Gazetecilerin yıpranma hakkının basın kartına bağlanması şartı AYM’den döndü

ANKARA - Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Anayasa Mahkemesi’nin gazetecilerin yıpranma hakkının başlamasında basın kartı sahibi olmaları şartının aranmasının Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilmesini “Yüksek mahkeme keyfiliğe karşı çıktı” ifadeleriyle değerlendirdi. Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün lağvedilmesi sonrasında oluşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı bir alt birim haline getirilen ve gazetecilerin gerçek temsilcisi olan örgütlerin dışlanarak oluşturulan Basın Kartları Komisyonu’nun basın kartları konusundaki icraatının ciddi sıkıntılar içerdiğini kaydeden Bilgin, “Yüzlerce meslektaşımızın basın kartları yenilenmediği gibi, yüzlerce genç gazetecinin başvurusu da birkaç devlet memurunun onların gazeteci sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmesine bırakılmış durumdadır. AYM’nin kararı her ne kadar yürütmeye dokuz ay içerisinde durumu düzeltme imkânı vermiş isede, yıpranma hakkının kanunla düzenlendiğini, yönetmenlik veya keyfi değerlendirmeler ile kısıtlanamayacağını vurgulamaktadır. Basın kanunu çerçevesinde çalışmaya başlayan genç gazetecilerin yıpranma hakkı elbette ki mesleğe başladıkları, sosyal güvenliklerinin ödendiği ilk günden itibaren geçerli olmalıdır,” dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde ya basın örgütlerinin verdiği kartların ya da gazetecilerin çalıştıkları kurum kartlarının basın kartı olarak kullanıldığını kaydederek, “Bir süredir Türkiye’de de birçok meslek örgütü bu konuyu vurgulamakta, ülkemizdeki (Devlet kimin gazeteci olduğuna karar verir) anlayışını yansıtan ciddi anomalinin ortadan kaldırılması çalışması içerisindedir. Örgütlü dayanışma içerisinde Türkiye’deki basın kartı sorunu çözülmelidir,” dedi. Buarada, Anayasa Mahkemesi’nin gazetecilerin fazla mesaisinin zamanında ödenmemesi durumunda ödenmediği süre boyunca her gün işletilecek olan yüzde 5 faizin haksız ve ölçüsüz olduğu iddiasıyla yapılan itirazın da kabul edildiğini söyleyen Bilgin, “Bu faiz gerçekten yüksekti. Fiili olarak uygulanması zordu. Ancak gazetecilere gazete sahiplerine karşı ciddi bir güç sağlıyordu. Oran düşürülse belki daha iyi olurdu. Hükmün iptali korkarım ileride çok sorun oluşturacaktır” dedi.