ANKARA-(Yurtspor)  - Ankaragücü’nün yeniden Süper Lige dönüşü, yurt dışında da büyük yankı yarattı. Bunun için İngilizlerin Football Times dergisi bir mesaj yayınladı. Daha önce Süper Lig’de boy gösteren ve şimdilerde belirsiz bir geleceğin kendisini bekleyen Manisaspor ile karşılaşan Ankaragücü rakibini 3-0 mağlup ediyordu. Karşılaşma, çoktan küme düşmüş ve umutsuzluğu yaşayan ev sahibi ve Süper Lig’e çıkışını tescilleyecek olan Ankaragücü’nü aynı anda barındırıyordu.Tıpkı bir şiir gibi. İki silah şirketinin 1910 yılında İstanbul’da kurduğu bir kulüptü Ankaragücü.Mütevazi bir yapılanmaydı bu. 1947’de bugün ki şehri olan Ankara’ya taşınan kulüp 1948 yılı itibari ile şimdi ki adını almıştı.Silah sanayi hüviyetinden spor kulübüne geçiş tam bu esnada olmuştu. Gençlerbirliği ile birlikte Başkent’in iki güzide kulübü olarak büyük bir rekabetle 19 Mayıs Stadyumunu birlikte kullandılar. Ancak altın çağını yaşamak isteyen Ankaragücü’ne milenyumda nasip oldu.Ligde en iyi dereceyi bu yıllarda elde etti. Sıra dışı bir olayda yine bu dönemde yaşandı. Türkiye Kupası finaline çıkan iki kulüp Şampiyonlar Ligi vizesi aldıkları için yarı finalistlerden Ankaragücü ve Sakaryaspor UEFA Kupası’na gitmek için bir müsabaka yaptı.Maç 5-0 Ankaragücü galibiyeti ile sonlandı. UEFA Kupası ön eleme turunda Faroe Adaları takımı Torshavn geçildi ve İspanya devi A. Madrid’e rakip olundu. 3-0’lık A. Madrid galibiyeti ile hoca Tınaz Tırpan gönderildi. İkinci maçı başkent ekibi Birol’ün golü ile 1-0 kazanıyordu. Tarihte ki en görkemli zaferlerinden biriydi bu. 2000 yazında göreve getirilen Ersun Yanal ile kulüp kupada yarı final ve lig 6.’lığı ve 4.’lüğü ile en başarılı dönemlerini yaşıyordu. 2001-2002 yılında kulüple yapacağı transferler konusunda uyuşamayan Ersun Yanal Gençlerbirliği’nin yolunu tuttu. Bundan sonra olumsuz sonuçlar başladı. 2009’da artık kulüp için olumsuzluklar had safhaya çıkacaktı. Bu yıldan itibaren kulüp o dönemde Ankara’nın en güçlü ismi Melih Gökçek’in radarına girdi. Yaklaşan seçimlerde dönemin başkanı Cemal Aydın’da onayı ile Melih Gökçek başkan seçildi. Ancak bir sorun vardı. Gökçek aynı zamanda Ankaraspor’un başkanıydı. Ankaraspor bir kaç yüz kişinin desteklediği bir belediye takımıydı ve sorun oğlu Ahmet Gökçek’in başkanlığa gelmesi ile çözüldü. Ancak saha dışı olaylar etkili olamaya başladı. Gökçek’in genel kurulu hukuksuz ve aynı anda iki kulübü idare ettiği suçlaması ile Cemal Aydın hukuk yoluna gitti ve Ankaraspor ligden ihraç edildi. Bu olaydan sonra Gökçek kulübü cezalandırmaya başladı. Tesisler kulüpten alındı ve kulübün gelirleri yok edildi. Kulübe yapılan maddi yardımlar geri talep edildi ve bu süreçte kulübü farklı bir ismin almasına müsaade edilmedi. Ve beklenen oldu. Kulüp 2012’de bir alt lige düştü. Bütün bir sezonu genç oyuncularla geçiren kulüp ligi en düşük puanla bitiren (11 puan) takım olarak kötü bir rekora imza attı. Sadece 2 galibiyet aldılar. Yazın transfer yasağı gelen ekip sonraki yıl tekrar küme düştü. Bu sezonda etkili kale arkası Gecekondu 2012’de Konya maçında sahaya girip rakip taraftara saldırdı. Sonuç 11 maç seyircisiz oynamaydı. Sonra ki 3 sezon kulüp köy kasaba gezdi ama yılmadılar. Geri Dönüş hikayesi 2013’de Mehmet Yiğiner ile oldu. Gökçek’in adamı olmak ile suçlanan Yiğiner başta taraftarlarca sorgulandı ancak daha sonra başkanın hamleleri, transfer yasağını kaldırması durumu değiştirdi ve kulüp 2017’de Kırmızı Grup şampiyonu oldu. Artık Süper Lig bir tık üstteydi. Maçlarını 25.000 ateşli seyirciye oynayan kulüp sezona İsmail Kartal ile kötü başladı ilk 5 haftanın ardından 12 maçlık yenilmezlik serisi geldi. Daha sonra ikinci yarı yine kötü başladı ancak Mart ayında ki İstanbulspor galibiyeti çıkışın sinyali oldu ve son olarak Manisaspor galibiyeti ile ekip Süper Lige geldi. Esenboğa’da binler takımı meşaleler ve şarkılarla çılgınca karşıladı. Bu sırada düşmeme mücadelesi veren iki başkent ekibi var ancak herkes rahat olabilir gelecek yıl en azından Başkent’in bir takımı Süper Lig’de olacak.