Bugüne kadar ülke genelinde 98 okul inşa eden Tuvana okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) bu kez de spor ve sanat eğitim merkezi kurulması amacı ile çok değişik bir etkinlikle halk huzuruna çıkmaya karar vermiştir.

Fenerbahçe kulübünün sevilen, başarılı futbolcusu Mehmet Topal’ın eşi Selda Topal ve arkadaşlarının gayretleri ile aylar önce başlayan çalışmalar, aralıksız süren provalar neticesinde geride bıraktığımız hafta başında İstanbul-Maslak Tim Show Center salonlarında beklenen muhteşem gece pek çok milli futbolcuyu ve sanat dünyamızın birbirinden ünlü ses yıldızlarını bir araya getirmiştir.

Serkan Balcı’nın da öncülüğünde yıldızların şarkıları çocukların yarınları içindir diyerek sahne alan pek çok ünlü isimler. Tanınmış oyuncu Selçuk Yöntem’in sunuşu ile sahne alan şöhretlerin pek çoğu bilinmeyen meziyetlerini sergileme fırsatı da bulmuşlardır.

İşte Gökhan Töre, bu tanınmış futbolcu, pop müzik dünyamızın yıldızlarından Nilüfer’le "Böyle ayrılık olmaz" adlı şarkıyı yorumlamıştır. Uluslar arası üne sahip milli hakemimiz Cüneyt Çakır’da, Feridun Düzağaç ile "Resimdeki gözyaşlarını" beraber söylemişlerdir. Bülent Korkmaz, Ayşegül Aldinç ile futbolcu Serkan Balcı, Zara ile Kerem Tunceri ise Candan Erçetin ile "Git Gidebilirsen" adlı şarkıyı okumuştur.

Bülent Korkmaz ise hem dans edip hem de Ayşegül Aldinç ile "Kara sevda" şarkısını seslendirmiştir. Eski milli futbolcu Bülent Tanman " Banyoda dahi şarkı söylememiş biri olan ben hayatımda ilk kez sahneye çıkıp, koyu Galatasaray’lı olan Mustafa Ceceli ile şarkı okudum. Rüyamda görsem dahi inanmazdım." Derken. Gecenin sürprizi Kayahan’ın eşi İpek Acar’ın Semih Saygıner ile rahmetli kocasının iki şarkısını icra etmişlerdir. Gecenin diğer bir sürprizi ise Metin Tekin ile Rıza Çalımbay’ın, Bülent Serttaş eşliğinde "Dağlar dağlar" şarkısını düet olarak söylemeleri olmuştur.

Düğün gecesi telli turnam türküsünü törene katılan konuklarına okumuş olan Emre Belezoğlu bu kez de yani türküyü, Kubat ile katıldığı bu gecede okumuştur. "Futbolu bırakırsan sahnelere bekleriz" diyerek ünlü futbolcuya iltifat yağdıran Kubat, "Emre ile olmak benim için büyük bir onurdur." Demiştir.

Eda Özülkü’ye sannede sazı ile eşlik eden Bekir İrtegün ikilisinin icra ettikleri "Gesi bağlarında" adlı türkü bir hayli alkış alırken, Türkiye’nin ilk kadın hakemi olan Doç. Dr. Lale Orta, sahneyi Murat Dalkılıç ile paylaşmıştır. Teknik direktör Abdullah Avcı ile birlikte sahneye çıkan Nükhet Duru "Oğluma bundan sonra hava basacağım" diyerek güzel bir espri yapmıştır. Volkan Babacan’a sahnede eşlik eden Funda Arar’ın mini etekli giysisi de çok beğenilmiştir. Gecenin müzik direktörlüğünü üstlenmiş olan Metin Özülkü ile sahne alan Çin yolcusu , milli futbolcumuz Burak’ın beraber sahne performansı da davetliler tarafından coşkuyla karşılanmış, salonu dolduran spor ve müzik severler Galatasaray’dan Çin’in Guqon kulübüne 8 milyon Euro karşılığında transferi gerçekleşen ve sahnede Barış Manço’nun meşhur parçası "Can bedenden çıkmadıkça" şarkısını seslendirmiştir. Geceye eşi İstem Yılmaz’la katılan futbolcumuza salondan "yolun açık olsun, milli gururumuzsun, seninle iftihar ediyoruz" şeklinde gelen güzel temennilerle sona eren bu etkinliğin buraya kadar olan bölümü tam bir sanat şöleni gibi geçmiş.

