Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, ifade özgürlüğü alanında Anayasa Mahkemesi’nin son dönemki kararlarıyla erişim engellerine karşı çıkışını sevindirici bulduğunu belirterek, ancak sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle gazeteciler başta olmak üzere farklı toplumsal kesimler aleyhine Eylül ayında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla hapis cezaları verilmeye devam edildiğini söyledi. Bilgin, “Anayasa Mahkemesi’nin son dönemki kararlarıyla yüksek mahkeme kimliğiyle ifade özgürlüğünden yana aldığı tavrın yargıda yaygınlaşmasını umut ediyoruz. Meslektaşlarımız veya vatandaşlarımız aleyhine eleştiri sınırları kapsamında değerlendirilebilecek ifadeleri dolayısıyla hapis cezaları hükümleri verilmemesini diliyoruz” dedi. Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında Eylül 2019 dönemi raporuna ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) aldığı kararlara ilişkin detaylara raporlarda yer verdiklerini belirterek, böylece Türk yargı sisteminde basın ve ifade özgürlükleri açısından en üst yargı aşamasına değin yaşanan aksaklıkları da gözler önüne serdiklerini vurguladı. AYM’nin son aylarda sıkça yaşanan erişim engelleme kararları için “basın ve ifade özgürlükleri ihlalidir” şeklinde kararlar aldığını kaydeden Bilgin, ÖiB raporlarıyla aylık olarak AYM’nin hak ihlali olduğuna hükmettiği erişim engellemeleri gibi gelişmelerin takip edilebileceğini söyledi. Bilgin, ÖİB Eylül ayı raporu itibariyle “İstanbul-Taksim’de 2014’te Gezi Parkı eylemleri yıldönümünde gazeteci Erdal İmrek’in polis tarafından darp edilmesini hem basın ve ifade özgürlüğü ihlali hem de insan onuruna yakışır muamele görmeme olarak değerlendirmesi dikkat çekti. AYM’nin erişim yasaklarına karşı aldığı tavır Eylül ayında da sürdü ve bu kararlara eski AKP’li bakanlar hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM’de araştırması yapılmasıyla ilgili haberlere yasaklama getirilmesine karşı çıkışı eklendi. Bu arada AYM’nin geçtiğimiz Temmuz ayında aldığı karar doğrultusunda ‘Barış için Akademisyenler’ bildirisi imzacısı bazı akademisyenler hakkında beraat kararları verildiği kayıtlara girdi. AYM’nin ifade özgürlüğünden yana aldığı tavrın Türk yargısında hakim yaklaşım olmasını bekliyoruz ve bu çerçevede TBMM gündemindeki yargıya ilişkin yeni düzenlemelerini yakından takip ediyoruz” diye konuştu. Eylül ayında gazetecilik mesleğini hedef alan Cumhuriyet davasında olumlu gelişmeler yaşanmasından sevinç duyduğunu kaydeden Bilgin, “Ulusal ve uluslararası meslek örgütlerince dikkatle izlenen Cumhuriyet davasında Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararı ile karikatürist Musa Kart, gazeteci Güray Öz gibi hapisteki bazı meslektaşlarımız tahliye edildi. Ancak Daire, gerekçeli kararında basın özgürlüğü vurgusu yapmasına rağmen dava başladığı sırada Cumhuriyet muhabiriyken yaptığı haberler nedeniyle HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın ise yeniden yargılanmasına karar verdi” anımsatması yaptı. Bu örnek dışında Eylül ayında basın ve ifade özgürlükleri aleyhinde çok sayıda yargı süreçleri yaşanmaya devam ettiğini söyleyen Bilgin, “Hüsnü Mahalli ve Barış İnce için mahkemelerce ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla hapis cezalarına hükmedildi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da, sekiz yıl önce paylaştığı Twitter mesajları gerekçe gösterilerek bu suçlamayla dokuz yılı aşkın hapis cezasına mahkum edildi. Pek çok gazeteci aleyhine haberleri veya sosyal medya paylaşımlarında ‘terör örgütü üyeliği’ veya ‘örgüt propagandası’ yaptıkları iddiasıyla adli süreçler işletilmesi yaklaşımı sürdü. Bilgin’in verdiği bilgiye göre; ÖiB ekibince açık kaynaklardan yapılan derlemeler itibariyle hapisteki gazeteci sayısı, Ağustos’taki ani artış sonrasında Eylül’de yeniden düşüş gösterdi. Temmuz ayı sonunda hapisteki gazeteci sayısı 59’u hükümlü ve 75’i gözaltında veya tutuklu olmak üzere toplam 134 gazeteci hapiste iken, Ağustos ayında 15 gazeteci daha gözaltına alınmasıyla tutuklu ve hükümlü olarak hapisteki gazeteci sayısı 149’a tırmanmıştı. Eylül ayında ise 55’i mahkum, 74’ü gözaltında, toplam 129 gazetecinin hapiste olduğu görüldü. Ayrıca Eylül ayında görülen 944 sansürle birlikte ilk sekiz aydaki sansür veya habere müdahale sayısı 1163 olarak kaydedildi. Yine aynı dönemde hakkında yasal işlem yapılan gazeteci sayısı da 213 oldu. Bu arada siyaset arenasında AKP’den yaşanan ayrılıklardan dolayı medya sektöründe hükümete yakınlığıyla tanınmış Yeni Şafak, Akit TV gibi bazı medya kuruluşlarında da gelişmeler yaşandığını anlatan Bilgin, ÖiB Eylül ayı raporundaki bilgiler bakımından “Bu medya kuruluşları, iktidar partisine yönelik eleştirel görüşler ifade ettikleri için bazı isimler ile yollarını ayırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın CHP yönetimine geçmesiyle birlikte hükümete yakın bazı medya kuruluşlarında ekonomik sıkıntılar yaşandığı iddiası gündemdeki yerini korudu. Bu çerçevede, bazı medya kuruluşlarında küçülme kararları alındığı görüldü. Bu arada Demirören Medya Grubu’ndaki medya kuruluşları üst yönetici kadrolarına Turkuvaz Medya Grubu kökenli isimler getirilmeye devam etti. Öte yandan sektörde bazı olumlu gelişmeler de ÖiB Eylül ayı raporunda not edildi. Ana akım medyada çalışma olanağı bulamadıklarını kaydeden kimi gazeteciler, internet üzerinden yayıncılık arayışına yoğunlaşarak, yeni yayın kuruluşları oluşumları başlattılar. Bu kapsamda Bizim TV ve Babıali TV’nin yayın hayatına başlayacağı duyuruldu” diye konuştu. ÖiB Eylül 2019 raporuna ve geçmiş aylara ilişkin raporlara ise, www.gazetecilercemiyeti.org.tr ve www.pressforfreedom.org internet adreslerinden ulaşabilirsiniz.