Anne karnında sigara dumanına maruz kalan bebeklerin, hayata 1-0 yenik başladıkları ve diğer çocuklara göre gelişimlerinin daha geri olduğu belirtildi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, "Anne karnında sigara dumanına maruz kalan bebekler, hayata 1-0 yenik gelmektedir ve diğer çocuklara göre gelişimleri daha geri, akciğer fonksiyonları daha sıkıntılı gelişmektedir" dedi.

Yıldız, sigaranın benzeri olmayan bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, sigaranın aktif içici kişiye saçının telinden tırnağına kadar sorunlar yaşattığını söyledi.

Sigara içen kişinin ortamında bulunan insanların da zarar gördüğünü ifade eden Yıldız, aktif içicilerde görülen rahatsızlıkların pasif içicilerde de ortaya çıktığını kaydetti.

"Bilimsel çalışmalara göre, eğer anne hamilelik döneminde sigara kullanıyorsa 18 yaşına kadar bu çocuklarda hırıltılı solunum görülme riski ortalama 2 kat artıyor" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Astıma yakalanma riski de ortalama 1,9 kat artmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonları da ortalama 1,8 kat artıyor. Anne karnında sigara dumanına maruz kalan bebekler, hayata 1-0 yenik gelmektedir ve diğer çocuklara göre gelişimleri daha geri, akciğer fonksiyonları daha sıkıntılı gelişmektedir çünkü sigara, karın içerisinde dumanının yapmış olduğu zararlı maddeler akciğer gelişimini etkilemekte ve çocukların yetersiz akciğer kapasitesiyle dünyaya gelmesine neden olmaktadır."

"Sigaranın etkileri, gelecek nesillere de aktarılıyor"

Doğumdan sonra da anne ve babanın bebeğin olduğu ortamda sigara içmemesi gerektiğini ifade eden Yıldız, evde içilen sigaradan çıkan zararlı maddelerin eşyalara sindiğini belirterek, "Etrafta bulunan bebekler emeklemeyle oyuncuklarını alıp ağızlarına götürmeleriyle toksit maddelerle 3. el içim dediğimiz zarara maruz kalmaktadır. Bunlar bebeğin sağlığını bozacak durum yaratmaktadır. Sigara içiminin aktif kadar pasif içiciliğin de önlenmesi gerekir" şeklinde konuştu.

Yıldız, Yeni doğan bebekte hastalık varsa ve astım genetiği taşıyorsa bunun çevresel etkilerle birleşerek gelecek nesillere de aktarılacağını dile getirdi.