Yaşar ÖNEL / Şanlı Ankaragücü, sezonun en rahat galibiyetini Sarıyer önünde aldı. Başkent ekibinin 7 net gol pozisyonuna karşılık, misafir takımın sadece bir gol girişimi vardı. Maç şöyle oynandı, böyle oynandı diye yorum yapmayacağım. İlk yarı golü bulunca, 2. yarı, TSYD tribününde bacak bacak üzerine atıp, rahat bir şekilde maçı izledim. Çiçeği burnunda Ankaragücü muhabiri olduğumuz yılların futbolcusu Tarık Üstün ile “Hey gidi günler hey. Ne oynamıştın o Malatya maçında?” diyerek, anıları tazeledik. 9 FİNAL MAÇI Ankaragücü, öyle ya da böyle şampiyon olup, bir üst lige çıkacak. Gerekli olan unsur; sabır, özveri ve taraftar desteği. Yönetim başta olmak üzere teknik kadro ve tribünlerdekiler, her maç, 90 dakika sabırla takımı destekleyecek. Sakin ve güvenli 90’ar dakikalar oynamak Ankaragücü’nü sonuca götürür. Futbolcular, özveri ile sezonun kalan 9 haftasını tamamlayacaklar. Artık her maç final. İnanıyorum ki, Ankaragücü futbolcuları, final maçlarından başarıyla çıkacaklar ve hiç puan kaybetmeden şampiyon olacaklar. EN ANLAMLI SLOGAN Sarıyer maçının başlamasına birkaç dakika kala stadyuma girdim. Öncesinde 19 Mayıs’ın etrafını gözlemledim. Maçın başlamasına saatler kala taraftarlar akın akın stada geliyordu. Maç başladığında, hala kuyruktu stada girmek için sırada bekleyenler vardı. Tribünler tıklım tıklım dolu, merdivenler de bile yer kalmamıştı. Stadyumun içi pankartlarla, afişlerle düğün evi gibi süslenmişti. Hele ki 6. dakika şovu görülmeye değerdi. Çocuklar, gençler, kızlar, delikanlılar, anneler, babalar, kısaca 7’den 70’e herkes, Şanlı Ankaragücü’nü yalnız bırakmamak için tribüne koşmuştu. Ankaragücü, haftalardır stadyum reklamı olmadan oynuyordu. Sarıyer maçında, kale arkalarında ve maraton tribün önünde, süper lig maçlarını aratmayacak kadar reklam vardı. Led ışıklı reklam panolarında “O sene bu sene” sloganı maç boyunca döndü. Tüm kalbimle inanıyorum ki, “Evet, o sene bu sene.” Ankaragücü Taraftarlar Derneği’nin, yaklaşık 30 yıl önceki kurucu Başkanı Kemal Durmaz’ın da kulaklarını çınlatalım. Bizim ümitsizliğe düştüğümüz zamanlarda, O inancını hiç bitirmedi, sanal dünyada ısrarla, “O sene bu sene” sloganını tekrarladı. Gelelim taraftar desteğine. Sarı-Lacivertli renklere ve armaya gönül verenler, en kötü şartlarda bile takımını yalnız bırakmadı. Ankaragücü’nde, “beleş maç” dönemi sona verdi. 2 hafta önce seyircisiz maça 30 binin üzerinde hatıra bileti alarak, kulüben kasasına 150 bin liradan fazla nakit para koydular. Bir hafta önce, maça giremeyeceklerini bile bile yüzlerce taraftar Niğde’ye gitti. Ve Sarıyer maçında, 19 Mayıs Stadı’nı tıklım tıklım doldurdular. Maçtan önce 18 bin 500 biletin satıldığı açıklandı. Büyük Ankaragücü taraftarı, kulübünün kasasına 100 bin liraya yakın nakit parayı yine bıraktı. Taraftarın ilgisinde, hafta içinde yapılan çağrıların da büyük etkisi vardı. Tribün liderleri, gruplar, dernekler, platform hemen herkes taraftarı tribüne çağırmıştı. Bir zamanlar, “teneke” denilen taraftarlar ses veriyor; hançerelerini yırtarcasına “Şampiyon Ankaragücü” diye bağırıyorlar. Acaba, taraftara “teneke” diyenler, sopalarla tribünde taraftar dövdürenler, Sarıyer maçındaki tablo karşısında ne düşündüler? En azından özür dilemek akıllarına gelir mi?