Güray SOYSAL YÖNETİMLERDE KADINLARA YER YOK Şu bir gerçek ki, biz erkekler her dönem kadınları bir kenara bırakmışız. İşimize geldiğinde onlara “Canım, Ciğerim” demişiz, gelmediğinde ise, dediğim gibi kenara itmişiz. Şimdilerde... Yavaş yavaş kadınlarımız baş kaldırıp, önce eşitli, sonra da erkeklerle eşit mücadele etmek istiyorlar. Bu istediklerinde yerden göğe kadar hakları var. Ancak... Bu değişmesi gereken bu kafa spor yönetimlerinde yine çokça hakim. Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı hanımefendi haricinde kulüplerimiz erkek hakimiyeti altında. En yakınımdaki Ankaragücü ve Gençlerbirliği’ne baktığımızda, bu konuda ufak da olsa, bir yakınlaşma görülmüyor. Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nde tümden erkek yöneticilerin olması ve kadınların yine hatırlanmaması yüzünden ortaya çıkarttıkları malum eksiklikler, herkesçe görülüyor. Elbette bu konu sadece Ankaragücü ve Gençlerbİrliği için geçerli değil. Diğer futbol takımlarımızın yönetim görüntüsü de Başkentlilerden farklı değil. Sonra, kadın ve erkek eşitliğinden dem vurup dururuz. Yanılıyor muyum?... BÖYLE BİR EKİP ŞİMDİ VAR MI? Bir dönem çıkan ve spor basınındaki kalemşörlerin yazı ailesinde bulunan isimleri bugün spor basınımızda göremiyoruz. Günümüzde spor basımızda, ne doğru dürüst bir araştırma, ne de ele avuca girecek kadar bir haber artık çıkmıyor. Sayfalara ve ekranlara futbol ve Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve boşluk kalırsa Trabzonspor haberleri zar zor giriyor. Herkes günümüzde eline geçirdiği kaleyi savunmak ve “Bana dokunmayan yıla yıl yaşasın” mantığına sığınmanın peşinde. Günümüz spor basını “Salla başını, al maaşını” prensibi ile gündemi tuttuğun zannediyor. Bir zamanlar çıkan Fotospor gazetesinde merhum Necmi Tanyolaç başta olmak üzere kimler yoktu ki?. İşte onlardan bazıları: Orhan Ayhan. Naci Arkan, Tayfun Gündoğar, Ahmet Çakır, şimdinin TFF Yönetim Kurulu üyesi ve Milli takımlar sorumlusu Selim Soydan, Ceyhan Gür, Merkez Hakem Kurulunun görevdeki Başkanı Zekeriya Alp, Salih Sezen ,Cem Atabeyoğlu ve 100’e yakın Spor yazarı serviste görev yaptı. Bu ekibin içinde bendenizde Ankara Sporunun başındaydım. Bugün ise... Spor servislerinin birkaç kişi ile yapıldığını görünce, o gün ile bugünkü karşılaştırdığımızda, hangisinin daha başarılı olduğunu görüyoruz. Unutulmayanlar / YILDIRAY BAŞTÜRK 24 Aralık 1978 Almanya’nın Herne kentinde doğumlu Türk millî futbolcu. Futbola diğer Türk futbolcular Hamit Altıntop ve Halil Altıntop gibi 1996 yılında SG Wattenscheid 09'da başladı. 1997'de Bundesliga takımlarından VfL Bochum'a transfer oldu. 8 Ağustos 1997'de MSV Duisburg karşısında ilk kez kadroya alınan futbolcu, 78. dakikada Norbert Hofmann'ın yerine oyuna dahil olarak ilk maçına çıktı. İlk sezonunda 17 maça çıkan futbolcu, Schalke 04'ü 3-0 yendikleri karşılaşmada ilk golünü de kaydetti. UEFA Kupası kadrosuna da dahil edilen futbolcu, Trabzonspor ile oynanan birinci tur karşılaşmalarında kadroya alınsa da forma giyemedi. İkinci turda ise FC Brügge ile oynanan ilk maçta son dört dakika forma şansı buldu. Futbol kariyeri gittikçe büyüyen Yıldıray Baştürk transfer olduğu Bochum'da çok iyi bir performans sergiledi. Daha sonra birçok takımda forma giyen Yıldıray Baştürk şampiyonlar liginin finalinde oynayan ilk Türk unvanına kavuştu. Yıldıray, millî takımının formasını ilk defa 21 Ocak 1998 tarihinde Arnavutluk ile oynanan hazırlık maçında giydi. Millî takımla ilk golünü ise 2002 FIFA Dünya Kupası play off maçında Avusturya'ya karşı attı. Sakatlıklardan bir türlü kurtulamayan Yıldıray Baştürk 32 yaşında futboluna nokta koydu. KAPISINA KİLİT VURULAN TAKIM Bir zamanlar Ankara’da öyle takımlar vardı ki, 19 Mayıs’ta karşılarına çıkan rakiplerinin ayakları tir tir titrerdi. Onlardan birisi de PTT idi. Kapısına kilit asılan bu takım bugün yaşasaydı 61 yaşında olacaktı. O takımda kimlerin olduğunu bir çırpıda yazalım. Fenerbahçeli Ziya Şengül, Şükrü Birant, Yaşar Mumcu, Yavuz Şimşek, Levent Engineri, Cevher Örer; Galatasaraylı Metin Kurt, Tuncay Temeller, Aydın Güleş, Enver Ürekli; Beşiktaşlı Yusuf Katırcıoğlu; Ankaragüçlü Ertan Adatepe, Köksal Mesci, Tahsin Ünal, Tamer Güney, Metin Türel, Yılmaz Yücetürk, Candan Tarhan, Ferudun Köse, Esen Ali Sezen, İlhan Söyler ve niceleri... Ne günlerdi... DOĞRU SÖZE NE DENİR? Asıl YETİMLER anadan, babadan değil, ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır. Hz.ALİ