HABER MERKEZİ-Anne sütü içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve bağışıklık sistemi koruyucu içerikleri sayesinde bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir doğa mucizesi. Üstelik bebek emmeye başlar başlamaz bir rahatlık ve güven duygusu hissediyor. Uzmanlar da her fırsatta, sayısız faydaları nedeniyle bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmeleri gerektiğine dikkat çekiyorlar. Dünya Sağlık Örgütü; 6. aydan sonra da ek besinlerle birlikte anne sütünün 2 yaşına kadar devam edilmesini öneriyor. Peki anne sütünün bebeğe sağladığı mucizevi yararlar neler? Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Meryem Necafi, ‘1-7 Ekim Emzirme Haftası’nda anne sütünün yaşamsal öneme sahip 8 faydasını anlattı, önemli bilgiler verdi. Enfeksiyonlara “dur” diyor Anne sütü birçok mikroorganizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde doğal bağışıklık oluşturarak bebeği hastalıklardan koruyor. Özellikle ishal, üst solunum yolu enfeksiyonu ve idrar yolu enfeksiyonu anne sütü alan bebeklerde daha az görülüyor. IQ puanları daha yüksek oluyor Anne sütünde bebeğin beyin, retina ve merkezi sinir sisteminin gelişimi için yaşamsal önem taşıyan maddelerin yanı sıra büyüme faktörleri ve hormonlar da bulunuyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Meryem Necafi anne sütünün içerdiği büyüme faktörleri sebebiyle beyin gelişimini etkilediğine dikkat çekerek, “Bazı çalışmalarda anne sütünün IQ puanlarını olumlu etkilediği görülmüş” diyor. Anne sütü bebeklerin daha iyi beslenme alışkanlığı edinmelerini sağlıyor. Daha az insülin (acıktıran, yağları depo eden hormon) ve daha fazla leptin (iştahı kapatan, yağları yakan hormon) içerdiği için de bebeğin aşırı kilo almasını önlüyor. Bu sayede sonraki yıllarda diyabet gelişme riskini azaltıyor. Alerjik hastalıklardan koruyor İlk günlerde gelen anne sütüne “kolostrum” deniyor. Bu sütte yararlı bakteriler olgun sütten daha fazla oluyor. Bebeğin bağırsağının yararlı bakterilerle kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede alerji yapabilecek maddelerin emilimi engelleniyor. Dolayısıyla egzama ve astım gibi alerjik hastalıkları önlüyor. Kalp hastalıkları riskini düşürüyor Ozmolaritesi düşük olan anne sütü böbreklerde daha az yük oluşturuyor. Bu sayede hipertansiyon ve buna bağlı kalp damar hastalığı gelişme riski anne sütüyle beslenen bebeklerde daha düşük oluyor. Anne sütünün içeriği emzirmenin başlangıcında ve sonunda farklılık gösteriyor. Önsüt diye adlandırılan başlangıçtaki süt proteinden zengin oluyor. Son sütte ise yağ oranı daha yüksek olduğu için tokluk hissi yaratıyor, bu da obeziteyi önlüyor. Ayrıca prematüre bebeklerde sütün içeriği protein, yağ ve kalsiyumdan zengin oluyor. Bu sayede prematüre bebeklerin yeterli kilo almalarını sağlıyor. Anne sütü, içerdiği protein ve kalsiyum sayesinde diş ve diş etlerinin gelişebilecek hastalıklara karşı daha dirençli olmalarını sağlıyor. Anne sütündeki kalsiyum emilim oranı yüksek miktarda olduğu için diş çürüklerini önleme konusunda da büyük bir etkiye sahip. Hazımsızlığa bağlı sorunları engelliyor Anne sütü bebeğin ihtiyacına uygun protein, karbonhidrat, yağ, demir ve diğer besin öğeleri içermesi sayesinde kolay sindiriliyor. Bu nedenle kabızlık, ishal ve kolik ağrıları anne sütüyle beslenen bebeklerde daha az görülüyor.