Şu sanal alem gerçekten de çok alem. Görevleri ona buna saldırıp bilgi kirliliğiyle algı yaratmak olan manipülasyon kuşları ve dezenformasyon papağanlarını saymazsak, ki bunlara kamuoyu yaratmak için; “algı oluşturan profesyonel çalgıcılar” de denilebilir, iyi bir süzgeçten geçirmek kaydıyla sosyal medyayı inceleyerek kamuoyundaki genel eğilimler konusunda kabaca da olsa bir fikir sahibi olabilirsiniz. Bakmayın siz toplumun bazı kesimlerinin siyasete bakış açısının, kentinin futbol takımı tutmakla eşdeğer görmesine! Ya da yedi göbek öteden sülalece sağ ya da sol cenahtan olup o eğilimlerin temsilcisi olarak gördüğü “x partisini” ölesiye desteklemesine!Genel eğilimlere bakıldığında başkanlık yarışında ipi göğüslemesini arzu ettikleri aday profili hakkında olabildiğince net bir çizgi çiziyorlar. NASIL BİR BAŞKAN ARZU EDİLİYOR? Sanal aleminderinliklerinde, sosyal medyanın sonsuz satır aralarından oltamıza takılanları başlıklar halinde özetlememiz gerekirse ana hatlarıyla şöyle bir tabloyla karşılaşıyoruz; HUKUK: Hukukun üstünlüğü ilkesini ve demokrasilerin olmazsa olmaz şartı güçler ayrılığını tartışmasız içselleştirmiş olan, HAK VE ÖZGÜRLÜKLER: Toplumumuzun yapı taşlarını oluşturan her kesimin, dil-din-ırk-inanç-mezhepfarkı gözetmeksizin daha fazla özgürlüğü için, inadına özgürlüğü savunabilen, GÜVENLİK:Başta çocuk ve kadınlarımız olmak üzere toplumun katmanlarını oluşturan her yaş grubundan insanın huzur ve barış içinde yaşayabilmesi için inadına demokrasi diyebilen, EKONOMİ: Üretime dayalı, istihdam yaratacak ve katma değerli mal üretimi için çaba harcayabilen, TARIM:Yenilikçi, sürdürülebilir tarım politikaları ve gerekli desteklerle, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı olmadanyeniden kendi kendine yetebilen bir ülke olabilmeyi hedefleyen, EĞİTİM:Dünyaya ayak uydurabilmenin çok ötesinde, dogmalardan arınmış, sorgulayan yaratıcı bireyler yetiştirmeyi hedefleyen çağdaş bir müfredatın ürünü öğrenci ve eğitmenlerimizin uluslararası literatürde öncü olmasını hedef koyan, DIŞ POLİTİKA: Ülkemizin çıkarları doğrultusunda başta komşularımız olmak üzere, tüm dünya ile iyi ilişkiler sürdürebilen ve iç politikada yaşanabilecek sığ-kısır çekişmeleri dış politikaya bulaştırmamaya özen gösterebilen, İÇ POLİTİKA:Siyasi yelpazenin tamamını kucaklayabilen, SAĞLIK:Sosyal devletin gerektirdiği eğitim ve sağlık gibi en temel hususlarda, yurttaşların eşit koşullarda olabildiğinde ücretsiz hizmet alabilmesi için kaynak yaratılması konusunda çözüm getirebilen, İNANÇ:Tüm inançlara saygılı, devlet yönetiminde inançlara ve felsefi düşüncelere eşit mesafede kalabilen, ÇEVRE:Cennet vatanımızı gelecek nesillere beton yığını olarak teslim etmemek için yaşam düsturu “doğaya saygılı olmak” olan, kısaca sanal alemde; herkese kendisini ötekileşmiş hissettirmeyip “o benim de başkanımdır” diyebileceği bir aday profili dile getiriliyor! Özetleyecek olursak; yukarıda kabaca sıraladığımız başlıklarda vurgulanan hususlar,sanal alemden oltamıza takılanlar ışığında, insanların en çok arzu ettiği başkan profili hakkında ana hatlarıyla da olsa bir fikir veriyor. Tabi burada merak edilen konu; tüm bu hususları en çok içselleştiren adayın,seçimi kazanmaya daha yakın mı olacağı? Tabii ki de değil. Zira ülkemizdeki genel seçmen profili ve eğilimleri konusunda ne kadar derin analiz yaparsanız yapın, iş dönüp dolaşıp o küçük yüzdelik dilimi oluşturan kararsızların sandık başında son gün verecekleri kararda tıkanıp kalıyor. Hele böylesine bıçak sırtı bir seçimde o yüzde 3-4’lük kararsızların tercihi,diğer oylardan çok daha değerli, hayati ve tarihi olacak. Dileriz ülkemize hayırlı olur. Hak eden kazansın.