MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi bölmek için yola çıkan kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi maşası HDP milletvekilleri" hakkında yapılan hukuki işlemler etrafında başlatılan karalama kampanyalarını Türk milletinin ibretle izlediğini söyledi. "Bu konuda sapla saman birbirine karışmış, ahlaki ve vicdani hiçbir sınır tanımayan senaryolar birbiri ardından sahneye konulmaya başlanmıştır." diyen Bahçeli, Cumhuriyet'i kurmakla övünen CHP'nin bu kampanyanın başını çekmesinin ve bölücü hainlere destek için seferber olmasının, siyasi tarihe kara bir leke olarak geçtiğini ifade etti. "Türkiye'ye ihanetin cezasız kaldığı hiç görülmemiştir" Seçilmişlerin terörle iç içe olmasının, her şeyden önce seçenlere ihanet olduğunu dile getiren Bahçeli, seçimle gelip seçimle gitmenin demokratik rejimlerin bir kuralı olduğunu vurguladı. Dokunulmazlığın teröre yardım ve yataklık yapılmasının zırhı olmayacağını belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "Kaldı ki bunların dokunulmazlığı da kaldırılmıştır. Anayasayı ve hukuku yok sayarak suç işleyen herkes, adalet önünde hesap verecektir. 'Kanunları tanımıyorum' diyenleri yargı önüne çıkartmak devletin asli görevidir. Burası Türkiye'dir. Burada, Kandil hukuku değil Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuku geçerlidir. Hiç kimse unutmasın ki tarihte Türkiye'ye ihanetin cezasız kaldığı hiç görülmemiştir. Teröre bulaşanlara sahip çıkanların, teröristlerin maşalarının koruyuculuğu rolünü siyasi misyon olarak benimseyenlerin, demokrasi ve hukuk devletinden bahsetmeleri, olsa olsa bir kara mizah örneği sayılabilecektir. Kendileri gibi düşünmeyenleri payandalık yapmak ve yedek lastik olmakla suçlayanların, şimdi terörün krikosu ve terör çığırtkanlarının megafonu olmaları, kendileri açısından hazin bir tecelli olmuştur." "Hiç kimse terör maşalarının yasını tutacak değildir"  "Türkiye bugün terörün tırmandığı ve bölücülüğün azdığı karanlık bir dönemden geçmektedir" diyen Bahçeli, PKK'nın hain saldırılarını sürdürdüğünü, aziz şehitlerin naaşlarının Türk milletini tarifsiz acılara gark ettiğini dile getirdi.  Bahçeli, tepki selinin tüm Türkiye'yi sardığını, milli vicdanın galeyana geldiğini söyleyerek, şunları kaydetti: "PKK'nın siyasi uzantılarının yasama çalışmalarını askıya almaları kendilerinin bileceği bir iştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi görevinin başındadır. Hiç kimse terör maşalarının boykot kararının yasını tutacak değildir. CHP'nin de bunu bir matem vesilesi sayması, milli vicdanda karşılık bulmayacaktır. Türkiye'de demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunduğunu iddia eden sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin, bu konu etrafında bir bardak suda fırtına koparmanın Türkiye'nin hayrına olmayacağını idrak etmeleri en samimi temennimizdir." "Türkiye'nin caydırıcılık politikası izlemesi kaçınılmaz" Türkiye-Suriye sınırına mücavir alanlarda Türkiyesiz bir askeri-siyasi denklem oluşturulmasının sürdürülebilir olmadığını, ABD'nin bu konuda da “siyasi miyopluk” içinde olduğunu dile getiren Bahçeli, "Türkiye’nin, milli güvenliğini tehdit eden ve milli çıkarlarını hedef alan gelişmeler karşısında fiili askeri güç kullanımını da içeren etkili bir caydırıcılık politikası izlemesi kaçınılmazdır. Bu Türkiye için bir beka sorunu haline gelmiştir. Bunun için gerektiğinde askeri harekat yapılmalı ve sınır bölgemizde Irak ve Suriye topraklarında terörden arındırılmış güvenlikli bölge oluşturulmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. "Başkanlık sistemine ilişkin teklif gelmedi" Bahçeli, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Başkanlık teklifini AK Parti'nin önce size ileteceği şeklinde açıklamalar var, o yönde bir temas oldu mu, teklifle ilgili bir şey ulaştırıldı mı size?" sorusuna Bahçeli, "Şu ana kadar böyle bir gelişme olmadı" yanıtını verdi.  Bahçeli, "Cumhurbaşkanı ile görüşmenizde gündeme geldi mi?" sorusu üzerine ise "Bu konular üzerinde durulmadı. Genellikle Suriye, Irak ve dış politika üzerinde değerlendirmeler oldu." dedi. Bahçeli, "HDP'liler Meclis çalışmalarına katılmayacaklarını açıkladılar. Bir ay içerisinde 5 birleşime katılmamaları durumunda milletvekilliklerinin düşmesi söz konusu. Başkanlık Divanının karar vermesi gerekiyor. Siz nasıl bir değerlendirmede bulunursunuz, düşürülmeli mi, geldiğinde düşmesi doğrultusunda oy kullanır mısınız?" sorusuna ise "Gelişmeleri takip ederiz. Gereği neyse o yapılır." karşılığını verdi.
Editör: TE Bilisim