzanan satranç yolculuğunu Mimarlar Derneği 1927’de anlattı. 43 yıllık satranç yolculuğunun ürünü olan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nin kuruluş hikayesi ve satranç takımları dinleyicileri büyüledi

NAZ AKMAN - Mimarlar Derneği’nin Ocak ayı boyunca düzenleyeceği söyleşilerin ilk konuğu Akın Gökyay oldu. “Bir Tutkunun Hikayesi” başlığıyla düzenlenen Akın Gökyay’ın satranç temalı söyleşisi, katılımcıların ilgi odağı oldu. Söyleşiye “Satranç hayatımıza yön veren özel bir spordur” sözleri ile başlayan Gökyay, Satranç Müzesi’ni gelecek nesillere önemli bir kültür birikimi olarak bıraktığı için çok mutlu olduğunu dile getirdi. “Barış ve evrenselliğin simgesi” Satrançla 8 yaşında tanıştığını ve 1975 yılında Milano’da gördüğü satranç takımı ile satrancın hayatında bir tutkuya dönüştüğünü anlatan Akın Gökyay, “Dünyanın 110 ülkesini ziyaret ettim, yıllarca bir seyyah gibi satranç taşlarının peşinden koştum. Dolayısıyla çok fazla satranç takımına sahip oldum. Satranç öyle bir spor ki, dil bilmeseniz de, kültüre yabancı olsanız da, satranç tahtası üzerinde iletişiminiz kopmuyor. Satranç, barışın ve evrenselliğin simgesi. Bu kadar birikimi sadece kendime saklayamazdım. Ankara’nın, ülkemizin böyle bir birikimi paylaşması gerekiyordu. İşte Satranç Müzesi fikri tam da bu noktada oluştu. Satranç sporunu ve kültürünü daha çok insana ulaştırmak, gençler arasında yayılmasını sağlamak Müze kurmak için yeterli sebeplerdi. Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde, Tanzanya’dan Türkmenistan’a, Kırgızistan’dan İtalya’ya, Fransa’dan Yeni Zelanda’ya, Şili’den Amerika’dan Endonezya’ya, Madagaskar’a kadar dünyanın her yerinden satranç takımları var. Baktığınızda, o toprakların kültürünü, geleneğini, tarihini ve değerlerini de öğreniyorsunuz. Öyle ince işlenmiş çizgiler var ki taşların üzerinde… Aslında satranç takımları ile bir dünya yolculuğu yapıyorsunuz.” “Çocukları barışın simgesinde birleştirmeli” Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nin bir kültür mirası olduğuna dikkat çeken Gökyay, “Satranç başarının anahtarıdır. Sabırlı, temkinli olmayı ve geleceği öngörmeyi öğretir. Gençlerimizi doğudan batıya mutlaka satrançla tanıştırmalı, onları barışın simgesinde birleştirmeliyiz. Gençlerin satranç öğrenmesini sağlıklı nesiller için çok önemsiyorum. Ziyaretçilerimizin kapıdan adım attığı andan itibaren yaşadıkları şaşkınlık, özellikle çocukların mutlulukları yıllar süren çabamın boşa gitmediğini gösteriyor. Müzemiz, satranç severlerin ve renkli etkinliklerin adresi oldu. Bundan büyük mutluluk yok” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim