İlhan: Sanatı önemli kılan insana dokunmasıdır

Tiyatro AYME tarafından ortaya koyulan, tiyatrocu Mehmet Nurkut İlhan tarafından hayat verilen şair Cemal Süreya’nın hayatını anlatan “Ben Cemal Süreya Şiir Adam” isimli oyun, canlı müzik eşliğinde seyirciyle buluşmaya devam ediyor. 24. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nden “emek ödülü” alan İlhan, aynı zamanda bu oyunla biyografi dalında 18. Direklerarası Seyirci Ödülü’ne değer bulundu

SULTAN YAVUZ - “Ben Cemal Süreya Şiir Adam” isimli, müzikli oyun sahnelenmeye devam ediyor. Tiyatro AYME tarafında ortaya konulan ve tiyatrocu Mehmet Nutkut İlhan tarafından canlandırılan Şair Cemal Süreya’nın hayatı, şiirleriyle anlatılıyor. İkinci Yeni şiir akımının önemli temsilcilerinden şair Cemal Süreya’nın hayatınıortaya koyan oyunun yönetmenliğini T. Murat Demirbaş, yazarlığını Mehtap Temiz ve Mehmet Nurkut İlhan, danışmanlığını Tamer Levent,ışık tasarımı ve yönetimini Çetin Atay ve Murat Afşar, müziklerini Dursun Özdil ve Gürcan Yazırlıoğlu, afiş tasarımını Eren Nilsu İlhan, müzik kayıt ve arşivlemesini Necdet Akdoğan üstleniyor. Cemal Süreya’nın hayatını biyografik bir şekilde şiirleriyle anlatan oyunda 10 şiir yer alıyor. Bunlardan ikisi ise büyük şair Nazım Hikmet’e ait… “Biri yurt dışında, biri yurt içinde hasretlik çektiği için ikisini buluşturmak istedim” diyen İlhan, “Sanatın gücünün toplumların, ülkelerin gelişimine nasıl katkı sağladığı biliniyor. Sanatı önemli kılan insana dokunmasıdır. İnsana dokunmanın çok daha değerli olduğunun bilinciyle yola çıktık” diyor. İlhan, “Yaşamına son veren, sahne bulamadıkları için seyirci ile buluşamayan tiyatroların ömür tükettiği ülkemizde; zor şartlara karşın yeni bir tiyatro ile nefes almanın, nasıl bir emek verilerek bugünlere gelindiğinin en önemli tanıklarıyız. İnsan …insan yaşamı… bir varmış, bir yokmuş. Masal gibi. Bugün varsa yarın yok. İnsana dair kalıcı duyguların ve yaşamın her alanda yer alan canlıların sevgi ile hep dost kalabilmesinin sadece bir anımsatması Tiyatro AYME. Bugünün gençliğinin çok iyi tanıyamadığı sanat insanlarını oyunlarıyla bugüne taşıyıp buluşmalarını sağlamak, dünyadaki kültürel değişimleri olabildiğince festivallerde oyunlarımız ve etkinlikleri ile buluşturmak hedefimiz. Birbirlerini hiç görmemiş ama tiyatro oyununda belki de bir daha yan yana gelemeyecek insanları buluşturan görsel sanatlardan sahne repliklerine dönüşen tiyatronun büyüsü bu. İnsana doğal, içten, ötekileştirmeden dokunacak oyunlarla bu iki güzel yürek adına seyirci ile buluşacağız” diyor. “Şiir kaybedilmişlerin belgesidir aslında” İlhan, Cemal Süreya’nın titiz çalışmalar yapan, fazla üretmeyen, ürettiklerinde ise iz bırakan bir şair olduğunu belirterek, Türk Dil Kurumu tarafından onaylanmış 300’e yakın sözcüğü dilimize kazandırdığına dikkat çekiyor. Direnişini şiir sanatında örnek sözcüklerle buluşturarak, okuyucuyu kendi yaşamıyla buluşturan Süreya’nın şiirlerini toplumun her kesimi ile buluşturduğunu ifade eden İlhan, şiir için de şunları söylüyor: “Dil anlamında özgün sözcükler ile şiirlerinde buluşan şairler geleceğe bu özel üretimlerini taşımakta zorluk çekmezler. Karacaoğlan, Nazım Hikmet, Yahya Kemal Beyatlı, Orhan Veli Kanık bu durumu gerçekleştirenlerden. Şiir toplumda okuyucusu olan bir alandır. Şiir kaybedilmişlerin belgesidir aslında. Cemal Süreya kaybettikçe güçlenmiş, sırtını şiirlerine değil direnişi ile onda yuva bulmuştur sözcükler Cemalettin Seber de, İki kalp arasında gidip gelen, parmak ucu ile de olsa sevdası için vazgeçmeyen Osman Mazlum da, yalnızlığına bile asla teslim olmayan Ali Fakir ya da Dr. Suat Hüseyin de, 29 ev’in yaşayan tarihi Hasan Basri de, çocukların dilini anlayan çocukluğunu yaşamamış Feyzi Halıcı da, ülkesini, toprağını, insanını çiçek açtırıp Gülbeyaz anası gibi seven Ali Hakir, Hüseyin Karayazı ve Adil Fırat da, sadece insana değil tüm canlılara dokunabilmenin değerini bilen Genco Gümrah, Ahmet Gürsu, Birsen Sağanak da, ne kadar karanlık da kalsa da, yağmur damlaları mermi, top gibi gelse de, toprak sevdiklerini bir bir alsa da, isminden bir harf kaybetse de yıkılmayan adam, şiirin çok farklı ağabeyi, ele avuca sığmayan şiir adam Cemal Süreya yazmaya devam etti son nefesine dek. İnsanı sevmenin değer olduğunu kabul etmenin bahtiyarlığını her şiir satırında özgün sözcükleriyle aşkları ile buluşturan şiirin aykırı ağabeyi “Ben Cemal Süreya Şiir Adamm” oyunumuz da Tiyatro AYME olarak tiyatro dili anlatısı. Kendisini bilen olduğu kadar, bilmeyenlerin de olduğunu ve her iki tarafında buluşmasını istedik bir saatlik oyunumuzda. Usta şair Cemal Süreya’nın yaşamını konu alan farklı metinleri iyi ekipler tarafından usta oyuncularla sahnelendi. Bu yüzden sorumluluğumuzun yüksek olduğunu, bu ustalıkla buluşabilmek için yavaş ama emin adımlarla yol aldık. Tiyatro AYME çatısı altında şiir gibi, mısra mısra, sözcük sözcük adımlarımızı atarak oyunumuzu seyirci ile buluşturduk.” “İnsan kalabilmenin tek giysisi bizce sanat” İlhan, sanatın önemine ve hayata kattığı anlamı da şu sözlerle anlatıyor: “Sanata evet diyebilmenin özünde, şehirlerin bile yalnızlaştırıldığı, yüksek binaların ısısından kar tanelerinin toprak ile buluşamadığı, doğanın çamura döndüğü, siyasetin küme düştüğü ve tarihimizin karalandığı, savaşların naklen yayınlandığı bir dünyada şair olmak da, sevmek de zor. Zor olmayan tek onur ülkemi her koşulda ve durumda savunma direncinde olmak. İnsan kalabilmenin tek giysisi bizce sanat. İnsanı estetik kılan, emek harcanarak başarının hep geleceğinin bilincinde olan, düşünmeye yönelten, başkasının yerine kendini koyarak empati yapan, sorgulamasını sağlayan, kimlik kazandıran ve değerli olduğunu anımsatan sanattır. Dünya liderimiz Mustafa Kemal Atatürk “ Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından bir kopmuş demektir. “ diyerek sanat’ın ülkenin geleceğindeki önemini yıllar önce vurgulamıştır. Bu nedenle hangi sanat alanında olursa olsun sürdürülebilir, geliştirilebilir özgün ürünler oluşmasındaki sorumluluklarımızı yerine getirmek, bir sanat dalının içinde yer almak sorumluluğumuzdur. Sanatın insana ulaşmasına emek verenlere selam olsun. Mete Balıkcı selam olsun. Yusuf Aykut İlhan selam olsun. Anneme selam olsun. Sanata evet, emeğe saygı...”
Editör: TE Bilisim