TÜRSAB adayı Davut Günaydın’dan sekiz maddelik manifesto

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 24’üncü dönem başkan adayı Davut Günaydın, Ankara’da düzenlenen aday tanıtım toplantısında, turizm sektörüne ilişkin manifestosunu açıkladı. Günaydın, seçime ilişkin hazırladığı sekiz maddelik manifestoda yer alan hizmetleri yarım dönemde hayata geçireceğini belirtti

NAZ AKMAN -  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 24’üncü dönem başkan adayı Davut Günaydın, genel kurul öncesi turizm sektörüyle “TÜRSAB Tek Yürek” sloganıyla bir araya geldi. Ankara’da sektör temsilcileriyle buluşan Günaydın, yapacağı hizmetleri içeren sekiz maddelik manifestoyu açıkladı. TÜRSAB’ın itibarını geri kazanacaklarını ifade eden Günaydın, kaçak faaliyetlerin de önüne geçeceklerini bildirdi. Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumları ve paydaşlarla ortak hareket edeceklerini ifade eden Günaydın, “Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere kimseyle küsmeye hakkımız yok. TÜRSAB’ın bakanlıkta itibarının olmamasının sebebi budur. Maalesef bütün gelişmeler seyahat acentelerinin aleyhine oluyor. Bakanlık yetkilileriyle yaptığımız toplantıda halen fuar teşviki almadığımızdan haberleri yok. Türkiye’yi bıraktık. Dünya turizm örgütünün de raporlarını izliyoruz. Neler yapabiliriz, alternatif turizmi nasıl geliştirebiliriz, seyahat acentalarının önünü nasıl açabiliriz, bunların hepsini takip ediyorum. Türkiye’nin birçok şehrine gittik, meslektaşlarımızla konuştuk. Artık çözüm odaklı yani sorunları çözen bir kurum haline gelmek istiyoruz. Eğer sektör varsa, bu sektörün lideri Türkiye Seyahat Acentalarıdır. Sıkıntılarımız gün geçtikçe büyüyor, bunları birlik ve beraberlik içerisinde çözeceğiz. Tek ses olmamız gerekiyor. Sektörel disiplini sağlayıp bu disipline uyan üyelerimizle meslektaşlarımızla birlikte birçok alandamücadele etmemiz gerekiyor. Özellikle yerel yönetimlerimiz yani belediyelerimizin kapısını çalıp yaptıkları projelerde seyahat acentelerini kullanmalarını söyleyeceğiz. Devlet nezdinde, kurumlar nezdinde bizim başarısız olmamızın en büyük sebebi Ankara’yı baypas etmemizdir. Bu anlamda lobi faaliyetlerimizi Ankara’dan başlatacağız. Ankara’ya çadır kuracağız. Yönetim kurulu toplantılarımızı da sorunlarımız çözülünceye kadar Ankara’da yapacağız. Ankara’yı ana üs olarak kullanacağız. Sorunlarımız çözülene kadar Ankara’dan çıkmayacağız. TÜRSAB mazeret kurumu değildir” diye konuştu. “Hac ve umre seyahat acentelerinin münhasır işi olana kadar mücadeleye devam edeceğiz” İtibar, kaçak faaliyetler, havayolu biletleme, tur rehberliği, hac ve umre, transfer, ulaşım taşıma, ıncoming, iç turizm outgoing ve sektörel disiplin başlıkları altında yapacağı hizmetleri sıralayan Günaydın şöyle konuştu: “Dünyada kendi dilinde rehberlik yapamayan tek ülke Türkiye’dir, bu nedenle Türkçe rehberlik çıkacak. Hemen karşı çıkıyorlar, bizim yabancı dildeki rehberler Türkçe dil biliyor. Yabancı dil bilenleri, Türkçe gruba gönderdiğinizde ciddi sıkıntıların çıktığını biliyoruz. Biz gençlerimizedört yıl eğitim vererek, rehberlik okullarında okutuyoruz. Maalesef kanuna takılan 40 binin üzerinde gencimiz var. Artık bizim bu gençlerin önünü açmamız gerekiyor. Türkçe rehberliği çıkaracağız. Nadir dillerdeki rehber sayısını arttıracağız. Kaçak rehberlik yapan var ise de meslekten men edilmesi için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Maalesef biz turizmi 12 aya yayamadık. Bunu da yapmaya çalışacağız. Biz bu işi biliyoruz. Bizim eğitim yerimiz TÜRSAB’dır. Aldığımız bu eğitimle sektördeki paydaşlarımızın karşısına hukuki olarak da çıkacağız, gerekirse boykotta yapacağız. Uçak biletlerinin yüzde 85’ini halen acenteler kesiyor. Nasıl kesiyor? 