Yaşamın bilinen tarafından bilinmeyen tarafına yolculuk serüvenim acı bir olayla sonuçlandı. O yıllarda gençtim, toydum ve gereksiz bir para hırsına kapılmıştım. Aklımda para kazanmaktan başka hiçbir düşünce yoktu. Bu hırs yaşamımdaki bütün değerleri yok etmişti. Girdiğim bütün ihaleleri fazla fiyat vererek alıyordum. Kısa zamanda hatırı sayılır miktarda paraya sahip olmuştum. Yine inşaatla ilgili bir ihale için hazırlık yaparken, yardımcım benimle görüşmek isteyen bir kişinin beklediğini söylediğinde içeri almasını istedim. İçeri giren kişi çok perişan ve acı içinde koltuğa çöktü. Benden girilecek ihale için yardım istemeye geldiğini söyledi. İhaleyi kazanmak için önemli sebeplerinin olduğunu, diğer ihaleye katılacak kişilerle konuştuğunu, onların ihaleden son anda çekileceğini söyledi. Çok sinirlenmiştim. Hangi hakla bana böyle bir teklifte bulunduğunu sordum. Ağlayarak oğlunun ameliyat olmazsa felç olacağını, bu nedenle evladına kıymamam gerektiğini ifade etti. Böyle bir teklifin olamayacağını söyleyerek hemen odayı terk etmesini istedim. Kapıdan çıkan adam son anda geriye dönerek, "Seni Allah affetsin!" dedi. Aradan iki ay geçmiş bu olayı çoktan unutmuştum. O sabah başıma geleceklerden habersiz ihalenin açıklanmasını beklemek üzere ofisimden ayrıldım. Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bindiğim araba kayarak elektrik direğine çarpıp takla atmıştı. Ağır yaralanmış ve tedavilerden sonra felç olma ihtimalim ortadan kalkmadığı için ameliyata alınmama karar verilmişti. İhaleyi kazanmış olmama rağmen hiç önemsememiş, canımın derdine düşmüştüm. Ameliyattan bir gece önce ailemle hastanedeki odamda toplanmış, çok kritik ameliyat için dua ediyorduk. Kapı açıldı ve içeriye bir bey girdi. Yanıma yaklaşarak sessizce, "Beni tanımadınız galiba! Benim de oğlum yarın sizin gibi yürüyüp yürüyemeyeceği belli olacak, ameliyata giriyor. İhaleyi siz kazanmışsınız; hayırlı olur inşallah!" deyince bir anda her şey gözümün önüne geldi. İnanılmaz derecede şaşırdım ve utandım. Ameliyat parasını bulabildiniz mi, diye sorunca; başını yere eğerek, "Evimi sattım, önce sağlık. Para her zaman olur," dedi ve "tekrar geçmiş olsun, Allah sizi de kurtarsın," diyerek gözleri yaşlı bir şekilde odadan ayrıldı. Birden on yaş yaşlanmış ve bazı insani değerlerimin eksik olduğunun farkına varmıştım. Sabah ameliyat hazırlıkları yapılırken doktoruma o ameliyatın şansının kaç olduğunu sordum. Doktor benim şansımın daha az olduğunu söyleyince, garip bir şekilde rahatladım; çünkü o çok daha gençti. Birden bir başkası için de sevinebileceğimi gördüm. Kısacası almış olduğum bu ders bana hayatın garip düzenini gösterdi. Allah'a şükür ikimiz de başarılı geçen ameliyatlardan sonra tekrar yürüyebilmiştik. Ben ise daha önce yapmış olduğum duyarsızlıklarımı tamir etmek adına ihtiyacı olan kişilere elimden geldikçe yardım etmeye devam ediyorum. Allah affetsin! Devrim SAVAŞ Ankara