“Bir rüyayı gerçekleştirdik”
Resepsiyonun açılış konuşmasını yapan Şevket Bülend Yahnici, uzun süredir dergi üzerine çalıştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Sevgili Ankaralılar, Ankara Gazeteciler Cemiyeti bizim elli seneye varan dostluklarımızın bulunduğu bir yer. Bize Rüzgârlı Sokak, Ankara’nın Babıali’si derler. Orada ender tipler vardır, biz dergiler, gazeteler çıkardık, elli yıl yayıncılıkla ilgili onlarca dergide görev aldık. İnanın, bugünkü heyecanımı hiçbir dergi yayınında yaşamadım. Bir rüyaydı Ankara dergisi çıkarmak. Başkent Ankara isimli bir dergiyi ortaya koymak… Bugün o rüyayı gerçekleştirdik. Ben kendi adıma eski bir yayıncı ve dergi okuyucusu olarak dergiyi beğendim, umarım siz de beğenirsiniz. İlk sayı olduğu için hatalar, eksikler olabilir ama inanıyorum ki giderek daha da güzelleşecek ve Ankara için üretecek. Ankara için yazacak tüm dostlarımızın dabu üretime katılmalarını bekliyoruz. Burada öğretim üyeleri var, Ankara sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, eski bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, gazeteci dostlarımız var. İnşallah birlikte başlattığımız bu hadise, Başkent Ankara Dergisi güzel günlere ulaşacaktır, öyle inanıyorum. Yayın kurulunda görev alan dostlarla, yayın kadrosu ve sekretaryasıyla, bize yardımcı olan diğer dostlarla bu dergiyi ortaya koyduk. Burada cemiyet başkanımız Nazmi Bilgin’in misafirleriyiz. Lütfettiler, bu güzel salonu Ankaralılara ve Ankara Kulübü derneğine açtılar.”
“Gazeteciler Cemiyeti adına Başkent Ankara’ya sahip çıkacağız”
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, derginin içeriğinde eski Ankara fotoğrafları, Ankara’yı anlatan söyleşiler ve kentin değerlerini, kültürünü yaşatan önemli bilgilerin yer aldığına işaret etti. Bilgin, Ankara Kulübü’nün, şehrin tarihine önemli bir not düştüğünü söyleyerek, şöyle konuştu:
“Öncelikle sizi bu çatı altında görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Biz Türkiye’nin ilk gazeteciler cemiyetiyiz. 1946’da kurulduk ve 72. yıldönümümüzü kutluyoruz. Arkamdaki Ankara Kulübü’nün afişine bakarken, 1932 yılını fark ettim ve daha eski kuruluşların, tarihin içinden yer alan derneklerin yaşatıldığını gördüm. Açıkçası biraz kıskandım ama sevindim. Şevket Bülend Yahnici ile 50 yıla varan dostluğumuz var, ben aşağı yukarı 57 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Maalesef doğum yerim Ankara değil ama kendimi Ankaralı olarak görüyorum. Çocuklarımın, torunlarımın hepsinin nüfus kâğıdında Ankara yazıyor. Bunlar da benim övünç kaynağım çünkü Ankara bir bozkırdan Mustafa Kemal’in eliyle doğan bir kent. Geçmişine bakarsak, milattan önceye varan bir yerleşim alanı, bu yerleşim alanı çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bence o medeniyetlerin en önemlisi hiç şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti’dir. Çünkü yoktan var edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olmak, ‘Atatürk’ün soluduğu, Atatürk’ün arkadaşlarının Cumhuriyet’i kurduğu bir şehirde yaşıyorum’ demek. Ankara’da yaşayan herkes için gerçekten bir onur kaynağıdır.
Genellikle Ankara ile ilgili çok fazla dergi çıkarılır. Bu dergide beni en fazla cezbeden konu, dergilerin Ankara’dan bahsetmesinin yanı sıra eğer Ankaralı bir dernek tarafından çıkarılmışsa, dörtte üçünde o dergiyi çıkaran derneğin yöneticilerine yer verilmesi. Ama bu dergiyi elime aldığımda, inanamadım. Üç ayda bir çıkacak ve yaşayacak, hep beraber buna destek olacağız. Eğer ismi Ankara ise içinde kültür olmalı, sanat olmalı, tarih olmalı. Bu dergiyi okuyunca tüm bu saydıklarımın yer aldığını gördüm. Beni mutlu eden bu derginin çıkarılmasından ziyade bu bütünlüğün içinde her şeyin olması dergiyi güzelleştiriyor. Dergide emeği geçen herkese, başta dostum Şevket Bülend Yahnici’ye ve Türkiye’nin yaşayan en önemli fotoğraf sanatçısı ve aynı zamanda bu derginin de yöneticisi olan Recep Peker Tanıtkan kardeşime böyle bir imkân verdikleri için teşekkür ediyorum. Bizim cemiyetimizde ‘üye olmayan giremez’ diye bir yazı var fakat bu dernekler yasasının gerektirdiği bir ibare. Açık yüreklilikle söylüyorum, bu kapı her zaman, demokrasiyi, cumhuriyeti, Atatürk’ü ve onun ilke ve inkılaplarını seven ve yaşatmaya çalışan herkese açık olacak.”
“Ankaralıların aidiyetlik duygusuna ihtiyacı vardı”
CHP milletvekili Levent Gök de Ankara Kulübü’nü yayın hayatında destekleyecek
lerini söyleyerek, “Ankara Kulübü bugüne kadar yaptığı güzel çalışmaların yanı sıra şimdi de böylesine değerli bir çalışmaya imza attı.
Kalıcı ve hepimiz açısından tarihi kültürü sosyal hayatı daha iyi ifade ederek, bizlere sundu. Hem akademik açıdan hem de tanıtım açısından çok kıymetli bir çalışma bu. Ankaralıların ihtiyacı olan bir şeydi. Çünkü Ankaralıların aidiyetlik duygusuna ihtiyacı vardı. Ankara Kulübü bu ihtiyacı büyük bir oranda karşıladı. Dergiyi yaşatmak en önemli görevlerden biridir. Bizler de bu açıdan üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. 1989-1994 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Murat Karayalçın ise derginin uzun soluklu olabilmesi için ilgi çekici konulara yer verilmesi gerektiğini kaydetti. Resepsiyona Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Yönetim Kurulu üyeleri Önder Sürenkök, Olgunay Köse, Denetim Kurulu üyesi Faysal Geyik, Basın Meclisi üyesi Okay Göçer, eski yönetim kurulu üyemiz Yıldıray Aslan’ın yanı sıra çok sayıda üyemiz, Ankara Kulübü Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan, yayın kurulu başkanı Şevket Bülend Yahnici ve yönetim kurulu üyeleri, eski Ankara vali yardımcısı Selahattin Ekremoğlu, Bülent Kalıpçı, CHP milletvekili Levent Gök, Ressam Yaşar Çallı, Sanatım Dergisi sahibi Recep Peker Tanıtkan, Arif Bigeç ve siyasetçi Murat Karayalçın katıldı.
[caption id="attachment_112281" align="aligncenter" width="600"]
Yazarlığını Dr. Metin Sarıoğlu’nun yaptığı “Ankara Gazi Lisesi 1932” isimli kitap da tanıtıldı[/caption]
Editör: TE Bilisim
