HABER VE FOTOĞRAFLAR / NAZ AKMAN (ANKARA) - Bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Bilkent Sanat Festivali’ne katılan yerli ve yabancı sanatçılar, sanatla iç içe geçen bir haftalık süreci 24 Saat Gazetesi’ne değerlendirdi. Bilkent Center ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2’inci Uluslararası Bilkent Sanat Festivali kapsamında 9 gün boyunca sanat konuşuldu. Türkiye, Rusya, Gürcistan, Kuveyt ve Umman gibi ülkelerden gelen 60 sanatçı, Bilkent Center’da eşsiz bir festivale imza attı. Resimden dansa, heykeltıraştan müziğe, defileden gösterilere, söyleşilerden mini konserlere kadar pek çok etkinlikle hafta boyu canlılığını yitirmeyen festivale, yoğun bir katılım gösterildi. Festival kapsamında,Flamenko Dans ve Müzik Topluluğu, Klasik Keyifler Oda Müziği Konseri, Rotary Toplum Projeleri ve Sanat, Rahmi Çöğendez ve Cüneyt Süer Söyleşisi, Azimet Karaman Ahşap Yontu Performansı, Ali Herıschı Konferansı, 2015 Ukrayna güzeli resim performansı ile Hikmet Çetinkaya Performansı ve tabloları ile SOIE Design Defilesi gibi çok sayıda sanatsal etkinlik yapıldı. Başkentli sanatseverlerin heyecanla takip ettiği 2’inci Uluslararası Bilkent Sanat Festivali’ni değerlendiren sanatçılar gelecek yıl yeniden katılmak için sabırsızlandıklarını belirtti. Festivalin açılışa 800 kişinin katıldığını ve 9 boyunca yüzlerce kişinin sanat sokağına akın ettiğini ifade eden Küratör ve Festival Başkanı Rahmi Çöğendez, bu yıl partnerinin Aya Galeri olduğunu belirtti. Çöğendez, Geçen yıl 35 sanatçı ile festival düzenlerken, bu yıl 60 sanatçıyı ağırladıklarını söyleyerek, festivale ilişkin şöyle konuştu: “Festival sloganım, 'renklerle coşalım, güzelliklerle buluşalım, yalnızca sanat konuşalım' söylemiydi. Sanat kokan bu sokağa gelen misafirlerimizin buradan ayrılırken yüzlerinin gülmesi bizim esas hedefimizdi ve bunu başardık. Ankara adeta sanatla coştu, yoğun siyasi gündeme rağmen bu alanda her gün sanat konuşuldu. Ankaralılar bu festivali geçen yıl öğrendi, bu yıl sabırsızlıkla bekledi. Çok iyi katlım sağlandı ama önemli olan daha iyisini sağlamak. Bu tarz etkinliklerde en önemli şey sonuçtur. Bizler bu festivalde olumlu ve olumsuz tüm gelişmeleri kaydederek, gelecek yıl daha yoğun katılımlı festival düzenlemek için şimdiden adım atmaya başladık. “Sanatçılarımız yabancı ülkelerden davet aldı” Sanatçı seçimine çok dikkat ettik. Profesyonelliğin dışında burada her sanatçı, güler yüzlü ve birbiriyle dayanışma içindeydi. Sponsorlarımız festivale en büyük desteğini sağladılar. Sanatçılarımız da pek çok maddi ve manevi yük üstlendiler. Herkesin bu tarz festivalleri bir yerinden tutarak desteklemesi çok önemliydi. Sosyal medyadan da pek çok vatandaş festivali duyurdu. Umman Sultanlığı'nın başkanı geldi ve bu festivalin benzerini kendi ülkelerinde yapmak istediklerini söyledi. Hatta ilk teklifi aldık Aralık ayında 7 Türk sanatçı Umman'da sergisini açacak. Ukrayna güzelini festivale getirdik. Özellikle Hikmet Çetinkaya'nın defilesi festivale renk kattı. Konferanslara da yoğun ilgi vardı. Sosyal sorumluluk projelerine de yer verdik.” “Türk ressamlar bana destek oldu” Festivale ikinci kez katılan Rus sanatçı Alexander Uglov, yıl içinde pek çok ülkede festivallere ve sergilere katıldığını söyleyerek, Bilkent Sanat Festivali'nin kendisi için bir numaralı festival olduğunu belirtti. Özellikle Türkiye’ye gelmeden önce tereddütleri