M4D Projesi kapsamında pandemi döneminde yaşanan sıkıntılar ve olası çözümler tartışıldı

Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla yürüttüğü Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında farklı illerden gazetecilerin katılımına açık “Basının Salgın Dönemine Özgü Sorun ve Önerileri” başlıklı durum değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi

NAZ AKMAN - Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında, “Basının Salgın Dönemine Özgü Sorun ve Önerileri” başlıklı durum değerlendirme toplantısı yapıldı. Durum değerlendirme toplantısından önce bir araya gelen M4D ulusal komite üyeleri, yeni dönem Basın Evi Destek Araçları ve planlanan etkinlikleri görüştü. Farklı illerden gazetecilerin katılımıyla online gerçekleştirilen “Basının Salgın Dönemine Özgü Sorun ve Önerileri” başlıklı durum değerlendirme toplantısında ise pandemi döneminde yerel basında yaşanan sıkıntılar ve olası çözümler tartışıldı. Toplantıya, M4D ulusal komite üyeleri, akademisyenler, serbest çalışan gazeteciler, büyükelçilik çalışanları, Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı, Fethiye Gazeteciler Derneği Başkanı, Kayseri Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti ve Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı katıldı. Toplantıda, M4D Projesi’ne ilişkin yapılan sunumda bugüne kadar 109 etkinliğin gerçekleştirildiği bu etkinliklere 4.260 kişinin katılım sağladığı belirtildi. Ayrıca proje kapsamında verilen desteklerle 51 gazeteciye mesleklerini sürdürebilmeleri konusunda internet sitesi kurulduğu, serbest çalışan gazetecilerin telif karşılığı Gazeteciler Cemiyeti yayın organı 24 Saat gazetesinde 221 haberinin yayınlandığı ve Basın Evi Destek Aracı kapsamında 31 çalışma desteklendiği kaydedildi. Toplantıda, M4D Projesi 2020 yılı ikinci çeyrek Medya İzleme Raporu sunuldu. [caption id="attachment_186265" align="alignleft" width="375"] M4D Direktörü Yusuf Kanlı[/caption] Kanlı, “Amacımız Anadolu medyasının pandemi sürecindeki sıkıntılarına kulak vermek” Toplantının açılış konuşmasını yapan M4D Direktörü Yusuf Kanlı, proje hakkında bilgi vererek, basın çalışanlarının pandemi sürecinde sahada yaşadığı zorluklara değindi. Kanlı, “Amacımız öncelikle Anadolu medyasının pandemi sürecindeki sıkıntılarına kulak vermek. M4D Projesi geçen yıl başladı, neredeyse 18 ayı geride bıraktık. Bu süre zarfında çok önemli çalışmalar yaptık, hazırladığımız sunumda bunları görebileceksiniz. Tüm olumsuzluklarına rağmen pandemi sürecini de fırsata çevirdik, online ortamda daha fazla insana ulaşmayı başardık. Pandemi sürecinde çok sayıda gazeteci işsiz kaldı, yapmak istemediği işleri yapmak durumunda bırakıldı. Sahada görev yaparken işyerleri yeterli ölçüde hijyen önlemleri sağlayamadı, gazeteciler bu ortamda mesleğini sürdürmek zorunda kaldı. Bu süreçte meslektaşlarımız özellikle haber kaynağına ulaşma konusunda zorluklar yaşadı, akreditasyonun önemini bu süreçte daha net gördük” dedi. Bilgin, “Hapisteki meslektaşlarımızın bir an önce çıkmasını umuyorum” Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Covid-19 salgını gerekçesiyle hükümlü mahkumlara ceza indirimi sağlayan infaz yasası değişikliğinde tutuklu yargılanan gazeteciler için ceza indirimi yapılmaması nedeniyle gazetecilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Bilgin, basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar konusunda, “Bu dönemde ne yazık ki basın özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar salgın tanımadan sürdü. Özellikle hapisteki meslektaşlarımızın durumu bizim için çok önemli, her ne kadar üçü serbest bırakılsa