“3’üncü Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi”

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi”nde, ulusal yol haritasının belirlenmesi için harekete geçildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) gerçekleşen zirvede Türkiye’nin dünyada, ABD, Rusya, Çin ve Hindistan’ın ardından siber saldırıya uğrayan ilk beş ülke arasında yer aldığına dikkat çekildi

NAZ AKMAN / ANKARA - Türkiye Bilişim Derneği (TBD), siber güvenlikte ulusal yol haritasını belirlemek için harekete geçti. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi”nde siber saldırılara dikkat çekildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı işbirliği ile gerçekleşen zirvenin açılış konuşmalarını Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir ile TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe yaptı. BTK konferans salonunda gerçekleşen “3’üncü Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi”nin açılış konuşmasını yapan TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe Türkiye’nin dünyada, ABD, Rusya, Çin ve Hindistan’ın ardından siber saldırıya uğrayan ilk beş ülke arasında yer aldığının altını çizdi. Geçmiş yıllara ilişkin siber saldırı raporlarını anımsatan Aktepe, “Siber saldırılar, çevre, deprem, salgın hastalık kadar insanlık ve ülkemiz için bir tehdit. Siber saldırılar sonucunda tüm dünya ülkeleri 2021’de birkaç trilyon dolar zarara uğrayacak ve milli güvenlik riskleri ile yüzleşeceğiz. Ülkemize yönelik 2018’de 72 bin 975 ve 2019’da ise 136 bin 411 siber saldırı raporlandı. Ülkemize bu saldırılar ile hem maddi hem de milli güvenlik açısından zarar görüyor. Kamusal ve bireysel güvenliğimiz için Siber Güvenlik ekosisteminin geliştirilebilmesi, özgün olarak geliştirilen milli ve yerli ürün sayılarının arttırılması ve bu ürünlerin yaygın etkisinin yükseltilmesi ile sağlanabilir. Yerli ve milli ürün sayımızı artırabilirsek 240 milyar dolarlık pazarda da söz sahibi olabiliriz” diye konuştu. “Siber saldırılarda yapay zeka yoğun olarak kullanılıyor” Siber saldırıların ışık hızında gerçekleşerek küresel etki yarattığına işaret eden Aktepe, “Siber tehdit, bireyden sektöre, sektörden devlete, yani toplumun tüm katmanlarında maddi veya manevi çok büyük zararlar oluşturabilecek bir etkiye sahip. Siber saldırılar ışık hızında gerçekleşebilmekte ve küresel etki yaratmakta. Devletler tarafından da bir savaş aracı olarak kullanılmakta olan siber saldırıların, dünya genelinde her yıl katlanarak arttığı biliniyor. 2019 özellikle kurumsal ve kişisel verilere yönelik tehditlerin büyük oranda arttığı ve siber saldırganların yapay zekâyı daha yoğun olarak kullandıkları bir yıl oldu. Bu yıl ise siber saldırıların daha da karmaşıklaşacağı ve gelişen teknolojilerle birlikte yeni saldırı yöntemlerinin ortaya çıkacağı öngörülüyor” diyerek siber güvenliğin önemine ilişkin şunları söyledi: “Dünyada, haftada ortalama yüz binin üzerinde siber saldırı gerçekleşiyor” “Yani bir nevi zehir-panzehir savaşı içerisinde olmamız söz konusu. Dijital dönüşüm sürecinde, geleneksel idari yapılar şekil değiştirmekte ve mevcut hukuk kuralları bu yeni etkileşime ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Ayrıca veri güvenliği artık devletler tarafında uluslararası stratejik bir konu olarak ön plana çıkmaktadır. Bu nedenlerle de akıllı, etkin ve sürdürülebilir siber güvenlik altyapılarının kurulması, entegrasyonu ve otomatik olarak işletilebilmesi hayati önem kazanmıştır. Ayrıca son birkaç yıldır yaygınlaşan ve 2019 yılında da kurumları zorlayan fidye yazılım tehdidinin 2020 yılında da etkisini sürdüreceği öngörülüyor. Dünyada, haftada ortalama yüz binin üzerinde siber saldırı gerçekleşmektedir. Saldırıların sayısı kadar gerçekleştirdikleri hasarın da parasal boyutları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır.” “Siber güvenlik alanında yetişmiş insan gücü yetersiz” “Siber güvenlik alanında yetişmiş insan gücünün yetersiz olması da siber saldırıların oluşumunda ve başarısında önemli bir rol oynamaktadır” diyen Rahmi Aktepe son olarak “Türkiye’de 20 bin, dünyada ise üç milyona yakın siber güvenlik uzmanına ihtiyaç olduğu bilinmektedir. Yetişmiş insan gücüne, kullanıcı farkındalığına, yerli üretim yeteneğine ve Siber Olaylara Müdahale Ekipleri’nde (SOME) ihtiyaç duyulan yetkinlik ve becerilere uzun süreli ve özverili çalışmalar ile yıllar içinde ulaşılabilmektedir. Bu amaçla nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine ve becerilerinin arttırılmasına yönelik programların planlanması ve uygulamaya alınması önem arz etmektedir. Umutlarımız hakkında daha somut bir gelecek görebiliyoruz. Büyük çaba içinde olduğunu gördüğümüz karar vericiler ile devlet organlarını ve kamu kurumlarımızı ortak akıl oluşturmaya davet etmek isterim. Söz konusu ortak aklın oluşturulmasında elbette özel sektör, üniversiteler ve STK’lar da etkin olarak yer almalıdır” sözlerine yer verdi.