TBMM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim 'paralel'e teslim edecek bir partimiz yoktur. MHP'ye nüfuz etmek, yuvalanmak ve operasyon partisi olarak kullanmak isteyen, 'okyanus ötesi' kaçkınlarının, 'paralel' artıklarının mutluluğunu da ibretle izliyorum." dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye'deki gelişmelere ve PYD'nin faaliyetlerine değinerek, "PYD, Kobani'yle Afrin arasındaki bağlantıyı kurduğu takdirde Cerablus'un etrafı boşaltılmış ve Kürdistan yapılanmasının ikinci ayağı gerçekleşmiş olacaktır. ABD'nin, Türkiye'nin tüm itiraz ve karşı tezlerine rağmen PYD'yi desteklemeye devam etmesi kötü niyetlilik ve müttefiklik hukukuna uygun düşmeyen bir körlüktür." ifadesini kullandı. PYD'nin Azez-Cerablus hattını ele geçirmek istediğine işaret eden Bahçeli, ABD'nin ise buna dolaylı olarak destek ve umut verdiğini bildirdi. Bahçeli, "Bu terör örgütü, sınırlarımızın hemen yanı başında milli güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü ABD’nin ikircikli tutumuyla tehdit etmektedir." dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "PKK, Erbil'deki yönetimi tehdit ederse bu tehdidi bize yapılmış sayarız." sözlerini de anımsatan Bahçeli, "Başbakan'a aldanan birileri çıkarsa, PKK'nın Türkiye'yi tehdit etmediğini sanacaklardır. Başbakan'a inanan olursa, Türkiye'nin terör gibi bir sorunu olmadığını, 20 Temmuz 2015’ten bu tarafa 400'ü aşkın şehit haberinin gerçek dışı olduğunu düşünecektir." diye konuştu. -"Barzani, Türk milletinin dostane görünümlü karanlık hasmıdır" Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: "Sayın Davutoğlu, Serok oldun, hadi bunu anladık diyelim. 'Milliyetçilikle hesaplaşma vakti geldi' dedin, bundan da şimdilik yakayı kurtardın sayalım. Diyarbakır'a gittin, Kobani'yi selamladın, bunu da yedirdin, yutturdun görelim. Ama Mehmetçik katili Barzani'ye siper olduğunu, böylelikle Serokluktan çürüklüğe, buradan da peşmerge zabitliğine geçişini nasıl yok sayacak, nasıl görmezden geleceğiz? Sayın Başbakan, sana mı kaldı Barzani'yi korumak? Sana mı düştü peşmergeyi kollamak? Türkiye'ye ölüm saçan fitneye destek vererek nereye varmak istiyorsun? Aklının bir köşesinde Irak'ın kuzeyinin peşmergeye, Suriye'nin kuzeyinin PKK'ya teslimi mi vardır? Bunun Türkiye'nin yıkımına yol açacak dört parçalı Kürdistan'a davetiye çıkarmak olacağını hala anlamıyor musun? Davutoğlu bilmiyorsa söyleyeyim, Barzani PKK'nın ta kendisi, bölücülüğün markası, ihanetin kanlı yüzü, Türk milletinin dostane görünümlü karanlık hasmıdır. Diyarbakır-Erbil arasında tarifeli uçak seferlerinin başlamış olması Başbakan'ın bir başka gafleti, hükümetin bir diğer mahsurlarla dolu sakat politikasıdır. ABD'nin süreç ihanetine tekrar dönülmesiyle ilgili bastırması, arabuluculuk ısrarları, Davutoğlu'nun müzakere çemberine tutunması hayra alamet değildir. Hem Nusaybin'de, Yüksekova'da, Şırnak'ta ev ev, sokak sokak teröristlerin peşine düşülecek hem de Barzani'ye kol kanat gerilecektir. Bu çarpıklık bir art niyet değilse, kesinlikle siyasi tutsaklığın eseridir." Bahçeli, dokunulmazlıkların kaldırılması konusuna da değinerek, "İktidarın, HDP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırma sürecini yokuşa sürmesi, dahası yeni anayasa kapsamında başkanlık ısrarları; diğer yandan bölgesel oyun ve senaryolar Türkiye'nin bir felakete alıştırılması olarak değerlendirilmelidir." ifadesini kullandı. -"MHP ile uğraşılması boşuna değil" "Bu ortamda, Türkiye'nin tarihsel hak ve çıkarlarını korkusuzca savunan, Türk milleti için fedakarlıkta sınır tanımayan MHP'yle uğraşılması boşuna değildir." diyen Bahçeli, MHP'nin ayak oyunlarına, sinsi operasyonlara, ahlaksız tuzaklara hazırlıklı olduğunu ve 47 yıllık birikimiyle her musibeti def edecek cesarette olduğunu bildirdi. Bahçeli, 1 Kasım genel seçiminden sonra fırsatı ganimete çevirmeye kalkışan bazı isimlerin MHP'yi içten kemirmenin, içten çökertmenin arayışına kapıldığını belirterek, şu görüşlere yer verdi: "Milletvekili adayı olmayan veya olsa bile seçilemeyen ya da milletvekili olup da sorumluluktan kaçan kim varsa birdenbire aynı mevzide toplanmışlardır. Bunların hepsi değişim korosunda buluşmuşlardır. Kimisi okyanus ötesine umut bağlamış, kimisi de müzmin ve malum muhaliflerle ve MHP hasmı kalemşörlerle söz ve ağız birliği etmişlerdir. Bu sırada imza toplama furyası başlatılmış, partimiz ve dava arkadaşlarımız aylarca meşgul edilmiştir. Samimiyetle ifade ediyorum, Tüzük Kurultayı için imza veren her kardeşim benim için değerlidir. Hepsinin