TBMM - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile yapılan danışmanlık anlaşmasına ilişkin, "Bu ikinci kozmik oda vakasıdır, kapitülasyonların hortlatılmasıdır, düyun-u umumiyenin tekrar kurulmasıdır." dedi. Akşener, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kayı'dan İYİ'ye kutlu yürüyüşte artık milletin Meclis'inde olduklarını, Türk'ün ateşle imtihanından alnının akıyla çıktığını, kendileri için iradenin de itibarın da TBMM çatısı altında bulunduğunu belirtti. İYİ Parti'nin, milletin Meclis'ine bakışının bu olduğunu anlatan Akşener, "İYİ Parti, meclisin müsamere sahnesine dönüştürülmesine izin vermeyecek. Meclis çalışmalarımızı bu bakışla, bu ciddiyetle, bu vakarla yürüteceğiz." ifadesini kullandı.  Akşener, 24 Haziran seçimlerinden sonra FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılması için verdikleri önergenin AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildiğini anımsattı. AK Parti-MHP ilişkisinin bir ittifak ilişkisi olmanın ötesine geçtiğini öne süren Akşener, "AKP'yi anlıyoruz, ucu gelip kendilerine dokunacak diye araştırılmasını istemiyorlar ama küçük ortak niye rahatsız oldu, anlamadık. Bu ikili artık birbirine mecburdur. Bu bir, köle-sahip ilişkisidir. Küçük ortak büyük ortağın mütemmim cüzü haline gelmiştir." diye konuştu. "Lastik adamlardan milliyetçi olmaz" Gündemde bir af teklifinin olduğunu kaydeden Akşener, terörün en büyük finansörleri olan uyuşturucu kaçakçılarının, hırsızların, ihale fesatçılarının ve mafya bozuntularının affedilmesinin istendiğini savundu. MHP'nin teklifinde Türklüğe hakareti de af kapsamına aldığının dikkati çektiğini vurgulayan Akşener, şöyle konuştu: "Milliyetçiler ipeğe sarılı çeliktir. Ne yana çeksen o yana uzayan lastik adamlardan milliyetçi olmaz, olamaz. 'Tekeden süt çıkmaz' diye uzun uzun anlatıyordu ya hani; evet, tekeden süt çıkmaz ama bilinsin ki saray yancısından da milliyetçi olmaz. Peşinen söylüyorum, bu af hikayesini getirir de FETÖ'nün kodamanlarının salıverilmesine bağlarsanız, dünyayı size dar ederim bilesiniz. İktidar ve küçük ortağı, memleketin başına bela olmuşları affetmeye kalkıyor, muhalefet de kalkıp, 'yetmez, genişletin' diyor. Daha ne kadar genişletsinler? PKK'yı, FETÖ'yü, terör örgütlerini de mi dahil etsinler? Milletimiz emin olsun ki biz bu oyunu bozmaya geldik." "Devletin genetik kodlarını Amerikan şirketine aktaranları affetmeyeceğiz" Meral Akşener, Türkiye'nin bir ekonomik krizin içinde olduğunu, acilen alınması gereken önlemlerin bulunduğunu, İYİ Parti olarak sıraladıkları önlemlerin görmezden gelindiğini vurguladı. Ülkenin içinde bulunduğu girdabın ağır faturasının herkese yansıyacağına işaret eden Akşener, şöyle devam etti: "Bu millet tarihinde kimseye bu kadar kredi açmadı. Oturun da kıymetini bilin, yalanlara artık bir son verin. Amerika ile mücadele ediyor havası satan bu beyler, meğer düşman dedikleriyle saman altından su yürütüyormuş. Milletin varını yoğunu teslim ettiği FETÖ okullarında yetişmiş damat Berat, açıkladığı Yeni Ekonomik Programın yönetim ve denetimini McKinsey adlı Amerikan şirketine vermiş. Bu ikinci kozmik oda vakasıdır, kapitülasyonların hortlatılmasıdır, düyun-u umumiyenin tekrar kurulmasıdır. Bu anlaşmayı imzalayanları, uygulayanları, devletin genetik kodlarını Amerikan şirketine aktaranları affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde kesinlikle yargılayacağız. Üç Türk bir araya gelince devlet kuruyor be mübarek, bir ofisi yönetecek bir Türk evladı yok mu aranızda?  