CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatının 120 milyar dolar olduğunu belirterek, "Bizim yıllık tarım ürünü ihracatımız 12 milyar dolar. Neyimiz eksik? Toprağımız mı? Daha fazla. Güneşimiz mi, yağmurumuz mu? Allah'a şükür var. Bir tek şeyimiz eksik, ahlaklı, namuslu, dürüst siyaset eksik" dedi. Balıkesir'in Kepsut ilçesinde bir kahvehanede çay içip vatandaşlarla sohbet etti. Seçim otobüsüyle Dursunbey'e geçen Kılıçdaroğlu, kent meydanında bir grup tarafından karşılandı. İlçenin AK Parti'li Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, "Hoş geldiniz" diyerek Kılıçdaroğlu ile tokalaştı. Parti otobüsü üzerinden vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı sonucu 6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksul olduğunu ileri sürdü. Vatandaşlardan, iktidara, "Ben sana oy verdim arkadaş. Yüzde 50'yi, 60'ı aştın benim çocuğuma iş bulmadın, yoksulluğu gidermedin. Esnaf da hayatından memnun değil" demesini isteyen Kılıçdaroğlu, refahı tabana yayacaklarını söyledi. Hayatının hiçbir döneminde inancını, kimliğini, yaşam tarzını siyasete malzeme yapmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, saygı duyduğunu ve böyle devam edeceğini aktardı. Kılıçdaroğlu, 7 çocuklu aileye mensup olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. En büyük ablam da okuma bilmez. Alın terimle okudum, çabaladım, çalıştım. Siyasete girdiğim gün, kendi mal varlığımı internet sitesine koydum, kazandığım her kuruş kendi alın terimdi. Herkes varlık içinde yaşasın, herkesin aşı, işi olsun, bunun için siyasete girdim. Siyasete girmek, siyasetçinin zengin olması demek değildir. Temel amaç halkın zengin olmasıdır, halkın cebinin para görmesidir. Size sözüm söz; çocuklarımın yatak odalarında, bakanlarımın odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Benim inancımda, vatandaştan aldığım her kuruş verginin hesabını bu millete vermek yatar." Çiftçilerin perişan olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin saman ithal edeceği aklınıza gelir miydi? 3 kişi alın teriyle emeğiyle çalışıp evine para götürse çok mu? Neden fabrika açmıyorsunuz, neden kapatıyorsunuz" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, yüz ölçümü Konya'dan küçük olan Hollanda'nın, yıllık 120 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı yaptığını belirterek, "Bizim yıllık tarım ürünü ihracatımız 12 milyar dolar. Neyimiz eksik? Toprağımız mı? Daha fazla. Güneşimiz mi, yağmurumuz mu? Allah'a şükür var. Bir tek şeyimiz eksik, ahlaklı, namuslu, dürüst siyaset eksik" diye konuştu. -"4 yıl için yetki istiyorum" Milletini halkını düşünen bir siyaset, kimsenin yatağa aç girmediği bir Türkiye istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, emeklilere ramazan ve kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceklerini söyledi. Emeklinin aldığı bu paralarla esnaftan alışveriş yapacağını, emekliyle birlikte esnafın ve sanayicinin de kazanacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Kim kaybedecek? Hortumcular kaybedecek. Benim görevim ne? Ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. 4 yıl için yetki istiyorum. Halkın kimliğine saygı duymak neymiş, halkın değerlerine saygı duymak neymiş, bütün dünya görsün, Türkiye görsün" ifadesini kullandı. Aile sigortasını getireceklerini, hiçbir ailenin gelirinin 720 liranın altında olmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sosyal yardımları iki katına çıkaracağız. 'CHP gelirse sosyal yardımları kesecek' diyorlar. Tam tersine iki katına çıkaracağız. OECD üyesi ülkeyiz. Sosyal yardımlar iki katına çıksa bile diğer ülkelerin sosyal yardımlarının yarısı bile etmiyor. Ben sosyal yardımı yaparken, ailede kadının bankada hesabına para yatıracağız. Kadın emekli, memur gibi parasını çekecek, çoluk çocuğun rızkını sağlayacak, yoksulluğu teşhir etmeyeceğim. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek." "Ben çiftçiyi düşünüyorum sen elmasçıyı düşünüyorsun, ben garibanı, sen varlıklıyı düşünüyorsun aramızdaki fark bu" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, seçim vaatlerinde sundukları rakamlara "yanlış" diyenin olmadığını, sadece "Parayı nereden bulacaksın" diye sorulduğunu dile getirdi. Mazotu çiftçiye 1,5 liradan vereceklerini vadeden Kılıçdaroğlu, "Kimse zara etmiyor. Rafineri, akaryakıt istasyonu, çiftçi kazanıyor. Sadece hortumcular kaybedecek" dedi. -"Sadece çay ve simit yese ayda 900 lira" Dursunbey'den bugüne kadar istedikleri oyu alamadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Kabahat bizde. Biz geldik mi, oturup vatandaşın elini sıktık mı, 'Arkadaş derdin nedir' diye sorduk mu? Ankara'da oturduk, 'Bize oy verin' dedik. Haklı mı, haklı" diye konuştu. Vatandaşların ayağına geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Haram yemem, kul hakkı yemem, benim temel felsefem budur. Doğru duracağız, kul hakkı yemeyeceğiz. Geldim oy istiyorum. Kendim için değil yoksul için istiyorum. 17 milyon yoksul benim vicdanımı rahatsız ediyor. Asgari ücreti bin 500 lira yapacağım dedim, koro halinde itiraz ediyorlar. 'Bin 500 lira vermek işçiye zulümdür' diyor. Ayda sen 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye bin 500 lira verince mi zulüm oluyor. Asgari ücret 949 lira. 5 kişilik aile düşünün. Her öğünde bir simit yesinler, bir çay içsinler. Bir simit, çayın parası 2 lira. Bir öğün 10 lira, 3 gün 30 lira. Sadece çay ve simit yese ayda 900 lira. Geriye ne kalıyor; 49 lira. 13 yıldır oturup yönetenlerin vicdanına sesleniyorum; bu parayla çocuğuna mı bakacak, ev kirası mı verecek, mutfak parasını mı karşılayacak, elektrik su parası mı ödeyecek? Çok da değil bin 500 lira ya." Çatık kaşlı değil güler yüzlü insanların Türkiye'sini inşa etmek istediklerini bildiren Kılıçdaroğlu, herkesin birbirine "merhaba" dediği, sevinçli hüzünlü gününde birbirinin yanında olduğu bir ülke için çalıştıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasını "İnşallah bir daha buraya başbakan olarak geleceğim" diyerek tamamladı.
Editör: TE Bilisim