Kara: Çocukların görsel alanlarını zenginleştirmek, kafalarında yeni ufakların açılması demektir

Emin Antik Sanat Merkezi’nin konukları bu kez çocuklar oldu. Batıkent Yükselen Koleji Anaokulu öğrencileri, öğretmenleriyle birlilkte Sezai Kara ve Ataç Elalmış’ın resimlerinden oluşan sergiyi gezdiler. Hayli keyifli vakit geçiren çocuklar, enerjileriyle sergiyi güzelleştirdiler. Serginin ressamı ve aynı zamanda bir eğitimci olan Sezai Kara, küçük konuklarından duyduğu memnuniyeti belirterek, “Çocukların görsel alanlarını zenginleştirmek, kafalarında yeni ufakların açılması demektir” dedi

SULTAN YAVUZ - Anaokulu öğrencileri, Emin Antik Sanat Merkezi’ni ziyaret ederek, öğretmenleriyle birlikte Sezai Kara ve Ataç Elalmış’ın resimlerinden oluşan sergiyi gezdiler. Derya Akbal’ın proje sorumluluğunda, öğretmenleri Fevzi Bakır ile sergiyi gezen küçük sanat dostları eğlenceli vakit geçirirken, serginin ressamı Kara da bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Batıkent Yükselen Koleji Anaokulu öğretmeni Fevzi Bakır, öğretmen arkadaşlarıyla sürekli geldiği sanat merkezine bu kez çocuklarla geldiklerini ve okul olarak, üç yaşından itibaren çocukları resim, heykel, müzik ve müzeyle buluşturduklarını ifade etti. Bakır, “Çocukların farkındalığını artırmak, konuşmacı ve katılımcı olmalarını sağlamak, mümkünse kendilerini bir sanat dalında ifade edebilmelerini sağlamak bizim için önem taşıyor. Örneğin yıl boyunca her ay bir ressam tanıtılıyor, onun hayatı anlatılıp resmi yapılıyor. Resimlerinin kopyaları çocuklarla birlikte yapılıyor. Resim ve sanat sevgisi okul öncesinde başlamalı. Ankara da bu konuda zengin… Çocuk erken yaşta tanısın ki, daha sonraki yıllarda kendi isteğiyle gidebilsin” dedi. Kara, “Erken yaşta beyin güzel şeyleri kaydediyor” Aynı zamanda resim ve psikoloji öğretmeni olan ressam Seazi Kara, bir eğitimci olarak çocukların eğitimine çok önem verdiğini ve çocuğun ilköğretim sürecinin iyi olmasının, gelecekte onların daha bilinçli ve akıllı kararlar verebilmesini sağladığını belirtti. Kara şunları söyledi: “Erken yaşta çocukları müzelere, tiyatroya götürmek, yani çocukların görsel alanlarını zenginleştirmek, kafalarında yeni ufakların açılması demektir. Benim öğretmenlerim Köy Enstitüsü mezunu olduklarından, bizi tiyatroya götürürlerdi ve ‘Çocuk anlamaz’ demezlerdi. O çocuk aklımla büyülendiğimi hatırlıyorum. Erken yaşta klasik müziği duyuyorsunuz, dünyanız açılıyor. Erken yaşta beyin güzel şeyleri kaydediyor. Kendi gelişimleri için buraya gelmeleri çok güzel, varlıklarıyla sergimizi de güzelleştirdiler.”