Bugün, şöhretleri yurtdışına da taşmış olan, ünlü bestekâr ve piyanist Fazıl Say, dış ülkelerde dizileri oynayan tiyatro sanatçımız Erdal Beşikçioğlu, yine rol aldığı TV dizileri ile yer yüzünde pek çok ülkede tanınan Beren Saat, çevirdiği yüzlerce filmlerin başrol oyuncusu, sefire olarak başarılı yaşantısına saygın yıllar eklemiş olan Filiz Akın, MFÖ grubu olarak gerek Türkiye’de ve gerekse pek çok dış ülkede gençlerin zevkle dinledikleri Mazhar Alanson, yine Ankara’dan Londra’ya giderek moda fotoğrafçısı olarak başarıdan başarıya koşan Mert Alaş’ın Ankaralı olduklarını bilmem biliyor musunuz? Gelin bu yetenikli insanları yakından tanıyalım.

Fazıl Say, değil ülkemizde dünyada saygın bir şöhrete sahip olan bir sanatçımız 1970 yılında Ankara’da dünya’ya geldi.1982’de girdiği Ankara Konservatuarı’nda üstün yetenekli çocuklar için düzenlenen "özel statü" olarak nitelendirilen, hızlandırılmış yoğun eğitim çerçevesinde aldığı eğitim sonunda bu irfan yuvasında piyano ve kompozisyon bölümlerini bitirdi ve 1987 yılında başarı ile mezun oldu., Okul biter bitmez Alman Akademik Değişim Servisi ile Almanya’ya giderek Düsseldorf’daki Robert Schumann Enstitüsü’nde ünlü Amerikalı piyanist David Levinc’in öğrencisi oldu. Fazıl Say burada da üstün yeteneğini kanıtlayarak beş kıtada konserler vermeye başladı. Artık o kadar meşhur olmuştu ki sanatçı konser randevularını 9-10 ay sonraya vermeye başlamıştı. Besteleri ile de dikkat çeken Fazıl Say konser verdiği her yerde defalarca sahneye davet edilmekte ve ayakta alkışlanmaktadır.

Sinema ve müzik dünyasının yolu İstanbul’dan geçse de Başkent Ankara yetiştirdiği bu değerlerle iftihar etmektedir. İşte sinema, TV dizileri ve tiyatronun tartışılmaz ismi Erdal Beşikçioğlu; ününü yurtdışına da taşımış bir sanatçıdır. "Behzat Ç" dizisi ile kendisine sarsılmaz bir şöhret sağlayan Ankaralı yetenek tiyatro sahnelerinde "Bir Delinin Hatıra Defteri" adlı tek kişilik oyunu ile ödüllere layık görülmüştür. Her seferinde kapalı gişe temsil edilen bu eserle Erdal şöhret yolunda yine de emin adımlarla ilerlemekte ve yeni oyunlar hazırlamaktadır. Erdal Beşikçioğlu 5 Ocak 1970 tarihinde Ankara’da gözlerini dünyaya açtı. 1989 yılında girdiği Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda eğitim gördüğü sıralarda ünlü hoca William Guskill’den yaratıcı drama dersleri alıp atölye çalışmaları yaptı. 1993 yılında bu eğitim kuruluşundan mezun olan Beşikçioğlu aynı yıl Devlet Tiyatroları oyuncusu olarak göreve başladı. 1995-96 sezonunda Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda müdür vekilliği de yapan sanatçı çekimlerini Ankara’da gerçekleştirdiği "Behzat Ç" dizisi nedeniyle Devlet Tiyatrolarından emekliliğini isteyen ve emekli olan ünlü oyuncu Ankara ve İstanbul’da sahibi olduğu tatbikat sahnesiyle genç yeteneklere sahne imkânı sunmaktadır. Kendisi gibi tiyatro sanatçısı eşi ile başkentte yaşayan ünlü çiftin bir de çocukları bulunmaktadır. Halen Türkiye televizyonlarında yerli bir otomobilin reklamını yapmakta olan Beşikçioğlu ilkbaharda yeni bir TV dizisinde rol almıştır.

Ankara Gençlerbirliği futbol takımında uzun yıllar görev yapmış bir babanın kızı olan Beren Saat 1984 yılında Ankara’da doğmuştur. Başkent Üniversitesi’nde işletme konusunda eğitimi sürdürürken arkadaşlarının desteği ile girdiği "Türkiye Yıldızları" adlı yarışma programında ikinci olur olmaz yapımcıların dikkatini çekmiş, o günden sonra sinema ve dizi sektörünün peşinden koştuğu yıldızlardan biri olmuştur. Dünyada pek çok ülke televizyonunda gösterilen "Aşk-ı memnu" dizisi ile yerli ve yabancı hayran sayısını bir hayli artırmıştır. "Ayşe Gül’ün suçu ne?" dizisi Arjantin, Şili dahil pek çok ülkede merakla izlenmiş ve bazı üniversitelerde dizinin konusu ders olarak yeni yetişmekte olan gençlere okutulmuştur. Peş peşe rol aldığı TV dizileri ile başarıdan başarıya koşan Beren Saat şimdi de tarihi bir dizide rol almıştır. Muhteşem Yüzyıl-Kösem adı ile bir süreden beri yerli bir kanalda gösterilmekte olan tarihi bu dizide Hülya Avşar başta olmak üzere pek çok ünlü oyuncunun rol almasına rağmen, Kösem Sultan olarak diziye dahil olması beklenen Beren yapımcının senaryoda değişiklik yaparak ünlü oyuncuyu reyting patlaması yapmayan diziye dahil etmiştir. Beklenen ilgiyi sağlayamayan dizi şimdi bütün ümidini Beren Saat’e bağlamıştır.

Artist Mecmuası’nın düzenlediği bir yarışmada Avrupalı görüntüsü ile filmcilerin beğenisini kazanan Filiz Akın da bir Ankaralı sanatçıdır. Yeşilçam’ın güzel, zarif kadını 1943 yılında başkentte dünyaya gelmiş TED Ankara Koleje ve Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirmiş iyi İngilizce bilen kültürlü bir şöhret olarak pek çok Yeşilçam filminde rol almıştır. 1971 yılında "Ankara Ekspresi" filmindeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülü ile taltif edilen sanatçı zarafeti, kültürü ve batılı görüntüsü ile Yeşilçam’da apayrı bir yerde varlığını sürdürmüştür. Yaptığı güzel bir izdivaçla Türkiye’nin Fransa Büyükelçiliği Sefiresi olarak da takdir toplamış olan Filiz Akın geride bıraktığımız günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği "Türk Sinemasının Yıldızlar Geçidi" adlı organizasyonuna da katılan tanınmış sanatçı, Cüneyt Arkın ile çıktıkları sahnede davetlilerin coşkun alkışları arasında Yeşilçam’da geçen güzel günleri anmışlardır.

İşte bir Ankaralı sanatçı daha; Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın eski baş trompetistlerinden Ferruh Alanson’un oğlu olan Mazhar Alanson 1950 yılında Ankara’da doğmuştur. Müzikle iç içe yaşayan bir ailenin çocuğu olarak o da bu yolu seçmiş ve daha ilkokul yıllarında şarkı söylemeye başlamıştır. TED Ankara Koleji orta kısmından 1984 yılında mezun olan sevilen sanatçı Fuat ve Özkan ile kurdukları MFÖ topluluğuyla yıllardan beri Türk müzik âleminde varlıklarını sürdürmektedir.

Mert Alaş ise 1972 yılında Ankara’da doğdu. 1993 yılında Londra’ya gitti. Rastlantı sonucu dünya çapında bir şöhrete sahip Marcus Pigott’la tanıştı. 1994 yılından bu yana dünyanın en ünlü şarkıcılarının ve sinema yıldızlarının fotoğraflarını çeken, aranan bir fotoğraf sanatçısı oldu.