Ankara, ülkemizin huzurlu, modern ve de kutsal yapıları ile dikkat çeken çağdaş bir başkentidir. İlkçağlarda yaşamış tarihçilerden bazıları Ankara ve bölgesini Mısırlılarla yaptıkları savaşı kazanan ve de gelip Engürü yani Ankara Çayı’nın geçtiği ovaya yerleşen Galatlarla tarihi yaşamına başlayan şehir Ankyra, Aneyra, Ancora, Engürü, Anker, Ankas, Enguriya, Aghuridha ve Ancaras adları ile tanınmış. En son çapa anlamına gelen Ancir ismiyle bilinen şehir günümüzde Ankara olarak tarihteki mümtaz yerini almıştır. Yüzyıllar boyunca pek çok kavimlerin istilasına uğramışsa da M.Ö. 278 yıllarında Ankara’nın Galatlar tarafından kurulduğu bilinmektedir. O tarihten günümüze kadar Başkent Ankara’yı ele geçiren her güç bu şehre çeşmelerden, medreselere, kervansaraylara, camilere varıncaya kadar yaşama gerekli bütün yapıları inşa etmişlerdir. Ankara, birkaç kez Bizans ordusu ile Selçuklular arasında el değiştirmişse de tarihin bir döneminde Ankara Meydan Savaşında Timur tarafından esir alınan Yıldırım’ın oğulları hapishane görevi yapan kalesi Ankara, Celali ayaklanmaları, eşkıya baskınları, yangınlar talihsizlerle baş başa kaldığı yıllar olarak tarihe geçmiş çöküş yıllarıdır. 1815’te şehirde salgın bir hal alan veba hastalığı 1500 kişi, daha sonraki sıtmanın sebep olduğu ölümlerle şehrin nüfusu büyük darbeler almıştır. Günümüz Ankara’sında pek çok tarihi yapının yanı sıra çok sayıda kutsal eserlerde şehre ayrı bir değer katmaktadır. Tarihi geçmişi içinde Augustus Tapınağı, Julianus sütunu Belkıs minaresi olarak bilinmektedir. İmparator Caracalla çağında yapıldığı bilinen Roma hamamı ve harabeleri, Frigya Kralı Midas tarafından inşa edilen Ankara Kalesi, 1222 yılında Selçukluların bir eseri olan Akköprü’nün ötesinde 14. Yüz yılın ikinci yarısında yaşayan Türk Mutasavvıf ve Şair Hacı Bayram Veli adına mimar Mehmet Ebubekir Hamdani tarafından yapılan bugün Hacı Bayram Camii olarak bilinen bu kutsal yapı, daha sonra Mimar Sinan ve de 1714 yılında Hacı Bayram Veli’nin torunu Mehmed Baha Efendi tarafından onarılmıştır. Bugün Hacı Bayram Camii ve çevresi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in büyük gayretleri ile yeni baştan ele alınarak çağımıza ve Ankara’ya yakışır kutsal bir yer haline getirilmiştir. 2 binin üstünde caminin bulunduğu Ankara’da yapısı, mimarı gösterisi ile bir sanat eseri edası ile başkentimize kutsal bir hava katan camilerimizden biriside Kocatepe Camiidir. Şehrin merkezi yerinde dört minaresi ile görenlerin adeta gıpta ile baktıkları bu kutsal yapı, 4 bin 500 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Kapalı otoparkı, kütüphane, konferans salonu, ticaret ve idari merkezleri ile Mimar Sinan’ın sanki elinden çıkmış bir yapı görünümündedir. 88 metre uzunluktaki minareleri ile Ankara’nın dört bir köşesinden görülen Kocatepe Camiinde çini, mermer, sarı maden altın varak ve özel boylar kullanılmış iç yazılar Hamit Akçay ve Mahmut Öncü tarafından hazırlanmıştır. Yapımına 2008’de başlanan, 2013’de ibadete açılan ihtişamlı bir yapıda Ahmet Hamdi Akseki Camiidir. Diyanet Başkanlığı yanında inşa edilen Cami, Ankara’nın en yeni ve en modern bir ibadet yeridir. Kapalı alanda 6 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği caminin yer altında 2 bin araçlık bir otoparkı ve sergi salonları bulunmaktadır. 23 bin 125 metrekarelik bir alanı kaplayan Ahmet Hamdi Akseki Camii, Ankara’nın müstesna yapılarından biridir. Beştepe Millet Camii, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yer almaktadır. Aynı zamanda Kültür Merkezi olarak ta işlev gören yapının dört minaresi bulunmaktadır. 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ibadete açılış olan Cami, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden esinlenerek yapılmıştır. Aynı anda 3 bin kişinin namaz kılabileceği bu abidenin, 650 metre yüksekliğinde 2’şer şerefli dört minaresi ile İslam sanatının bütün güzelliklerini üstün taşıyan bir yapıdır. Caminin dikkat çeken bazı yönleri ise Cami duvarlarına işlenen hüsnühat yazıları, adalet, hak ve doğruluk gibi konuları içeren ayetlerin yer alamsıdır. Caminin tüm yazıları ve istifleri hattat Hüseyin Kutlu tarafından yazılmıştır. Caminin süslemelerinde emeği geçen bir sanatçıda Semih İrteş’in imzasını taşımaktadır. Medine’deki Mescidi Nebevi’nin küçüğü olarak nitelendirilen Söğütözü Başyazıcıoğlu Camii ise, başkentin muhteşem güzelliğine ayrı bir görüntü vermektedir. 2007’de ibadete açılan bu kutsal abidenin tavan süslemeleri 16 parçadan oluşan tarihteki Türk devletlerini simgelemektedir. Bugünlerde yine ibadete açılacak olan Gençlik Parkı’nın karşısındaki Ulus Camii, Esenboğa yolu üzerinde yükselen Cami ve killiye ile camileri bol tarihi bir kent olan Ankara’da Müslüman olarak yaşamanın mutluluğuna doyulmaktadır.