12 yıldır artmayan servis bedelleriyle kesiyor. İnternete giriyoruz bakıyoruz havayolları bizden daha ucuza satıyor. Müşteriye mahcup oluyoruz. 3 binin üzerinde havayolu bileti satarak hayatını idame ettiren acentelerin sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Kısa dönemde internet üzerinden tüm havayollarıyla bizim satışımız eşitlenecek. Servis bedellerini Tüfe’ye endekslenip her yıl artacak ve kampanyalardan artacak. Türkiye genelinde 800 üzerinde hac ve umre yapan acentelerimiz var. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı hem rakibimiz, hem otoritemiz. Böyle bir ticaret olamaz. Bugün Türkiye’nin seyahat acentesi Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Hac ve umre seyahat acentelerinin münhasır işi olana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Hac kurumunun yüzde 40’ı seyahat acenteleri, yüzde 60’ı Diyanet İşleri Bakanlığı’nın. Neden tersini yapamıyoruz. Bizim yardımcı unsurları devreye sokmamız ve haksız rekabeti önlememiz gerekiyor. İş turizmi bizim olmazlarımızdandır. Yurt dışına müşterilerimizi götürürken, en büyük sorunumuz vize sıkıntısı. Vizeyi işletmelerden alıyoruz. Neden bu işletmelerden birisi TÜRSAB olmuyor. TÜRSAB’da, size bir vize ofisi açacağız. Aradaki farkı da gelir olarak kayıt edecekler. Artık yurt dışına giderken yeşil pasaport ve vize problemimiz olmayacak. Bunu gri pasaportla çözüyoruz.” TÜRSAB için kamu spotları hazırlayacaklarını ve sosyal faaliyetlere önem vereceklerini belirten Günaydın, “Biz bölgesel temsil kurullarını eğitim ve denetim merkezi haline getirmek istiyoruz. Bizim memurlardan çok denetim elemanlarına ihtiyacımız var. Kaçaklara dur deme zamanımız geliyor. Caydırıcı hükümleri koyalım. Eğitim çalışmalarına hız vereceğiz. Kamu spotları hazırlayacağız. Vatandaşları bilgilendireceğiz. Kaçak faaliyete katıldığınız da hem mağdur olursunuz hem de ceza yersiniz diye kamu spotu çıkaracağız. Turizm adının geçtiği yerde TÜRSAB olacaktır. Biz diyoruz ki büyük bir akaryakıt firmasıyla anlaşıp indirimli akaryakıttan faydalanalım. Büyük bir sigorta firmasıyla anlaşıp, bütün sigorta işlerimizi yapalım. Bütün otellerle anlaşalım, indirimlerden faydalanalım. Sosyal faaliyetlerimize önem vereceğiz. Özellikle maddi durumu olmayan meslektaşlarımızın çocuklarının eğitimini karşılayacağız. Saydığımız sorunlarının çözümü için ne gerekiyorsa yapacağım” diye konuştu. “Kamu ihale mevzuatında seyahat acentesi olmadan kurumlar ihale açıyor” AYDER Turizm sahibi Selami Haşimoğlu da kamu ihale mevzuatında seyahat acentesi olmadan kurumların ihale açtıklarını belirterek, “Bize olmaz denilen birçok olmazları yaptık.Çünkü sorunumuz var. Kamu ihale mevzuatında seyahat acentesi olmadan kurumlar ihale açıyorlar. Biz kamu ihale kurum başkanıyla bizzat görüşmeler yaptık. Bir buçuk yıl içerisinde 120 tane dilekçe yazdık. TÜRSAB adıyla kurumlara dilekçeler yazdık. ‘Dokümana itiraz demezsiniz’ diye birçok cevaplarla karşılaştık. Yılmadık onlarla da görüştük. Birebir gittik mevzuatı anlattık. Birçok kurum 1618. Yasa’yı bilmiyor. Uğraştık bunun adına iğne ile kuyu kazma denir. Şuanda yüzde 95 kamu ihalesi açan, kamu idareleri münhasırlık faaliyetlerimizde TÜRSAB belgesi istiyor. Ankara’da yaşadığımız sorunlar konusunda mücadelemizi sonuna kadar sürdürdük. 25 yıl bu sektördeyim ama ben böyle hayal pazarlayan bir yönetim görmedim. Yasa ile bizim hayallerimizi aldılar. Yeni bir kanun yapacağız. Acente belgesi 400 bin lira olacak. Tek yürek ekibinin, hayalle işi yok arkadaşlar biz gerçeklerden bahsediyoruz. Gerçek sorunlardan bahsediyoruz” sözlerine yer verdi.