Başbakan Yardımcısı Şimşek:“Rusya’nın Türkiye için önemli bir partner olduğuna işaret ederek, “Etki o boyutlar içerisinde olmayacak. Çünkü zaten son 1 yıl içerisinde, yıllıklandırılmış olarak ekim ayı itibarıyla Rusya’ya olan ihracatımız neredeyse yüzde 30-40 düşmüş. Turist sayısında 603 bin azalma var. Oradaki yatırımlar, müteahhitlik hizmetlerinde, proje miktarında bir yavaşlama söz konusu. En kötü senaryo, Rusya ile sıfır ilişki olacağını varsaysanız 9 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediyorsunuz”dedi.
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Rusya ile olan ilişkilerin etkileri, bunu telafi edici adımlar, caydırıcı adımlar, yapısal çözümler anlamında her türlü çalışma en detaylı şekilde yapıldı, hazır. Biz bu krizi tırmandırmak istemediğimiz için, bu aşamada sorunların diyalogla çözülebileceğine inandığımız için fazla bu konularda detaylara girmiyoruz" dedi. Şimşek, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Hükümet olarak reform konusunda samimi olduklarını vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin bu zor küresel konjonktürü ancak reformlarla, güçlü bir performans yakalayarak atlatabileceğine dikkati çekti. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ciddi bir ekonomik dar boğaza giren Rusya'nın, Türkiye ile olan ticaretinde yüzde 30-40'lara varan bir düşüş yaşadığını anlatan Şimşek, Türkiye'nin jeopolitik gerginliklerden dolaylı olarak etkilendiğini söyledi. Mehmet Şimşek, bütçe rakamlarında bir değişiklik olup olmayacağı yönündeki soruya, "Bu dengeleri korumamız lazım" yanıtını verdi. Bütçede temel parametrelerde önemli bir değişiklik öngörmediklerini ve bunun olmaması gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Ama birtakım yeni durumları dikkate alacağız. İlave birtakım vaatler vardı. Biz bütçeyi gönderdikten sonra seçim kampanyası devam etti. Onları yansıtacağız. Malatya'da Sayın Başbakanımızın açıkladığı ilave birtakım vaatler vardı. Bütün vaatlerin arkasındayız. Bunlar gerçekleşecek. 17 Ekim'e kadar olan bütün vaatleri bütçeye yansıtmıştık ama sonrasında birtakım vaatler var, onları da yansıtacağız. Fakat genel anlamda bütçe dengelerinde, faiz dışı fazla patikasında ve diğer temel parametrelerde önemli bir sapma, değişiklik öngörmüyoruz" diye konuştu. "TÜRKIYE POZITIF YÖNDE AYRIŞACAK" Mali disipline, artık reformlar ve Avrupa Birliğinden oluşan iki yeni çıpayı ekleyeceklerini anlatan Şimşek, reformlarla temelleri daha çok sağlamlaştıracaklarını, ikinci ve üçüncü nesil reformlar yapılacağını, Avrupa Birliği (AB) sürecinin de yeniden canlandırılacağını dile getirdi. Şimşek, "Ben o nedenle Türkiye'nin önümüzdeki dönemde bütün zor şartlara rağmen pozitif yönde ayrışacağına inanıyorum" ifadesini kullandı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, AB ile "Ekonomik ve Parasal Politikalar" başlıklı yeni bir fasıl açılacağının hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: "O fasıl bugüne kadar açılıp kapanabilirdi. Hiçbir ön koşul yok. Türkiye o konuda her alanda gerek finans sektörü düzenlemeleri ve kurumsal altyapısı, gerekse diğer ekonomik politikaların kurumsal altyapısı anlamında bizim AB'den fazla bir eksiğimiz yok. Hatta bugün faiz ve enflasyonu bir kenara bırakırsak Maastricht Kriterlerini tutturuyoruz bütçe açığında hem de borçta, yeni değil uzun yıllardır tutturuyoruz. Dolayısıyla Türkiye aslında, biraz ilave çabayla, yani enflasyonu düşük tek haneye çekerek, faizde o paralelde aşağı inerek, bırakın Avrupa Birliğine bir faslın açılışını, o faslı rahat