Yusuf KANLI Avrupa Birliği finansal desteği ile hayata geçirdiğimiz Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’nde 28 Ağustos günü çok heyecanlı bir etkinliğe ev sahipliği yapacağız. Gazeteciler Cemiyeti, Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı ve diğer paydaşlarımızla birlikte 2018 yılı Batı Balkanlar ve Türkiye, Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik ödüllerini sahiplerine sunacağız. Benzer ödüller tüm Balkanlarda gerçekleştirilmiş ve yakın bir zamanda tüm ödül alanların katılımıyla Karadağ’da da bir tören yapılacaktır. Gazeteci olmak zor ve cesaret isteyen bir iş. Araştırmacı gazeteci olmak çok daha çetrefil bir konu. Gerek Türkiye’de gerek dünyada her devirde araştırmacı gazeteciler tehdit ve saldırı altında kaldılar, Uğur Mumcu gibi birçok meslektaşımız suikasta kurban gitti. Araştırmacı olmak gazeteciliğin ön şartı. Araştırma yapılmadan haber ortaya çıkarmak mümkün değil. Kısaca, her gazeteci aslında araştırmacı olmak durumunda. Ancak, günümüzde durumun tam da böyle olduğunu söylemek mümkün değildir. Halkla ilişkiler ile gazetecilik, ya da tanıtım bülteni hazırlamak ile kamu adına kamuyu bilgilendirme görevi, yani gazetecilik karıştırılmaktadır. Gazeteci araştırmacıdır. Araştırmacı gazeteci ise ya erk, güç, sermaye, yerel, merkezi iktidar pozisyonlarında ya da küçük de olsa kamuda makam, mevki sahibi olanların halktan, adaletten sakladıkları çok da temiz olmayan durum ya da gelişmeleri kamu adına araştıran, gün ışığına cesaretle çıkaran dürüst ve çalışkan kişilerdir. Tarafsızlıkla görev yaparlar. Ancak tarafsızlık “yansızlık” değildir. Doğrudan ve adaletten ayrılamadan, incelenen olayla ilgili tüm tarafların görüşlerine eşit değer vermek gerekir. Araştırmacı gazetecinin görevi yetki, güç ya da sermaye sahibi olup da kamu zararına ya da kanun dışı durumlar içinde olanların, ister toplum sağlığına tehlikeli katkı malzemesi kullanımı olsun, ister çocuklara, kadınlara yönelik şiddet ya da yolsuzluk, adam kayırma, rüşvet gibi kanun ya da ahlak dışı konuları araştırmak, belgelemek, kamuoyu gündemine cesaretle getirmektir. İster tutulmayan seçim vaatleri, isterse imar planlarıyla oynanarak yaratılan, siyasilerle iş adamlarının paylaştığı kirli rant gelirleri olsun, kamu kendini ilgilendiren ama ondan gizlenen şeyleri bilme hakkına sahiptir. Kısaca, araştırmacı gazetecilik toplumun bu hakkını kullanma yoludur. Maalesef araştırmacı gazeteciler hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde çeşitli tehditlere ve caydırıcı durumlara muhatap olabilmektedirler. Gazetecinin, bu mesleğin bir anlamda kamu yararının çomar köpeği olduğunu unutmaması, bu nedenle gazeteciliğin demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak kabul edilip ulusal ve uluslararası güvencelerle donatıldığını unutmaması lazım. Bir yazısında Metin Münir dostum gazeteciliği tanımlarken “Gazetecilik her ne pahasına olursa olsun yalan karşısında doğrunun, karanlık karşısında aydınlığın, haksızlık karşısında hakkın egemen olması isteği olmadan yapılamaz” demişti. Ne kadar doğru söylemiş. Gazeteci olmak bir yaşam tarzıdır. Araştırmacı gazeteci olmak bu yaşam tarzını düzgün yaşama kararlılığıdır. Tüm araştırmacı gazetecilere selam olsun.