Dövme deyip geçmeyin !

HABER VE FOTOĞRAFLAR - SULTAN YAVUZ ÖZİNANIR / ANKARA - Bazen çok sevilen bir aile ferdinin adı, bazen çok sevilen bir dize, bazen de modaya uygun bir figür olarak karşımıza çıkan dövmenin tarihi hayli eskiye dayanıyor. Dövme, Antik Mısır toplumundan günümüze kadar pek çok farklı kültürde kendine yer bulmuştur. Silindiği zaman bile tam kaybolmayan dövme, hijyenik kurallarla yapılmadığında büyük sorunlara yol açabiliyor. 17 yıldır profesyonel dövmecilik yapan Ranez Tattoo’nun sahibi Serkan Esmer ile dövmeciliğe dair merak edilenleri konuştuk. Günümüzde popüler bir beden süsleme aracı ya da bir kimlik olabilen dövme, zaman zaman kitaplara ve filmlere de konu edilmiştir. Romandan uyarlanan ‘Ejderha Dövmeli Kız’ ya da ünlü ‘Kelebek’ filminin baş rol oyunculardan Steve Mcqueen’in göğsündeki kelebek dövmesi hafızalarımızda yer edinmiştir. Önceleri ülkemizde çok sık rastlamadığımız dövme, bugün her kesimden insanın yaptırdığı bir moda hâline geldi. Küçük yaşlardan itibaren resme merak saran ve usta-çırak ilişkisi içinde yetişen Serkan Esmer, o yıllarda dövme iğnesini kendisi lehimleyerek yapıyormuş ve boya bulmak da zormuş. Hatta bundan on beş yıl kadar önce dövme için boya siparişi verdiğinde kendisine duvar boyası geldiğini gülümseyerek anlatıyor. Dövme modasını dünyada olduğu gibi ülkemizde de ünlü isimler belirliyor. Mesela bir popstarın koluna yaptırdığı bir tüy dövmesi ya da bir yazı ya da Harry Potter filmindeki üçgen şekli moda olabiliyor. 1990’lı yılların yıldız modası, 2000’lerde yerini ‘Carpe Diem’ yazısına ve son yıllarda da Japonca yazılara bırakmış. Dövmeciliğin yeni bir iş kolu hâline gelmesi, usta yetiştirilmesinin zorluğunu da beraberinde getirdi. Serkan Esmer bu konuda, “Şimdi pek çok dövmeci olsa da, işinin hakkını vererek yapan kişi sayısı azdır. Eline dövme makinesi alıp, ‘sizin ortam çok güzelmiş’ diye gelen bir sürü insan var” diyor. Ankara’da dövmecilere ruhsat verilmiyor Dövmede yaş limiti olmasa da, Esmer 18 yaşın altındakilere dövme ve piercing yapmıyor ve yapanlara da hayli tepkili. Bu durumun, Ankara’da dövmecilere ruhsat verilmemesinden ve dövmecilerin denetlenmemesinden kaynaklandığını belirten Esmer, denetimsizlik nedeniyle merdivenaltı dövme yapan yerlere de dikkat çekerek şöyle diyor, “İlgili makamlara yaptığımız tüm başvurularımıza rağmen sonuç alamadık. İstanbul, Antalya ve İzmir’de dövmecilere ruhsat verilirken, Ankara’da bijuteri ruhsatı veriliyor. İş yerinde bir sorun yaşadığım takdirde mahkemede ‘bijuterici olarak dövme yapıyorum’ demenin sıkıntısını düşünebiliyor musunuz?” diyor. Kaliteli malzeme şart Hijyen konusunun önemli olduğu dövmecilikte kaliteli malzeme kullanılması ve enfeksiyon riskinden dolayı steril bir mekânda dövme yapılması gerekiyor. Dövme ve piercingin ayrı eldivenlerle yapılması, kaliteli bir dövme makinesi ile çalışılması ve mutlaka Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı bitkisel malzemelerin kullanılması gerektiğini vurgulayan Esmer, dövmenin yapılması kadar bakılmasının da önemine dikkat çekiyor. “Denetimsizlik sonucu internet üzerinden çok ucuza boyalar temin ediliyor. En ucuzu piyasada 30 dolara olan boya, internetten 5 dolara gelebiliyor. ‘İki çizik için bu kadar para olur mu?’ diyen müşterilerimiz de çıkıyor tabii ki…” şeklinde konuşuyor. Dövme yaptırdıktan sonra yıkanmaması ve su değdirilmemesi gerektiği yargısının yanlış olduğunu ifade eden Esmer, dövme yapılan bölgenin mutlaka temiz bir içme suyu ile yıkanması ve kremlenmesi gerektiği konusunda uyarıyor. ‘Sevgi İzi’ Alzheimer, otizm ya da down sendromlu oldukları için kendilerini ifade edemeyen ve koruyamayan insanlara yardım amacıyla Müge Anlı’nın başlattığı ‘Sevgi İzi’ projesi kapsamında da çalışmalar yapan Esmer, bilinç kaybına uğrayan alzheimer hastalarına acılı bir işlem olan dövmeyi yapmadığını, çocuklara da çip takılmasıyla bu uygulamanın aşılabileceğini savunuyor. Dövme nereye yaptırılmalı? Türkiye’de dövme konusunda kadın-erkek ayrımı olmadığını ifade eden Esmer’e göre dövmeyi daha çok seksi gözükmek için yaptırıyorlar. İnsanların ‘para veriyorum, o zaman gözüksün’ diyerek, daha çok kollarına dövme yaptırdığını söyleyen Esmer, “Gözükmeyen bir yere de yaptırabilirsin. Mesela annenin adı, sevgilinin adı. Neden özellikle alnına yaptırmak istiyorsun ki? ‘Adnanım’ diye alnına dövme yaptıran oldu” diyor. Dövme silme Vücudun her hangi bir yerine yapılan dövmeyi tümüyle ortadan kaldırmak mümkün değil. Sadece deri altındaki boya, piksellere ayrılarak derinin altına yayılıyor. Bu nedenle sildirilen bölgede bir renk farkı olabiliyor. Esmer bu konuyu şöyle anlatıyor, “ Dövme silme işlemini yapan lazer makinelerinin fiyatı 370 bin Euro’ya kadar çıkar. Sağlıklı silme işlemi ancak böyle bir cihazla yapılabilir. Ancak piyasada epilasyon aletleriyle uygulayanlar var. Bu aletler deriyi yakabiliyor. Anılar Meslekte pek çok olayla karşılaşan, “200 liram var, bana bir dövme yap” diyenden, anlamını bilmediği figürleri işletene kadar pek çok farklı insanla karşılaşan Esmer’in anıları da şöyle: “Bir gün, elinde bastonuyla yürüyen bir teyze geldi, dövme istediğini söyledi. Sonradan öğrendiğime göre, yanağında beni olan kızını kaybetmiş. Kızı benini çok severmiş. Teyze de bunun anısına yanağına dövme yaptırmaya gelmişti. Unutamadığım bir anı da, ördek ve kaplumbağa figürleri… Bir kadın müşteri, dişi bir kaplumbağa ile erkek bir ördeğin öpüştüğü bir dövme istedi. Trafik kazasında kaybettiği kocası ona yavaş hareket ettiği için ‘kaplumbağa’ dermiş, o da kocasına ‘ördek’ dermiş. Bu anıyı yaşatmak için böyle bir dövme istemiş. Azrail dövmesi Bir gün görevli arkadaşlarım, dükkânda baş edemedikleri bir müşteri olduğunu söyleyerek beni çağırdılar. ‘Nasıl bir dövme istiyorsunuz?’ deyince, ‘ benim hasmım çok, şöyle görünce korksunlar. Dosta da düşmana da mesaj olsun’ dedi. Ben de, ‘abi sana Azrail yapalım, dosta da, düşmana da olur’ dedim ve kabul ettirdim.”