bir şekilde kapatabilir ve AB üyesi olsa belki birkaç yıl içerisinde avronun şartlarını yerine getirebilir ve avroya geçişi sağlayabilir. Türkiye para politikasında, diğer genel ekonomi politikası çerçevesinde bu düzeyde. Onun için bir değişiklik yok ama işte bunların hepsi siyasi kararlar. Uzun süredir Türkiye'nin AB süreci Avrupa'nın kendi iç problemleri nedeniyle tıkanmış durumda, Şimdi inşallah önümüzdeki dönemde burada bir canlanma başlayacak. AB süreci de Türkiye için birçok alanda yeni bir çıpa görevi görecek." "SORUN KENDİ KAPILARINA DAYANANA KADAR BİR TEPKİ VERMEDİLER" Mehmet Şimşek, AB'den mülteciler için sağlanacak 3 milyar avroluk kaynağa ilişkin soruyu da "3 milyar avro önemli bir katkı. Biz AB'nin bu noktadaki tavrını olumlu görüyoruz. Yük paylaşımı gerçekten olumludur. Sorun kendi kapılarına dayanana kadar bu konuda bir tepki vermediler. Fakat yine de gelinen aşamada bir miktar yük paylaşımına gidilecek olması olumlu. Aslında bütün dünyanın bütün krizler sonucu ortaya çıkan maliyetleri ortak karşılaması gerekiyor fakat dünya şu anda öyle bir şey içerisindeki, Birleşmiş Milletler'in veya dünyadaki önde gelen ülkelerin ne sorunları çözme kapasitesi var, ne de öyle bir iradesi var, ne de yük paylaşımı noktasında zerre kadar olumlu bir yaklaşımları var" şeklinde yanıtladı. "BIZ RUSYA ILE BIR GERILIM PEŞINDE DEĞILIZ" Şimşek, Rusya ile yaşanan gerilimin etkilerine ilişkin bir soru üzerine ise Rusya ile gerilimi hiçbir şekilde arzulamadıklarını, bu ülkeyi her zaman önemli bir partner olarak gördüklerini ifade etti. Şimşek, "Biz Rusya ile bir gerilim peşinde değiliz. Tabii ki bir sorun var. Bu sorunu diyalogla çözme çabası içerisindeyiz" dedi. İlk günden itibaren Rusya krizini masaya yatırdıklarının ve her anlamda bir hazırlık içerisinde olduklarının altını çizen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üç temelde bir çalışma yaptık. Bir krizin etkilerini telafi edici ne yapabiliriz? Ona yönelik adımları yakında açıklayacağız. İki, eğer Rusya bu sorunu diyalogla çözmeye yanaşmaz ve bu tavrını devam ettirirse caydırıcı ne tür tedbirler alınabilir? Üçüncü olarak daha uzun vadeli, yapısal tedbirler. Türkiye'nin özellikle de enerjide Rusya'ya bağımlılığını çok daha yönetilebilir düzeye çekmek için ne yapılabilir? Şu anda biz bunlara ilişkin çerçeveyi çalıştık. Bütün tedbirler hazır. Sayın Başbakanımız'a sundum. Dolayısıyla bu konuda hiç tereddüt yok. Fakat biz bu gerilimi tırmandırma peşinde değiliz. Başından beri arzulamadığımız bir gerilim, arzulamadığımız bir kriz. Aslında bütün komşularımızla iyi ilişkiler içerisinde olmak istiyoruz. Fakat gelin görün ki, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu bölge için konuşuyorum, en belirsiz, en zor konjonktürlerden birisinin içinden geçiyoruz." "ŞU ANDA RESIM, NE GÖRÜLDÜĞÜ KADAR KÖTÜ, NE DE BIZIM ARZULADIĞIMIZ KADAR IYI" Başbakan Yardımcısı Şimşek, Rusya'nın Türkiye için önemli bir partner olduğuna işaret ederek, "Etki o boyutlar içerisinde olmayacak. Çünkü zaten son 1 yıl içerisinde, yıllıklandırılmış olarak ekim ayı itibarıyla Rusya'ya olan ihracatımız neredeyse yüzde 30-40 düşmüş. Turist sayısında 603 bin azalma var. Oradaki yatırımlar, müteahhitlik hizmetlerinde, proje miktarında bir yavaşlama söz konusu. En kötü senaryo, Rusya ile sıfır ilişki olacağını varsaysanız 9 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediyorsunuz" diye konuştu. Bu rakamın Türkiye'nin kaybı olmayacağına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: "Bu kayıp olmaz tabii. O zaman Türkiye'nin de oradan almayacağı bir sürü ürün var. Sadece hurda ithalatı 4 milyar dolar civarında. Bizim yaptığımız senaryo analizi var. Senaryo analizinde tabii ki bir miktar etki öngörüyoruz. Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Rusya ile olan ilişkilerin etkileri, bunu telafi edici adımlar, caydırıcı adımlar, yapısal çözümler anlamında her türlü çalışma en detaylı şekilde yapıldı, hazır. Biz bu krizi tırmandırmak istemediğimiz için bu aşamada sorunların diyalogla çözülebileceğine inandığımız için fazla bu konularda detaylara girmiyoruz. Ben hiçbir senaryoda sıfır ilişki öngörmüyorum. Etki milli gelirin yüzde 0,3-0,4'ü civarında söz konusu olabilir. O da kısmen Rusya'nın ekonomik durumu, kısmen de bu gerilimin kısa vadede etkileriyle ilişkili. Biz gereken tedbirleri dizayn ettik Türkiye olarak. Vatandaşlarımızın, ihracatçımızın, müteahhitlerimizin orada ciddi sıkıntılarla karşılaşması halinde atacağımız bir sürü adım var. Herkese bu dönemde sakin olmaları, aceleci birtakım tavır ve kararlar içerisinde olmamalarını telkin ediyoruz. Birtakım olumlu sinyaller de var. Açık söyleyeyim, örneğin oradaki müteahhitlerimize geçen hafta ödemelerin yapıldığını biliyorum, geçen hafta en azından bir projenin verildiğini biliyorum. Şu anda resim, ne görüldüğü kadar kötü, ne de bizim arzuladığımız kadar iyi. Fakat ümit ediyorum ki diyalog esas olur ve başlangıçtaki bu tepki zamanla yerini daha rasyonel, daha akılcı bir tutuma, politikaya yerini bırakır." "TARIMDA EN BÜYÜK YAPISAL SORUN ÖLÇEK" Şimşek, Rusya'nın geri gönderdiği tarım ürünlerinin yüzde 80'inin başka pazarlara yönlendirildiğini belirterek, "Sonuçta Rusya bu ürünleri bir yerden alacak. Hiçbir ülke özellikle tarımda bu kadar hızlı talebi karşılayacak kapasiteye sahip değil. Yazılıp çizilenler statik analizlerdir. Aslında iddia edildiği gibi büyük bir şok yok" dedi. İhracatçıların farklı pazarlara girme noktasında Dünya Ticaret Örgütünce belirlenmiş kurallar çerçevesinde destekleneceğini vurgulayan Şimşek, söz konusu gerilimin kısa süreli olacağını ümit ettiklerini söyledi.  Yaşanan durum nedeniyle enflasyonda gıda etkisinin düşüp düşmeyeceğinin sorulması üzerine Şimşek, işlenmemiş gıda ürünlerinin enflasyon üzerindeki etkisinin diğer ülkelerle kıyaslandığında çok güçlü olduğunu ve buna yönelik yapısal önlemler aldıklarını ifade etti. Şimşek, tarımın yapısal sorunları üzerine yoğunlaşacaklarını belirterek, "Tarımda en büyük yapısal sorun ölçektir. Türkiye'de tarımda ölçek son derece küçüktür. Bunu büyütmemiz lazım. Toplulaştırma, miras yoluyla bölünmenin önüne geçilmesi gibi faktörler. Daha bilgi yoğun, teknoloji yoğun tarım yapmamız lazım. İsrail gibi bize göre küçük bir ülkenin tarım ürünleri ihracatına baktığımızda çok farklı bir noktadayız. Türkiye'nin de bu noktada ciddi adımlar atması gerekecek" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Şimşek, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işverenin maliyet artışına yönelik kararının sorulması üzerine, henüz netleşen bir karar olmadığını belirtti. Geçici olarak, kısmi bir telafi için adımlar atılabileceğini dile getiren Şimşek, "Sonuçta bütün yükün kamu tarafından yüklenilmesi diye bir şey söz konusu olamaz" dedi. Şimşek, taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili de Maliye Bakanlığınca başlatılan hazırlıkların devam ettiğini belirterek, "Asıl işte çalışanlar kadroya alınacak ama yardımcı hizmetlerde çalışanlar alınmayacak. Daha önce de bunu net olarak ortaya koyduk" ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim