Sokak hayvanları konusundaki yetki karmaşası giderilmeli

Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri, hekimlerin sorunlarına yer verdiği basın toplantısında özellikle son günlerde artan şarbon riski ve toplumda gittikçe hassas hale gelen sokak hayvanlarının korunması, tedavi edilmesi ve barındırılması konularında bilgiler verdi

NAZ AKMAN ANKARA- Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası, 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun caydırıcı özellikleri bulunmaması nedeniyle yeniden gözden geçirilerek düzenlenmesi gerektiğini hatırlatarak, sahipsiz hayvanların korunması ve barındırılması konusunda çözüm önerilerini masaya yatırdı. Demora Otel’de yapılan toplantıda, hayvanlara yapılan işkenceyi önlemek amacıyla hazırlanan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi konusunda çalışmanın taslağının veteriner hekimlerle paylaşılmadığına dikkat çekildi. Yasanın hazırlık ve uygulama aşamalarında bulunmak istediğini belirten Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası, bu konuda yetkililere çağrıda bulundu. Yetki karmaşasına son verilmeli Sokak hayvanları konusunda yetki karmaşası olduğunu ifade eden Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, “Belediyeler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, hayvansever dernekler ve ilgili birlikler sokak hayvanları konusunda karmaşa yaşanmasına neden oluyor. Kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının yetki alanları ve sorumlulukları net bir şekilde belirtilmemiş vaziyette. Başta sokak hayvanları olmak üzere hayvan sorunlarının tek elde toplanması gerekir” dedi. Mikroçip ve Yemmatik uygulaması Barınakların kontrolü ve denetimi, barınak ihtiyaçlarının tespiti, sokak hayvanlarının aşı, ilaç ve tedavi süreçlerinin takibi konusunda oda olarak çalışmalara destek vereceklerini bildiren Tanrıverdi konuya ilişkin çözüm önerilerini sıraladı. Tanrıverdi, “Mikroçip uygulaması tarihi bir uygulamadır. Sahiplenilen hayvanlara veteriner hekimlerin denetiminde takılacak çip sayesinde hayvanın tüm bilgileri kayıt altına alınmış olacak ve bu sayede hayvan sokağa atıldığında sahibi tespit edilerek, ilgili cezai yaptırım uygulanabilecek. Pet shoplarda hayvan satışı kesinlikle yasaklanmalıdır. Sokak hayvanlarına ilişkin geçicide ola en azından kış aylarında geçici barınaklar yapılabilir. Kısırlaştırmaya karşı değiliz ama kısırlaştırılan hayvanın operasyondan hemen sonra sokağa bırakılmasına karşıyız. Özellikle yemmatik gibi uygulamalarla sokak hayvanları yararına para veya mama topladığını iddia eden dolandırıcıların önüne geçilebilir” diye konuştu. Tanrıverdi, “Sağlıklı hayvansal ürün tüketilmiyor” Ankara, Çankırı ve Kırıkkale illerinden sorumlu oldukları belirten Tanrıverdi, söz konusu illerde sağlıklı hayvansal ürünlerin tüketilemediğini açıkladı. Tanrıverdi şöyle konuştu: “Daha önce gıda işletmesi açmak isteyenler, ilgili kamu kurumlarınca denetleniyordu. Koşullar incelenerek rapor hazırlanıyordu. Raporda ilgili firmaya kayıt sicil belgesinin verilip verilemeyeceğini belirliyordu. Fakat bu denetlemeler maalesef günümüzde yapılmıyor. Şimdi beyan esaslı işletme kayıt belgesi veriliyor. Yani gıda üretim veya satış işletmesi açılırken, şahıs tarafından getirilen yazılı beyana göre ruhsat, işletme kayıt belgesi veriliyor. Bu uygulama beraberinde sağlıksız, hijyenik koşullarda üretilmeyen hayvansal gıda anlamına geliyor. Bizler de girdiğimiz her lokantayı veya dükkanı denetleme hakkına sahip değiliz. Çiftlikten sofralara kadar bu zinciri sağlam tutan en önemli etken veteriner hekimlerin varlığıdır. Et ithalatına karşıyız. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için üretim yapabilecek güçteyiz. Sadece bu konuda sektörün iyileştirilmesi için bir takım çalışmalar yapmamız gerekiyor. İthal etlerin ülkemize getirilmesi konusunda da yine hekimlerimizin denetimlerinin önemli bir payı olduğunu düşünüyoruz.”
Editör: TE Bilisim