iradesine saygı duyuyor, taleplerini biliyor ve anlıyorum. Anlamadığım, asla da anlamayacağım ön plandaki çığırtkanlar, MHP'yi bir plan çerçevesinde etkisizleştirmek, bağımlı ve pasif hale getirmek isteyenlerdir. Bunlar kırk fırın ekmek yeseler, ağızlarıyla kuş tutup dağları titretseler yine de MHP'yi kafalarına göre tanzim edemeyeceklerdir çünkü bu davanın hamuru şehit kanıyla yoğrulmuştur. Ülkü sancağı emin ve ehil ellerdedir. Çünkü bu dava var olmanın bedelini çileyle, mahkumiyet ve yokluklarla ödemiş, şükürler olsun ki ülkü fidesi bu sayede çınarlaşmıştır." -"Bizim paralele teslim edecek partimiz yok" Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen karara da değinen Bahçeli, Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunacaklarına dikkati çekti. Devlet Bahçeli, "Bizim 'paralel'e teslim edecek bir partimiz yoktur. Bizim milliyetçi-ülkücü hareketin ülkü ve hissiyatını yürekten sahiplenmeyenlere teslim edeceğimiz bir bayrak da yoktur." dedi. Büyük kurultay için 18 Mart 2018 tarihinin sabırla beklemesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Bir iddiası olan, 'ben daha iyi yaparım' diyen, kendine güvenen ve inanan kim varsa 18 Mart 2018'de demokrasinin imkanlarından istifade ederek iradenin sahibi milliyetçi-ülkücü hareketin karşısına çıkabilecektir. Bu süreçte şartları taşıyan her ülkücü aday olma hakkına sahiptir. Buna diyeceğim bir şey yoktur. Bunun dışında olağanüstü kurultay yoktur, yapılmayacaktır." diye konuştu. - "Paralel artıklarının mutluluğunu ibretle izliyorum" Bahçeli, olağan büyük kurultay takviminin işlemesini beklemek yerine telaşla olağanüstü kurultay talep edilmesinde samimiyet ve iyi niyet arayamayacaklarını vurguladı. Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Şimdiden sevinç çığlıkları atanları görüyorum. Şimdiden bayat zafer turlarına, yapay bayram havalarına tevessül edenleri tek tek fark ediyorum. Hele hele MHP'ye nüfuz etmek, yuvalanmak ve operasyon partisi olarak kullanmak isteyen 'okyanus ötesi' kaçkınlarının, 'paralel artıklarının' mutluluğunu da ibretle izliyorum. Kendi kurum ve kuruluşlarına kayyum atandığında kıyameti kopartan, kayyumun gölgesi MHP'ye değince güvercin taklaları atan zevat ve zümreye diyorum ki, bugüne kadar ne yaşamışsanız müstahaktır. Bunlar ikiyüzlü ve Türkiye'nin karşısındaki husumet kutbudur. Bunlar dini paraya dönüştüren, imamlığı şirkete çeviren, ABD'nin kuklası, İslamiyet'in yüz karalarıdır. Kimse boşuna heveslenmesin. Hiç kimse boş yere el ovuşturmasın, bulanık suda balık avlamasın. Bizde inecek sancak, devredecek miras, üzeri çizilecek hatıra yoktur. Bizde tertiplere 'tamam' diyecek acziyet görülemeyecek, kalemizi içten düşürecek adımlara geçit de verilmeyecektir." -"Hedef MHP'yi ele geçirerek güçten düşürmektir" Devlet Bahçeli, MHP'ye yönelik küresel ve gayri milli bir operasyon çabasının olduğunu savundu. Bahçeli, "Ankara, Washington ve Pensilvanya arasında MHP düşmanlığının üçgeni kurulmuştur. Vaktiyle Merhum Başbuğumuz Türkeş Beyi reddeden kafanın temsilcileri bu defa da 'kurultay tacirleri' kılığında işbaşındadır. Kurultay tacirlerinin hedefi, sanıldığı gibi MHP'yi selamete çıkarmak, iktidara taşımak değil, aksine MHP'yi ele geçirerek güçten düşürmektir." değerlendirmesinde bulundu. MHP’nin varacağı yerin Türkiye'nin geleceğini, ülkenin birlik ve bütünlüğünü doğrudan ilgilendirdiğini ifade eden Bahçeli, "Özellikle ülkemizin en hayati sorunu olan terörle mücadelede MHP'nin tutumu çok belirleyicidir. İşte küresel aktörler bundan rahatsızdır ve bu itibarla MHP'nin zayıflatılması öngörülmektedir." dedi. Bahçeli, olağanüstü Kurultay komplosunun; düpedüz MHP'yi geriletme, AKP'nin işini kolaylaştırma ve 'paralel' örgütü siyasallaştırma stratejisi olduğunu iddia etti. Bahçeli, "Birileri tersini iddia etse de gerçek tablo budur. Partimizin dinamiklerini yok sayan, yetkili kurullarının aldığı kararları görmezden gelen, geleceğini tehlikeye sokan, elini kolunu bağlamak isteyen kirli bir süreç devrededir. Ve biz buna asla suskun, seyirci kalmayacağız, müsaade de etmeyeceğiz. Parti bünyesinde her şeyin normal mecrasında işlemesi, hareketimizin istikbali açısından önem taşımaktadır. Şüphesiz eşyanın tabiatına aykırı siyasi girişimler, MHP'nin dokusuna ve mücadelesine zarar verecektir." diye konuştu. Bir ve bütün haldeki MHP'ye ülkenin her zamankinden fazla ihtiyacı olduğunu belirten Bahçeli, "Küsecek, küstürecek, darılacak, dargın bırakacak hiçbir dava arkadaşım olmamalı ve de olmayacaktır." ifadesini kullandı.