da haksız yere hapsedilmeleri şiddetle kınıyoruz. Suçsuzluklarına inanıyorum. Bu yapılanların göz dağı operasyonu olduğunu düşünüyorum. Gazetecilere, haber yaptıkları için zindan yolunun açık tutulması bir baskı kurma amacı taşımaktadır. Bu dönemin geçeceğine inanıyorum, hapisteki meslektaşlarımızın bir an önce çıkmasını umuyorum” diye konuştu. Bilgin, “Savunma hakkımızı savunan avukatların bu girişimini sonuna kadar destekledik” Barolarla ilgili yasa değişikliğine tepki göstermek için Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının kente girişine izin verilmemesinin hukuksuz olduğunu belirten Bilgin, “Baro başkanlarının Ankara’ya geldikleri süre zarfında kendilerine yapılan davranışları hukuksuz buluyorum. Özellikle basın özgürlüğünün olmadığı, gazetecilerin hapiste olduğu bu süreçte avukatlara daha fazla ihtiyacımız var. Savunma hakkımızı savunan avukatların bu girişimini sonuna kadar destekledik. Özellikle baroların bölünmesi savunma hakkının bölünmesi demek, savunma hakkının siyasallaşması demektir. Biz her zaman katı siyasallaşmanın toplumları geriye götürdüğünü düşündük. Biz gazeteciler her zaman haklarımızı savunacağız, bizim haklarımızı bizim için savunan avukatlara da her zaman ihtiyacımız var” sözlerine yer verdi. [caption id="attachment_186266" align="alignright" width="335"] Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nazmi Bilgin[/caption] Bilgin, “Gazetecilerin moralini yüksek tutmak lazım” Anadolu basınının yaşadığı ekonomik sıkıntılara değinen Bilgin, pandemi sürecinde bazı yayın kuruluşlarına verilen cezaları eleştirdi. Bilgin, “Yine bu süreçte Basın İlan Kurumu (BİK) yönetim kurlunun bazı gazetelere verdiği cezalar kabul edilemez. Özellikle bazı televizyonlara verilen ağır para cezaları hukuki değildir. Pandemi süreci özellikle Anadolu basını için sıkıntılara yol açtı. Her ne kadar BİK birtakım destekler sağladıysa da bu yeterli olmadı. Resmi ilan gelirlerinde ciddi düşüşler yaşandı, Anadolu basını bundan olumsuz etkilendi. Kısmi çalışma ödeneği olumlu bir destek ancak bu fedakarlığı biraz da gazete sahiplerinin yapması gerekiyor. Bu tip kriz dönemlerinde gazetecilerin moralini yüksek tutmak lazım, patronların onların yanında olduğunu göstermesi gerekiyor. Öte yandan bu süreçte özellikle dijital medyada hareketlilik oldu ancak yeni medyada kişilik haklarının zedelenmesi bu mecranın bir boşluk içinde olduğunu gösteriyor, bu nedenle internet yasasının getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Pandemi döneminde M4D Projesi kapsamında başarılı bir çalışma yapıldı. Böylesi güç bir dönemde bu proje aracılığıyla özellikle Anadolu’daki kurumları ve gazetecileri desteklemeye özen gösterdik, onlara can suyu olmaya çalıştık” dedi. Katılımcılar toplantı kapsamında, gazetelere yeterli ilanların verilmemesi sonucu yaşanan ekonomik sıkıntıları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kayyumların yerel basına yansımalarını, kısa çalışma ödeneği, gazetelerin rotasyonlu yayın yapması, internetin denetimi, yalan haberlerde bilgileri doğrulama platformları, dijital okur yazarlığın önemi ve dijital medyanın bu süreçte güç kazanması konusunda fikir alışverişinde bulundu. Ayrıca salgın döneminde sahada görev yapan gazetecilerin karşılaştığı sorunlar, haber kaynaklarına ulaşma ve sağlıklı veri alma noktasındaki deneyimler, salgın hakkında yanlış bilginin yayılması ve dezenformasyonun önüne geçilmesi için yürütülen çalışmalar, salgın sırasında uğranan hak kayıpları ve 2020’nin iki gündemi olan basın kartları ve Basın Kanunu kapsamında yıpranma hakkıyla ilgili konularda masaya yatırıldı.
Editör: TE Bilisim