MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Özellikle ekonomik dengelerle oynanarak, kur üzerinde baskı kurularak, sıcak para kozu kullanılarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu yapısal reform ihtiyaçlarını eksiksiz hayata geçirerek, kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Aksi halde durum gittikçe kötüleşecektir." dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul Bayrampaşa Baltaş Kilimciler Sanayi Sitesi'ndeki yangında iş yerleri hasar gören esnafın ihtiyaçlarının hükümet tarafından derhal karşılanmasını temenni ettiklerini bildirdi. Ülke olarak sıkıntılarla perçinlenmiş, ağır sorunlarla pekişmiş bir dönemden geçildiğini anlatan Bahçeli, "Meselelerimiz birikiyor, biriktikçe yaygınlaşıyor, yaygınlaştıkça hareket alanımızı daraltıyor. Sanki yarınsız bir hayatın bütün ağırlığını sırtımızda taşıyoruz. Maalesef bu ıstırap verici hal her insanımızın yüzünden açıkça okunmaktadır." diye konuştu. Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: "Önümüzü görebilmemiz, geleceğimizi kurtarabilmemiz, milli birlik ve beraberlik hukukunu emniyete almamız için hem sorumlu davranmalı hem de istismar ve hamaset tuzağından uzak durmamız mecburiyet halini almıştır. Ülkemiz birçok cepheden saldırıya uğrayıp, siyasi ve ekonomik operasyonlar birbirini kovalarken, dağınıklığa engel olmak, anlaşmazlık ve kör dövüşüne set çekmek her vatan evladının öncelikli görevidir. Türkiye'nin tükenişini projelendirip, bunun için faaliyet içinde olanlara göz açtırmamak, fırsat vermemek, buyur etmemek geldiğimiz bu aşamada tarihi bir yükümlülüktür. MHP bu yükümlülüğün icaplarını sabır, akıl ve yüksek bir inanmışlıkla yerine getirmektedir. Düşmanları güldürmeyeceğiz, hainleri sevindirmeyeceğiz. Hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, ülkülerimizden dönmeyeceğiz. Türkiye'nin sahipsiz, kimsesiz, çaresiz olmadığını felaket kurgusu yapan çürümüş çevrelere, her seviyede, her şekilde göstereceğiz. MHP varken, Türkiye'yi ayağa düşürmeye, hor ve hakir görüp tarihin harabelerine yollamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Zalimler Türk milletini hafife almanın bedelini dün ödediler. Lüzumu halinde yine ödeyeceklerdir." 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkeyi teslim almak isteyenlerin, başarısız olunca bu defa sinsi yöntem ve hamleleri devreye aldıklarını anlatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, özellikle ekonomik dengelerle oynanarak, kur üzerinde baskı kurularak, sıcak para kozu kullanılarak, Türkiye'nin köşeye sıkıştırılmak istendiğini vurguladı. "Darbe teşebbüsünün püskürtülmesiyle hevesleri kursaklarında kalan hıyanet ittifakı, ekonomide kriz havası oluşturmak, milletimizin mahvını sağlamak için son günlerde nabız yoklamakta, hava koklamaktadır." ifadesini kullanan Bahçeli, bunun bir benzerinin 2000 ve 2001 yıllarında da yaşandığına, Türk milletine mali ve ekonomik savaş açıldığına dikkati çekti.  "Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir" Bu durumun, yıllarca haksız yere aleyhlerine kullanıldığını anımsatan Bahçeli, şunları söyledi: "Yaşanan ekonomik kriz yıllardır peşimizi bırakmadı, siyasi muhataplarımız tarafından sürekli istismar edildi. Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler, ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir. Dün bizi acımasızca eleştirenlere, kriz fırsatçılığı yapıp planlı siyasi tasarımın içinde olanlara bugün milli, duyarlı ve ahlaki bir siyasi üslupla yaklaşıyoruz. Ve diyoruz ki krizden medet ummak, kurulan ekonomik tuzaklarda yabancıların lehine işbirlikçilik yapmak millete husumet, Türkiye'ye ihanettir. Hükümet kaybetsin de, nasıl kaybederse kaybetsin mantığı içinde değiliz, hiç de olmadık. Çünkü biz Türk milliyetçisiyiz. Döviz fiyatı tırmanıp ücret, maaş ve gelirler eriyorken, elimizi ovuşturmaz, hissemize ne düşer diye bakmayız. Biz, Türk milletinin safındayız ve krizlere, ekonomik saldırılara karşı aynı cephede, aynı mevzideyiz. Milliyetçi Hareket Partisi, onurlu ve ahlaklı bir kaybı, onursuz ve haysiyetsiz bir kazançtan her zaman önde tutmuş, bundan sonra da tutmaya devam edecektir. Bizi diğerlerinden ayıran asıl müessir vasıflardan birisi de budur. Kolayını tercih edebilir, Türkiye ekonomisinin kötürüm ve kahredici tablosundan dolayı hükümeti en ağır şekilde tenkit edebilirdik. O zaman, tıpkı 2000-2001 ve devamı yıllarda görüldüğü gibi, siyasi muhataplarımızın durumuna düşer, ülkemizin sırtına bir yük de biz bindirirdik. Bunu yapamayız, yapmayacağız." Ekonominin alarm verdiğine ve mutlaka tedbir almak gerektiğine işaret eden  Bahçeli, Hükümet çevrelerinin faiz indirilmesiyle ilgili görüşleri sıklıkla gündemdeyken, Merkez Bankası'nın zorunlu olarak faiz silahına sarılmasının, Avrupa Parlamentosu'nun kararıyla ters teptiğini ve dövizi durduramadığını kaydetti. Bahçeli, "Faiz artışıyla birlikte hız kesmeyen kur artışı, enflasyonu da tetikleyecektir. Açıkçası Türkiye ekonomisi darboğaza düşmüştür. Korkumuz odur ki kur-faiz-enflasyon döngüsü birbirini besleyerek, birbirini teşvik ederek milletimizi derinden yaralayacak, ekonomiyi rehin altına alacaktır." dedi.  "Cep delik, cepken delik" İç siyasetteki dengesizliklere eş zamanlı olarak, uluslararası ilişkilerdeki gelgitlerin, dövizin tansiyonunu canlı tutmakla kalmayıp, risk ve belirsizlikleri de yoğunlaştırdığını belirten Bahçeli, dövizdeki yükselişi tek başına küresel gelişmelerle ilişkilendirmenin doğru olmadığını vurguladı. Devlet Bahçeli, "Daha fazla demokrasi, daha çok hukuk, daha çok bireysel hak ve özgürlük diyerek ekonomik vurgun peşinde koşanlara, dövizden yağma hesabı yapanlara engel olabiliriz. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu yapısal reform ihtiyaçlarını eksiksiz hayata geçirerek kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Aksi halde durum gittikçe kötüleşecektir." ifadesini kullandı.