Tüm spor âlemimizin birbirinden değerli oyuncu ve yöneticileri, Türk ses ve sahne âleminin sevilen sanatçılarının el ele vermesi ülke genelinde büyük yankı yapmıştır. Fakat bu noktaya temas yazıma son vermek istemiyorum. Böylesi güzel duygular, temiz düşüncelerle düzenlenmiş bir geceye Fenerbahçeli futbolcuların katılmaması pek çok kişiyi huzursuz etmiştir. Fenerbahçe kulübünün başarılı Başkanı Aziz Yılırım’ın, bu geceye katılmalarının yasaklandığı futbolcular, Caner, Volkan ve eşinin katkıları ile meydana getirilen bu organizasyonun başarılı yapımcısı Selda Topal’ın eşi Mehmet Topal dâhil hiçbir Fenerbahçeli bu geceye katılmamışlardır.

Aziz Yıldırım’ın yasakladığı futbolcuların üzüntüsü bir tarafa şahsen ben Aziz Yıldırım’a böyle bir uygulama yapmasını hiç hoş karşılamadım.

Tamamen hayır amaçlarla düzenlenmiş bu geceye ne yazık ki rahatsızlığı nedeniyle Amerika’da tedavi gören TOÇEV başkanı Ebru Uygun’un yerine oğulları Ansel ve Axel Yarcan ve TOÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Betül Mermertaş ile İstanbul cemiyet hayatının hayırsever ünlü hanımları Türkan Sabancı, Revna Demirören, Aslı Şen, Emek Saran, Zeynep Ilıcalı, Melda Aksu ve ünlü modacı Yıldırım Mayruk gibi isimler katılmışlardır. Böyle kutsal amaçlar için bir maddi çıkar düşünmeden etkinliklerde yer alan halırsever sporcu ve sanatçıları, taşıdıkları asil duyguları için yürekten kutluyorum. İyki varlar.

Gelirleri sosyal sorumluluk projeleri için ayrılan fonlara aktarılan veya okul, kütüphane, yurt ve çocuk bakımevleri gibi ülkenin ihtiyacı olan tesislerin yapımında kullanılacak olması beni fazlası ile memnun etmektedir. Kalemimle bu köşeden bu tarz faaliyetleri desteklemeyi bir görev sayarım.

Çalışmalarını daima takip edip takdir ettiğim Gülben Ergen 31. Anaokulu’nu Uşak-Sivaslı’da açmıştır. 81 anaokulu açmayı hedefleyen, Gülben Ergen’in başkanı olduğu "Çocuklar gülsün diye" Derneği’nin bu çalışmalarına maddi yardımlarda bulunmak bence kutsal bir görevdir. Hayır, türü etkinliklere katılma konusunda daima öncü olan Hülya Avşar, bu kez de kızı Zehra Çilingiroğlu ve ünlü müzisyen Kenan Doğulu, Demet Sabancı, Sezen Aksu’nun oğlu Mithat Can Özer, Birca Atalay, oyuncu Sarp Leventoğlu, şarkıcı Sıla gibi ünlü isimlerle Beşiktaş Belediyesi’nin bir hayır kurumuna yapılacak yardım kampanyasına ön ayak olmuşlardır. Kalp heykel şeklinde tasarlanmış objeyi imzaları ile değer katan bu hayırseverler açık artırma ile satışa sunulacak bu eserlerle gündeme gelmenin huzurunu yaşamışlardır.

Hayır, işi deyince "Memoşa sözüm vardı" kitabının yazarı Cemre Birand’tan bahsetmemek olmaz. Usta gazeteci, televizyoncu Mehmet Ali Birand’ın eşi olan yazar, 17 Ocak 2013 yılında aramızdan ayrılan Mehmet Ali ile yıllarca birlikte yaptıkları çalışmaları kaleme alarak kocasına verdiği sözü tutmakla kalmamış, kitabın gelirinin Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı EKAV’a bağışlamıştır. Eşi ile yaptığı çalışmaları Doğan Kitap etiketiyle piyasaya süren yetenekli meslektaşım bu arada sık sık yaptığı kitap imzalama günleri ile de Vakfa gelir elde etmeye gayret göstermektedir. Böylesi ayakta dimdik duran ve çevresine ve de ülkesine faydası dokunan kadınlarımızın varlığı ile ne kadar gururlansak azdır.

Kitabı henüz bende okumadım ama muhakkak ki TV’de yayımlanan 32. Gün adlı programların ekran arkası pek çok ilginç hikâyesi olması mümkündür.