TBMM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz." dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son 1,5 aydır yaşanan gerilim dolu hadiseleri baz alarak, bugün yalnızca Türk gençliği üzerine konuşmak, dertleşmek ve görüşleri açıklamak arzusunda olduğunu söyledi. Hararet düzeyi yüksek siyasi gündem konuları içinde olması gerektiği kadar temas edilmeyen mühim meselelerin ve toplum kesimlerin bulunduğunun sarih bir gerçek olduğunu dile getiren Bahçeli, bu kapsamda siyaset kurumunun teferruatlı bir özeleştiri yapmasının, ahlaki sorumluluğu olduğunu ifade etti. "Geleceği planlamayı ihmal edenlerin, başkalarının planlarında yalnızca bir nesne, yalnızca etkisiz bir eleman olurlar." diyen Bahçeli, dünün mahsulü nasıl bugünse, geleceğin de cümle kapısının, şuurla temellenen bugün telakkisi olduğunu belirtti. Bahçeli, "Gelecek demek var olmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ile geleceği arasında bağ kuramayan toplumların hazin ve hüsran dolu sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Elbette ne geçmişimizi unutma lüksümüz ne de geleceğimizi ihmal etme hakkımız vardır." diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi'nde 4 Ocak 2021'den itibaren yeşeren muzır olayların, Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları, geniş çaplı istismar kampanyalarını yeniden ve tüm çıplaklığıyla deşifre ettiğini ifade eden Bahçeli, "Gençlik; gelecek ümidi, gelecek iradesi, geleceğin gerçeğidir." dedi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Genç fikirler demek, gerçek fikirler demektir." sözüyle bu görüşü doğruladığını hatırlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz. Gençliği bir değerlendiriyor, müstesna unvanına Türk gençliği diyoruz. Yaratılan her insan bizim için hürmete layıktır. Ve hepsi Cenabı Allah'ın eşsiz bir emanetidir. Geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre, gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun, evvel emirde söylemek isterim ki Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir." Bahçeli, büyük düşünür Farabi'nin, bilmenin, bir usta edasıyla hayata şekil vermek olduğuna vurgu yaptığını, merhum Nurettin Topçu'nun, "Var Olmak" isimli eserinde de "Bilen kendi varlığından yukarılara tırmanan insandır." dediğini anımsatarak, şöyle devam etti: "Bizim ne kadar tırmanacağımız başka bir tartışma konusuysa da, biz Türk gençliğinin ruh kökünü, asaletle yoğurulan hamurunu, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyor ve içselleştiriyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, hiçbir fark gözetmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Onlar bizim her şeyimizdir ne oy kaygısına ne siyasi tartışmalara ne de basit çıkar hesaplarına hapsedilemeyecek mümtaz değerlerimizdir. Gençlik hür istikbalimizin mimarı, mihmandarı, mirasçısı, mihrabıdır."