Sorumlu muhalefet anlayışımız gereği görevimiz, ekonomiyle ilgili gerçekleri halkımıza sürekli anlatmak ve bir yandan da krizin en az hasarla atlatılması için hükümete önerilerde bulunmaktır. Bu konuda yaptığımız uyarıların ve çağrıların saray ve damat tarafından duymazdan gelindiğini görüyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz ve gemi hızla su alıyor. Meclisteki tüm partiler bir araya gelip, teşhis ve tedaviyi birlikte konuşalım. Sorumlusu değiliz ama sorunumuz ortak. Ne gerekiyorsa elbirliğiyle yapalım. Sayın Erdoğan'a çağrımdır; yaptığın işin sorumluluğunu üstlen. Ahlak bunu gerektirir. Kendine Tatar Ramazan süsü veriyorsun ama her yaptığını başkasının üstüne atıyorsun. 'Cambaza bak' diye diye buralara kadar getirdin. Ama artık aklımızla alay etmeyi bırak." Katar emiri tarafından Türkiye'ye hediye edildiği belirtilen uçakla ilgili olarak da konuşan Akşener, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulundu.   "Bu nasıl bir lüks ve şatafat düşkünlüğüdür?" ifadelerini kullanan Akşener, "Ey Tayyip Erdoğan; sen nasıl imam hatiplisin? Hz. Ömer'in mumunu ne çabuk unuttun. Hesabı verilemeyen ipi ne çabuk unuttun. Peygamber efendimizin, vücudunda izi kalan kuru bir hasırda uyuduğunu ne çabuk unuttun. Lüks uçaklarla değil, milletin derdiyle ilgilen. Hediye ya da satın aldın, o uçağı da vakit kaybetmeden iade et. Ölüm var Sayın Erdoğan. Hesap var Sayın Erdoğan. Hepimiz için ölüm var, hepimizi bekleyen bir mizan var. Dürüst ol, adaletli ol, merhametli ol. İşi ehline ver. Şaşırma ve unutma, senden büyük Allah var." dedi. "Yola çıkışı belediyelerle olmuştu, gidişleri de belediyelerle olacak" Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Akşener, bir dış politikanın olup olmadığının anlaşılamadığını ifade etti. "Monşer denilerek, bütün hariciyenin tasfiye edildiğini ve FETÖ'ye teslim edildiğini öne süren Akşener, şöyle konuştu: "Şimdi hangi meselede Türkiye'nin ne düşündüğünü bilen yok. Doğu Türkistan'da milyonlarca Türk kamplara alınıyor, saraydan da yancısından tık yok. Borazan medya Doğu Türkistan'dan Çin ağzıyla 'Sincan' diye bahsediyor, tık yok. Bu konuda Çin'e verilmiş bir sözünüz, taahhüdünüz mü var Sayın Erdoğan? Senin beceriksizliklerin yüzünden bir de Suriyeliler meselemiz var. Bu iş öyle ensar, muhacir muhabbetiyle geçiştirilemez. Muhacirler Medine'de keyif çatıp ensarı gazaya göndermiyorlardı. Bu işin 10 yıl içinde ne tür sosyal patlamalara yol açacağını aklı başında herkes öngörebiliyor. Öyle ya da böyle bu kardeşlerimizi aldık, misafir ettik, ağırladık. Helali hoş olsun ama artık evlerine uğurlama vakti gelmiştir. Türkiye'de yaşayıp bayramda Suriye'ye gideceklerine, Suriye'de evlerinde yaşasınlar. Bayramlarda buyursun gelsinler. Doğrusu budur, olması gereken budur. Biz İYİ Parti olarak Suriyelilere Türkiye'de vatandaşlık değil, Suriye'de geri dönebilecekleri bir vatan vermek istiyoruz. Bir yıldan kısa süre içinde, kişi başına milli geliri 11 bin dolardan 6 bin doların altına inmiş bir ülkede bizlere hala dünyanın 17. büyük ekonomisi masalı anlatılıyor. Bu iktidarın yola çıkışı belediyelerle olmuştu, gidişleri de belediyelerle olacak."