ATİLA GÜVENÇ - Antik Mindos kentinden beri yaşamın sürdüğü küçük balıkçı köyü Gümüşlük;her yıl yeşille maviyi sessizce dans ettiriyor müzik festivali ile.
Bodrum Yarımadasının balık lokantalarıyla ünlü köyü Gümüşlük'te yaşam öylesine doğal ve büyüleyici ki sanki zaman yüzyıllar önce durmuş gibi geliyor. Çılgına dönmüş şehir kalabalıklarından kaçıp, kaybolmaya başlayan doğayı yeniden yaşamak isteyenlerin köyü olarak ad verebileceğim Gümüşlük, on yılı aşkın bu doyumsuz güzelliği müzikle insanlara sunuyor.
Küçük bir piyano dinletisi olarak piyanist Eren Levendoğlu ve piyanist Gülsin Onay'ın düşleri sonrası Eklisa adlı eski Ortodoks şapelinde başlayan ve büyüyerek bu gün 13'üncü yılında uluslararası niteliğe kavuşan festival yaz gecelerine adını yazdırıyor. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, her yaz mevsiminde 1,5 ile 2,5 aylık bir günlere yayılarak bir çok ünlü müzisyeni de ağırlıyor.
Gümüşlük, Bodrum yarımadasının en batı ucunda doğal bir limanda kurulu. Bodrum'dan Gümüşlük'e kara yolu ile kısa sürede ulaşılıyor. Peksimet Boğazı'nı geçip eski yeldeğirmenlerinin olduğu tepe aşıldığında gözler önüne mavi, yeşil ve beyazın olağanüstü karışımı geliyor. Dereköy'den, Gümüşlük eski adıyla Mindos yolu takip edildiğinde denizin ilk görüldüğü tepe üzerinde güneye baktığımızda görülen Bozdağ ilk yerleşim yeri. Buradaki moloz duvarlar Leleg'lere ait. Azalmaya başlasa da narenciye bahçelerinin arasından kıvrılarak sahile ulaşıldığında, en sert havalarda bile korunaklı, volkanik bir çöküntüden oluşmuş doğal koy karşılar bizleri. Hemen karşıda Asar Adası'na antik Mindos kentinin batık liman taşları arasından yürüyerek geçilebilir.
Asar Adası'na halk arasında Tavşan Adası denir. Nedeni de adada sayısız tavşanın yaşaması.Tavşanları ilk olarak Gümüşlüklü Mehmet Efendi getirmiş yıllar önce adaya, yetiştirip satmak için. Getirdiği tavşanları daha sonraları bir türlü yakalayamamış, onlar da üreyip durmuşlar günümüze dek.
Antik Mindos, Anadolu'nun en eski halkı olarak bilinen Lelegler tarafından bölgede kurulan sekiz Leleg kentinden biri ve prehistorik dönemlerden günümüze dek hareketli bir geçmişe sahip. Antik dönem yazarları Mindos'un bağımsız olarak para bastığından söz ederler. Cumhuriyet dönemine gelince, yörede yaşayanlar tarlalarında buldukları gümüş paralardan dolayı çevrede gümüş madeni olabileceğini de düşünerek köye Gümüşlük adını vermişler.
Festivaller yapıldıkları yerler ile de farklı olarak beğenilerde yer ederler. Müzik yapıldığı yerler ile ne denli uyum sağlar ise unutulmazlar arasında kendinden söz ettirir. Gümüşlük'te gündüzleri denizin keyfini çıkarırken geceleri müzik ve ardından balıkçı lokantalarında keyfinizi sürdürebilirsiniz. Bu nedenle Gümüşlük bir çok festivalden farklı olarak yurdumuz ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen, birbirinden değerli müzisyenleri çatısı altında konuk ediyor. En uzun soluklu ve kapsamlı festivaller arasında yer almaya başlayan Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, her yıl 30'a yakın konser ve gösteriyle bugüne kadar bir çok etkinliğe ev sahipliği yapmış .
Gümüşlük’te müzik mevsimi başlıyor
13. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali bu kez 8 Temmuz ile 11 Ağustos günleri arasında Bodrum’un sanat yaşamına renk katacak. Gümüşlük’te klasikten caza, etnik müzikten alternatif müziğe, workshoplara ve Jam session’lara kadar geniş bir yelpazede tam bir festival havası esecek. Yeni bir yaklaşımla, farklı mekânlarda da gerçekleşecek olan festivalde, konserler 5 hafta sürecek ve tarihi Koyunbaba Antik Taş Ocağı başta olmak üzere, Gümüşlük’teki çeşitli yerlerde müzikseverlerle buluşacak. “Suda Caz”, “Kumda Gitar” ve “Taşta Klasik” başlığı altında 3 ayrı konsept; toprak ev konserleri; 5 masterclass; 4 farklı sahne ve toplam 28 konserle, çok dinamik ve dikkat çekecek günler festivalde yaşanacak.
Piyanist Gülsin Onay’ın sanat danışmanlığı ve piyanist Eren Levendoğlu’nun sanat yönetmenliğinde gerçekleşecek 13. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivalinde bu yıl farklı müzik disiplinleriyle de dikkat çekecek. Bu yıl, “Taşta Klasik”, “Suda Caz” ve “Kumda Gitar” başlığı altında sunulacak konserler serisinde, kendi ekolünde isim yapmış müzisyenler, festival sahnesinde yer alacak. Geleneksel olarak süregelen klasik müzik konserleri “Taşta Klasik” başlığı altında 2500 yıllık tarihi taş ocağında gerçekleşirken; festivalin Gümüşlük sahilindeki merkezinde denize ve kumsala kurulacak sahnede gün batımlarında düzenlenecek caz konserleri “Suda Caz” başlığı altında caz severlerle buluşacak. Yine bu mekânda gerçekleşecek “Kumda Gitar” serisi ise 70’lerin, 80’lerin Bodrum’unu aratmayacak.
Gümüşlük Festival etkinlikleri
13. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivalinde açılış 8 Temmuz Saygun 4tet &Gülsin Onay konseri ile yapılacak. Diğer günlerde. Emre Yavuz - Jean Muller, Nils Petter Molvær, Ilya Kondratiev & Emre Yavuz - Ilya Kondratiev, Hakon Kornstad, Derek Gripper, Hasan Meten & Erdem Sökmen, Marek Pasieczny, Naqsh Duo: Golfam Khayam & Mona Matbou, Stephane Blet & Ayla Erduran, Muğla Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, Muğla Büyükşehir Belediyesi Caz Orkestrası, Bülent Evcil, Raffaele Trevisani, Philip Moll & Paola Girardi, Emin Fındıkoğlu + 12, Konser öncesi emektar cazcı İlham Gencer’e “Yaşam boyu onur ödülü” verilecek. Kristin Asbjørnsen and Olav Torget festivalde yer alacak müzik insanları.Kapanış ise Gülsin Onay & Eren Levendoğlu yapacak.
Gümüşlük çok yıldızlı otellerin yer almadığı, buna karşın rahat edilebilecek konaklama yerlerinin, pansiyonların, apartların bulunduğu, her yöreye ulaşımın kolay olduğu bir köy. İyi unutulmayacak doyumsuz dinlenceniz içinde farklı müziklerle festival anılarınızda yer edecek gelecek yıl beklenmek üzere.