olduğunu bildiren Uglov, Bilkent Sanat Festivali’nin bu ön yargılarını kırdığını söyleyerek, festivale ilişkin duygularını şöyle aktardı: “Geçen sene bu festivalin ilki yapılmıştı ve her şey bir prova gibiydi. Bu yıl daha büyük değişiklikler gördük. İlk kez Türkiye'ye gelirken korkmadan rahatlıkla geldim. Türklerin beni sevip sevmeyeceğinden emin değildim. Burada çok iyi arkadaşlıklar edindik, dostluğu, sevgiyi öğrendim. Türk ressamlar bana destek oldu. Bütün sene Türkiye'ye uçarak, bir an önce festivale katılmayı bekledim. Benim için bu festival bir bayram havasında oldu. Her yerde sanat kokusu var. Eserlerim artık Ankaralı sanatseverler tarafından tanınmaya başlandı. “Türkçe öğrenerek, daha fazla insanla konuşmak istiyorum” Ukrayna'da sanatla ilgili çok önemli bir tarih var. Türkiye'de sanat yeni doğmuş gibi. İzleyici çok farklı daha çok heyecanlı ve bunu yansıtıyorlar bundan da oldukça keyif alıyoruz. Ankara'da hayranlarım oldu. Seneye de Bilkent Sanat Festivali benim için ilk sırada olacak. Eşimle birlikte festivale katılmak için tüm yıl hazırlandık diyebilirim. Ressam ve izleyici arasındaki iletişim bizler için çok önemli. Hatta Türkçe öğrenip insanlarla daha fazla iletişim kurmak istiyoruz.” “Ankaralılar sanatın kıymetini biliyor” Festivale İstanbul'dan katılan Ressam Cüneyt Süer ise, Başkentli sanatseverlerin sanata yoğun bir ilgi gösterdiğine işaret ederek, şöyle konuştu: “Festivale ilk kez katılıyorum. Rahmi Çöğendez’in sanatsal çabalarından haberdar olduğum için böylesine büyük ve yoğun bir ilgiyle karşılaşacağımızı tahmin edebiliyordum. Bir festivalin olması gerektiği hali bence budur. Ankaralılar sanata çok ilgili, böyle bir etkinliği İstanbul'da yapacak olsaydık muhtemelen bu kadar yoğun ilgi gösterilmeyecekti. Başkent sanata, resme, heykele, müziğe çok daha farklı bakıyor. Çünkü Ankara'da bu tarz etkinliklere daha çok ihtiyaç duyuluyor ve ses getirebiliyor. Gözlemlediğim en önemli şey Rahmi Bey'in de çabalarıyla sanat halka indiriliyor. İstanbul'da çok iyi lokasyonlarda yapılan Bienaller dışında sanat, halka açık olmuyor ya da halkın haberi olmuyor. “Bu festivalle, sanat sokağa indi” İstanbul'da sanat, sanat camiasıyla sınırlı kalıyor. Yurt dışında sanatçılar sokakta resim ya da performansını sergileyebiliyor. Ankara'da da buna benzer bir anlayış var. Sanatın kalbi olarak görülen yer İstanbul ama maalesef, İstanbul’da sanatın halkla kesişeceği alanları pek kullanamıyoruz. Bilkent Sanat Festivali'nin insanlarla kaynaşma fikrini oldukça beğendim. Bu projeyle sanat sokağa indi. Bilkent Sanat Festivali'nin ilerleyen yıllarda daha büyük ses getireceğinden, daha fazla sanatçıyı ve sanatseveri misafir edeceğinden hiç şüphem yok.” “Gençler,Bilkent Center Sanat Sokağı’na alıştı” Festivale ilk kez katılan Medya Sanat Galerisi sahibi Sanatçı Ayşe Arkün, Festival süresince 2 eser tamamladığını ve yabancı sanatçılarla bir araya gelme fırsatı yakaladıklarını söyledi. Gençlerin sanata ilgi gösterdiğini vurgulayan Arkün, “Özellikle aileler market alışverişini yaptıktan sonra çocuklarıyla beraber sanat sokağına uğramayı ihmal etmediler. Rahmi Çöğendez özellikle üniversiteli gençleri bu sokağa çok alıştırdı. Buranın sanatı takip edebilecek hazır bir kitlesi var. Ankara’nın böylesine büyük festivallere ihtiyacı var. Önümüzdeki yıl bu projeye yeniden katılmak isterim” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim