WASHINGTON  - İran'la yapılan nükleer anlaşma ABD Kongresi tarafından onaylanmayı beklerken, Kongre üyelerini etkilemeye çalışan İsrail lobisi ve Beyaz Saray arasındaki tartışma gittikçe büyüyor. İran ile 5+1 ülkeleri arasında Viyana'da varılan anlaşmaya karşı çıkan Tel Aviv yönetimi, anlaşmanın "Tahran'a nükleer bomba edinme imkanı sunacağını" savunuyor. New York Times'ın haberine göre, Başkan Barack Obama'nın deyimiyle, İsrail, ABD'ye "milyon dolarlar harcayarak" Senatörlerin aklını çelmeye çalışıyor. İsrail'in bu lobi faaliyetlerine karşılık ABD yönetimi ise, İsrail'in ABD'nin içişlerine müdahale ettiğini savunuyor. Obama, yine aynı haberde yer alan bilgiye göre, ABD'nin en güçlü lobilerinden biri olan Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (AIPAC) iki yöneticisini geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da ağırladığında, İran anlaşmasına dair "asılsız iddialar" yaydıkları yönünde kendilerini uyardı. Obama, geçtiğimiz hafta Amerikan Üniversitesinde yaptığı konuşmada ise, İsrail lobisini direk ağzına almasa da, ülkede lobi faaliyetlerini sert bir dille eleştirip, lobicilerin "milyon dolar harcayarak", ABD'yi Irakla savaşa sokan retoriğin aynısını kullanmak suretiyle ABD'yi İran'la savaşa sokmaya çalıştığını söylemişti. ABD'nin İran'la anlaşmaya varmasını eleştiren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, anlaşma sonrasında ABD ve İsrail'in güvenliğinin tehlikeye girdiğini iddia ederek, İran'ın anlaşmaya sadık kalması halinde 10-15 yıl içinde, anlaşmayı ihlal etmesi durumunda ise daha kısa sürede nükleer silah edinebileceğini iddia ediyor. Obama, varılan anlaşmanın İran'ın nükleer silah yapımını engelleyeceğini savunurken, Netanyahu, "İran'a akacak olan yüz milyarlarca doların Ortadoğu'da ve dünya genelindeki terörist örgütlerin silahlandırılmasına hizmet edecek" ifadesini kullanmıştı. İsrail lobisi, Kongreye baskı yapması için çağrı yapıyor Dünya devleri ve İran arasında varılan anlaşma ABD Kongresinin onayını beklerken, ABD'deki İsrail lobileri vasıtasıyla Kongre üyelerinin desteğini almaya çalışan İsrail, Cumhuriyetçilerin ve İsrail lobisine yakınlığıyla bilinen Demokratların anlaşmaya karşı çıkmaları için çaba gösteriyor. ABD'deki silah lobisinden sonra en güçlü ikinci lobi olarak bilinen AIPAC, Kongre üyelerine baskı yapılması çağrısı yaptığı ilanlarında, Obama yönetiminin İran'la masaya oturmasını ve bu süreçte diplomatik bir çaba göstermiş oluşunu memnuniyetle karşıladıklarını, fakat varılan nihai sonucun İran'ın nükleer çalışmalarını engellemeye yetmediğini savunuyor. Hatta AIPAC, varılan anlaşmanın bununla sınırlı kalmayıp, aksine, anlaşmanın İran'ın nükleer çalışmalarına ve teröre verecekleri desteğe hız kazandıracağı vurgusunu yapıyor. Varılan anlaşmanın "çok kötü" olduğunu savunan lobi, Viyana'da varılan anlaşmanın alternatifinin "daha iyi bir anlaşma" olduğunu söylüyor. AIPAC,  Kongre'den bu anlaşmayı reddederek, hükümeti müttefiklerle daha yakın ilişki içinde olmayı, İran'a ekonomik yaptırımları sürdürmeyi ve Nükleer silah yapımına gidilen yolların tamamen kapatılması çağrısında bulunuyor. Obama'nın beş senatörü daha ikna etmesi gerekiyor ABD Dışişleri Bakanlığı, İran ile sağlanan nükleer anlaşmayı ABD Kongresi'ne sunmasının ardından, Kongre'nin sunulan anlaşmayı gözden geçirip oylaması için son tarih 17 Eylül. Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, anlaşmaya sıcak bakmamakla birlikte, özellikle İsrail'in güvenliğinin bu anlaşma sonrasında ciddi şekilde tehlikeye gireceğini savunuyor. İran'la varılan anlaşma, Demokratların da tam desteğini almış değil. Özellikle Yahudi kökenli Demokratlar Eylül ayındaki oylamada anlaşmanın reddine yönelik oy kullanacaklarının sinyallerini veriyor. Demokratların önde gelen isimlerinden Yahudi kökenli Elliot Engel, anlaşmanın İran'ı güçlendireceğini savunarak, anlaşmaya karşı çıkacağını peşinen açıkladı. Engel gibi New York'u temsil eden diğer bir Yahudi kökenli Demokrat Chuck Schumer da, geçtiğimiz hafta İran anlaşmasına karşı olduğunu belirtti. Yahudi kökenli Demokratların anlaşmaya karşı çıkıyor oluşu, parti içerisinde anlaşma lehine kullanılacakların sayısı konusunda da kaygıları artırmaya başladı. Elliot ve Schumer'in ardından, Yahudi kökenli diğer bir demokrat, Brian Schatz ise ABD'deki Yahudilerin İran anlaşmasına karşı çıktığı yönündeki ön yargıyı yıkmak adına, İran anlaşmasını desteklediğini ve bu anlaşmanın aslında İran'ı nükleer silah yapımından uzak tutacak tek çözüm olduğunu söyledi. Kongre'den anlaşmayı reddeden tasarı geçerse, Obama bunu veto edeceğini daha önce açıklamıştı. Obama'nın veto durumuna karşı, Senato'nun Temsilciler Meclisi'nin ret tasarısını üçte ikilik çoğunlukla geçirmesi gerekli. Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçi çoğunluk nedeniyle gözler daha çok Senato'nun nasıl bir adım atacağına çevrildi. Bu noktada, toplamda 67 oyun gerektiği Senato'da, Obama'nın, vetosunu korumak için 34 senatörü ikna etmesi yeterli olacak. Washington Post gazetesine göre, Obama, şu anda 29 senatörün desteğini almış durumda ve geri kalan beş senatörü daha ikna etmesi gerekiyor. Özellikle Demokrat parti içerisinde Obama'ya sırtını dönerek, Netanyahu'yu destekleyen Senatörler, Demokratlara yakınlığıyla bilinen basın tarafından "ihanet"le suçlanırken, İsrail'e yakınlığıyla bilinen gazeteler ise İsrail'i destekleyen Senatörlerin antisemitizme maruz kaldığını savunuyor. Demokrat Parti'nin Yahudi kökenli senatörlerinin eleştirildiği New York Times gazetesinin editöryal yazısı, anlaşmaya karşı çıkan Schumer'in sadakati sorgulanarak "dış ülkelerin liderini destekliyor" şeklinde eleştirilere hedef olmuştu.
Editör: TE Bilisim