Bugün bu topraklar üstünde yaşayan her Türk kadını, başarıları ile üstün yetenekleri ile her sahada bende varım demektedir. Gerçekten ülkeler arası uçaklarda pilotluk yapan hanımlarımızdan tutunuzda traktör, vinç greyder sulanan bayanlarımız bu ağır erkek işlerinin ötesinde ticari hayatta, tıpta, endüstride kısacası aklınıza hangi iş kolu gelirse gelsin Türk kadını değil ülkemizin yurtdışındaki pek çok bayana örnek olacak yetenektedir. İşte sizlere uluslararası başarısı ödüllendirilmiş bir insanı Prof. Dr. Bahar Gökter’i tanıtmaya çalışacağım. 1995-2011 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı’nda görev yapmış olan Prof. Gökler’in eşi olan Prof. Dr. Bahar Gökler, Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi Uluslararası Bilim İnsanı ödülüne layık görülmüştür. Tıp dünyası için önemli bu ödülü hak eden Prof. Gökler, Türkiye’de ilk Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Yeterlilik Kurulu’nun kurulmasını sağlamakla kalmamış Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Yeterlilik Kurulu ve Bağlı Eğitim Komisyonu’nun uzun yıllar başkanlığını da yapmıştır. Çocuk Psikiyatrisi’nde örnek alınacak uluslararası lider olarak bu değerli ödülü hak eden Prof. Dr. Bahar Gökler, ülkemizde çocuk ve ergen psikiyatrisinin ayrı bir uzmanlık alanı olarak tanınmasını ve üniversitelerde özerk bir anabilim dalı haline gelmesini de sağlamıştır. Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nin ilk ödülü ABD’de çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 50 yıldır çalışan ve uluslararası başarılı tıp insanı olarak tanınan Dr. Ülkü Ülgür’ün çabaları ile uygulanmaya başlamıştır. Çeşitli ülkelerde çocuk ve ergen ruh sağlığı alanında başarı gösteren yetenekli doktorları onurlandırmak amacı ile iki yıldan bu yana verilen ödülün başarılı profesörü Bahar Gökler, olmuştur. Ulusal çocuk ruh sağlığı politikalarının geliştirilmesine ve Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarındaki çalışmaları ile de ayrıca başarılarına başarı katmış olan hocamız, daha öncede Türk Tabipler Birliği Onur Kurulu Üyeliği, Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi-Psikoterapi Birimi’nin Türkiye temsilciliği görevini de yürütmüştür. Prof. Bahar Gökler, bütün bu faaliyetlerinin ötesinde halen Türkiye Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği ile Ankara Psikodrama Derneği ve daha pek çok sağlık örgütünde başkanlık yapmaktadır. Varlığı ile gurur duyacağımız başarılı bir Türk doktoru, yürekten kutlarım. Sinem Kınran Parlak, doktor olmak istiyordu, iş kadını oldu. Bu genç kızımızda birçok engelleri aşarak, bugün bir dünya markası olan Singer’in Türkiye, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgeleri ticaret pazarlama direktörü olarak pekte kolay olmayan bir görevi başarı ile yönetmektedir. Bir eczane sahibi kızı olarak dünyaya gelen Sinem babasının beklenmedik vefatı üzerine ablası ile bu işi yürütmeye karar vermiştir. Çocukluğunda doktor olma hayali kuran genç yönetmen Kültür Koleji, İstanbul Üniversitesi Biyoloji birimlerindeki eğitiminden sonra London College Of Management’ta pazarlama eğitimi yapmak zorunda kalmıştır. İstanbul Işık Üniversitesi’ndeki tahsilini tamamlayan Sinem, Ortacı’da ürün müdürü olarak göreve başlamıştır. 2004 yılında yapılan teklife evet diyerek Singer’in dikiş makineleri ürün müdür olarak asırlık bu kuruluşta göreve başlamış olan Sinem sırası ile pazarlama müdürü, satış, lojistik ve satın alma müdürü olmuştur. Gösterdiği başarı ve iş ciddiyeti genç yeteneğin bu kez de Türkiye Cumhuriyetleri ve Türkiye Genel Müdürü olmasını sağlamıştır. İş hayatında gösterdiği performansı ile bu kez de Singer Dikiş Makineleri Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgeleri ticaret pazarlama direktörü olmuştur. Büyük bir yükü omuzlarında taşıyan Sinem Parlak evli olup bir çocuk annesidir. Hiç boş vakti olmamasına rağmen bir fırsatını bulursa Ayşe Kulin’in yapıtların okumaktan zevk aldığını söylemektedir. Zeytinyağına değer katan iki kız kardeş; Aslıhan ve Nazlı Gül, uzun yıllar pek çok yerli ve yabancı şirkete pazarlama stratejileri ve marka konumlandırma konularında danışmanlık yapan bu iki kız kardeş 2007 yılında bir yağ üreten firmada çalışırken İtalya, İspanya, Yunanistan hatta Tunus’un üretip dünya piyasalarında gurme market raflarında markalı ürünlerimizin satışına karar vermişler ve bu sahada ilk iş olarak kaliteli zeytin yetiştiren bölgelerde yoğun araştırmalar yaprak işe başlamışlardır. Yurtiçinde ve yurtdışında temas kurdukları zeytin yetiştirici ve zeytinyağı üreticileri ile kurdukları ilişkiler sonunda bu işi Mudanya’da yapmaya karar vermişlerdir. Şansları yaver giden kız kardeşler bu arada Rumlardan kalan eski bir yağhaneyi de satın almışlardır. Civar köylerden kiralanan zeytinliklerin ürününü işlemek için çalışır duruma getirilen yağhane de yapılan işlemin başarılı olduğunu gören Aslıhan Yıldırım ve Nazlıgül Ünal, bu kez de zeytinyağına verilecek marka adı konusunda zorlanırlarsa da, zeytin ağacının hemen hemen her kültürde inanç ve kutsal kabul edilmesini düşünerek, ölmez denilen bu ağacın üründen çıkan zeytinyağına XI.XI yani 11.11 adını koyarak sonsuzluk ismi ile piyasaya sürmekte gecikmemişlerdir. Türkiye piyasasında beğenilen yağların bu kez de gurme marketlerde ve Duty Free’lerde satılması için yoğun çaba harcarlarken web sitelerinde kargo ile satışa da başlamışlar. Değişik zeytinyağı şişelerinde piyasaya çıkan sonsuz yağlarının 2 bin kişinin üstünde online müşterileri de olduğunu söyleyen Aslıhan Yıldırım 2013 yılında İtalya’da Alma İnternational Olive Oil Academy’nin düzenlediği eğitimlere katılmış aldığı diplomasının hakkını vermekte gecikmemiş Garanti Bankası işbirliği ile düzenlenen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda “Yöresine fark yaratan kadın girişimcisi” kategorisinde ödül almayı da başarmıştır. Sizleri de kutlarım.