Mehmet Necati GÜNGÖR   Ulusalpost sitesinde bir haber. Face’de paylaşılmış. “Türkiye’nin Clinton’u” başlığını taşıyor. İngiliz Time dergisi Akşener’in Erdoğan’a meydan okumaya hazırlandığını yazıyormuş. O habere dayanarak Akşener’in Clinton olacağını iddia ediyor. Hatırlatalım: Clinton, Trump’un karşısında yenilgiye uğramıştı. Türkiye için iyi rüya görmeyen İngilizler, Erdoğan’ın karşısına Akşener’i dikerek yeni bir hüsran dalgası mı yaratmak istiyorlar diye düşünmeden edemedik. Gerçek şu ki; Akşener’in estirdiği rüzgâr Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaya yetmez. Bunun birçok nedeni var. En önemli neden ise, seçim aritmetiğine uygun düşen bir aday olmaz. Erdoğan’ı bir daha kazandıracak bir yanlışlığın adayı olabilir ki, o da en başta kendisini ve sevenlerini üzer, rakiplerini sevindirir. Oysa Akşener siyasette iyi bir rüzgâr yakalamış görünüyor. Akşener’i ölümüne destekleyen bazı ülkücüler O’nun için yüksek hedefler koymak isteseler de, gerçek öyle görünmüyor. Siyasette hayal görmek çoğu zaman işe yarar da, ölçüsüz hayallerin güdülen davaya daha başlangıçta zarar verdiği çok görülmüştür. Ülkücü kardeşlerimiz daha gerçekçi bazda yürüseler iyi olur diye düşünüyoruz. Bir kısım çevreler, Akşener’in parti kurması halinde barajı aşmasına bile şüphe ile bakıyorlar. Ki, biz bu görüşte değiliz. Barajı aşabilir, ancak Cuhurbaşkanlığı seçiminde netice alması mümkün görünmüyor. Yaptığımız gözlemlerden bunu anlıyoruz. İngilizler Türkiye’nin önüne yeni bir tuzak mı kuruyorlar? Yoksa bu tuzak Akşener’in önüne mi kuruluyor? Zira, Akşener’in partisinin AKP’den birkaç puan alacağı, dolayısıyla AKP’nin ancak Akşener’in kuracağı parti marifetiyle iktidardan düşürüleceğine inanan ciddi yorumcular var. Böyle olması ihtimal dahilindedir. Akşener’in partisi AKP’yi iktidardan edecekse, böyle bir adaylık denemesiyle ancak Erdoğan’ın yeri sağlamlaştırılmış olmaz mı? Bu İngilizler Türkiye için başka bir oyun mu kuruyorlar dersiniz? Erdoğan’ın karşısında aday gösterilecek kişinin; Başta erkek olması, (Türkiye henüz kadın kişiyi Cumhurbaşkanı seçecek kıvamda değildir.) Dini terminolojiyi çok iyi bilmesi, Devlet idaresinden gelmiş olması, Ekonomiyi iyi bilmesi, Yabancı dili olması gerekiyor. Ayrıca, her kesimden oy alabilecek, siyaseti çok iyi bilen birinin aday gösterilmesi gerekiyor. Akşener, CHP’den ve ülkücü tabanın yarısına yakınından oy alamayabilir. Ama, saydığımız niteliklere uygun aday her kesimden oy alabilecek biri olursa –ki biz bu adayın İlhan Kesici olabileceğini düşünüyoruz-, Erdoğan’ın dönemi 2019 seçimiyle birlikte kapanmış olur. Akşener ve arkadaşlarının gideceği tek makul yol, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ismini andığımız makul adayı desteklemektir. CHP, Ekmelettin beydeki hatasına bir daha düşmezse, 2019 Türkiye’de değişim yılı olabilir. Türkiye’nin ne ABD’nin, ne İngilizlerin oyununa gelecek takati kalmamıştır.