HABER MERKEZİ- O; gerçek bir Basketbol Çınar’ı, gerçek bir basketbol abidesiydi. O gerçekten bir efsaneydi… Bundan tam yarım asır önce tanıdım Yalçın ağabey’i… Sınavda İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstİtüsü’nü kazanmıştım. Ankara Milliyet’ten, İstanbul Milliyet’e transfer olmuştum. Rahmetle andığım Milliyet Spor Sorumlu Müdürü Namık Sevik de İstanbul’da çalışmamı kabul etmişti. 1969 yılı sonlarıydı. Hemen bir süre sonra Yalçın ağabey Milliyet’li olmuştu. Yani Tam 50 yıl önce … [caption id="attachment_196410" align="alignleft" width="700"] GURUR ABİDESİ-Spor Sergi Sarayı’nda bir maçta tribünde ; (soldan sağa doğru) Rahmetli Galatasaray’lı milli basketbolcu Özer Salnur, Yalçın Granit, Teoman Güray, rahmetli antrenör Turan Çelik, Galatasaray’lı milli basketbolcu Nedret Uyguç.[/caption] X X X Basketbol sporu ile Ankara’da Namık Kemal Orta Okulu’nda Beden Eğitimi öğretmenim ünlü atlet Seydi Dinçtürk’ün teşviki ile tanışmıştım. Namık Kemal ve Ankara Atatürk Lisesi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Lisesi Okul Takımlarında oynadım. Ankara Demirlibahçe Basketbol takımında kaptanım ve sonradan ünlü bir basketbol hakemi olan Ömer Ozan ile birlikte oynamıştım. Maçlarını hayranlıkla izlediğim Op.Dr.Orhan Girgin tarafından Genç Milli Takım aday kadrosuna çağrıldım. Milli Basketbolcu olamadım ama, Ankara Medeniyet Gazetesi ile Hür Anadolu gazetelerindeki haber ve yazılarım beni Milliyet Gazetesine taşıdı. [caption id="attachment_196413" align="alignleft" width="700"] OTURUMDA-Milliyet’te bir basketbol açık oturumu.. Rahmetli Fenerbahçe’li Engin Muratoğlu, Mehmet Baturalp, Can Bartu, Milliyet Yazarları Teoman Güray ve Yalçın Granit, Fenerbahçe antrenörü rahmetli Samim Göreç, Altan Dinçer, Erdoğan Karabelen, Güner Yalçıner ve Sacit Seldüz.[/caption] X X X İşte İstanbul Milliyet’te gazetecilikte tırmanışa geçtiğim sıralarda ve 1970 yılında bir gün Spor Servisi’nden içeri giren ve ne mutlu ki 15 yıl birlikte maç izleme ve yazma şansını yakaladığım alçın Granit’I tanıdım. O Milliyet’teki basketbol yazıları ile aslında basketbolun tüm gazetelerdeki yer bulma olanağını artırdı. Hatta basketbol muhabirliğini yüceltmede en büyük etken oldu [caption id="attachment_196412" align="alignright" width="168"] OĞLUNUN ESERİ-Ali Granit’in yayına hazırladığı Yalçın Granit‘in Adanmak
adlı Basketbol
Kitabı[/caption] diyebilirim. Ben, Yalçın Granit sayesinde ilk kez -o zamanki Yugoslavya şimdi Slovenya- Ljubljana’da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasını izledim. Ve O Şampiyonada ABD Takımından Darnel Hilman’ın smaç yaparken kırdığı potanın fotoğrafını çeken spor yazarı oldum. Birçok Lig, Kupa, Avrupa maçlarını birlikte izledim, Milliyet’ten ayrılana kadar da bu onuru yaşadım. Basketbolu, O’nun akıcı uslubundaki incelikleri - o zaman bilgisayar yoktu - telefonla bana daktilo ettirirken, daha çok içime çekme fırsatını yakaladım. Daha doğrusu basketbolu kaleme alma biçimini, Granit’ ten aldığım feyz ile geliştirdim. Oğlu Ali doğduğunda ilk videosunu ve fotoğraflarını çektiğimde aile dostu oldum. Evinde birçok yerli yabancı maçın videosunu birlikte izledik. Ve Granit’in 49-50 yaşında bile hala basketbolun inceliklerini öğrenmekteki hırsını, o zaman daha iyi anladım. Amerika’da NBA Ligindeki gelişmeleri takip için, Fransızca’sının yanına İngilizce’yi nasıl öğrenme çabasında olduğunu yakından gördüm. Yalçın Granit basketbol için yaşadı, basketbolla öldü… Hakikatli Oğlu Ali Granit’in büyük emeklerle hazırladığı “Adanmak” adlı kitabındaki Yalçın Granit, her zaman biz basketbolu sevenlerle yaşayacak…