BAKÜ - Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'ın işgalinden kurtarılan bölgelerdeki Hristiyan mabetleriyle ilgili bazı Batılı ülkelerin endişe duyduğunu belirterek "Camileri kapatanlar mı bizi eleştirecek? Camilere domuz kafası atanlar mı bize ders verecek ve endişelerini bildirecek? Bize herhangi bir endişe belirtmeye gerek yok. Tüm tarihi eserlerimiz devlet tarafından korunmaktadır." dedi. Aliyev, işgalden kurtarılan Ağdam şehrini ziyaretinde, ana yapısı sağlam kalan tek yapı olan tarihi camide incelemelerde bulundu. Aliyev, burada yaptığı konuşmada, Ağdam'ın yıkıldığını görmenin çok acı verici olduğunu söyledi. Birkaç yıl önce bu bölgedeyken siperlerden Ağdam'a dürbünle baktığını hatırlatan Aliyev, buraları uzaktan izlemenin duygusunu kelimelerle ifade etmenin zor olduğunu vurguladı. Aliyev, bazı Batılı liderlerin, Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı bölgelerdeki Hıristiyan mabetlerinin ne olacağı sorusunu gündeme getirdiğini, hem kendisiyle görüşmelerde hem de resmi açıklamalarda endişelerini dile getirdiklerini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: "Hiç kimsenin, özellikle İslamofobik duyguları ateşleyen Batılı liderlerin endişelenmesine gerek yok. Kutsal İslami değerlere hakaretleri görmezden geliyorlar, hatta hakaret edenleri haklı çıkarıyorlar. Onların bu konuda konuşmaya hakkı yok. Ayrıca bizim arazimizdeki tüm mabetler, bizim tarihi servetimizdir. Camileri kapatanlar mı bizi eleştirecek? Camilere domuz kafası atanlar mı bize ders verecek ve endişelerini bildirecek? Bize herhangi bir endişe belirtmeye gerek yok. Tüm tarihi eserlerimiz, devlet tarafından korunmaktadır." Aliyev, Ermenistan'ın işgali döneminde Azerbaycanlılara ait çok sayıda caminin yıkıldığını, bazılarının da domuz ahırı olarak kullanıldığını belirterek şunları kaydetti: "Bu durum, neden bazı Batılı liderleri endişelendirmedi? Demek ki onlara göre, camilere hakaret edilebilir, camiler yıkılabilir, domuz ahırı yapılabilir. Öyleyse bunu böylece söylesinler ve gitsinler kendi ülkelerindeki sorunlarla uğraşsınlar. Hiç kimse bizim işimize karışmasın. Buraya kendimiz geldik. Tüm bu ülkelerin çabalarına, provokasyonlara rağmen kan dökerek kendi toprağımıza geldik. Herkes gitsin, kendi işiyle uğraşsın."