Mehmet Necati GÜNGÖR 200 dosyalı bir dava yıllardan beri sürüp gidiyor. Üç yüzden fazla kişi, usulsüz kredi verildiği iddiasıyla mahkemelerde. Oysa, Bankalar Kanunun ilgili hükümleri, bu kredilerin verilişinden aylar sonra yürürlüğe girmiş. Hukuken, makable şamil olamayacak bir hükmün kurbanı haline getirilmişler. Oysa kredilerin yüzde doksandokuzu kuruşu kuruşuna geri  dönmüş. Bu banka, bir devlet bankası. Bu bankada olup bitenler, kamuoyunu yakından ilgilendiriyor. Komşu ülke paralarının bu banka yoluyla sisteme sokulduğu, Bu bankanın “milletin A....ına” diyen ahlaksız adama yüklü miktarlarda krediler sağladığı, Başka batık krediler bulunduğu, Son olarak, bir üst düzey yöneticisinin cari açığımızın yüzde onbeşini karşıladığı ve hayırsever olduğu ifade edilen bir makbul kişi ile aynı koğuşa konulduğu, Geri dönmeyen milyarlık, trilyonluk krediler kumpasında eski genel müdürün, eski bir müsteşarın, halen öteki kamu bankası genel  müdürü olan zatın da bulunduğu, Ayrıca Ö. B. isimli kişinin daha önce kredilerden sorumlu Murahhas Aza olduğu halde 30 milyon transfer ücreti ve 30 binTL maaşla önce Cengiz İnşaata CEO olarak çalıştığı, dört ay sonra oradan ayrıldığı, akabinde Ziraat Bankasına Kredilerden sorumlu Murahhas aza olarak atandığı, daha sonra da Ereğli Demir Çelik işletmelerinin Yönetim Kurulu başkanlığına getirildiği, bu kuruluşta Cengiz’in bir dediğinin iki edilmediği, Ayrıca saatçi bakan Zafer Çağlayan’ın eski AKP milletvekili olan bir yakınının da kredi kumpasının içinde bulunduğu iddiaları yer alıyor. Bu soruların ne kadarının cevaplandığı, ne kadarının muallakta kaldığını merak konusudur. Ayrıca Sabah-ATV alımında bir holdinge iki kamu bankasından sağlanan 700 milyon dolarlık kredinin ödenip ödenmediği, bu grubun eski CEO’su olan damat beyin vadenin bitimine iki ay kala borcun ödenemeyeceğini anlayarak holdingten ayrıldığı söylentisi de cevap bekleyen sorular arasında. İlgililer, bu bilinmezliklere açıklama getirseler iyi olacak. Bu bankanın Hollandalılara satıldığı iddiaları da sosyal medyada yer aldı. Ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış? Bilgilenmek vatandaşın hakkıdır!