“Ankara’da Yitik Mekanlar ve Zamanlar” gözler önüne serildi

Emin Antik Sanat Merkezi, 2020 yılına sanat ve kültürle başladı. “Ankara’da Yitik Mekanlar ve Zamanlar” başlıklı fotoğraf gösterisi ve söyleşide, katılımcılar Başkentin tarihine sahip çıkmak adına kentin dokusu olan tarihi yapıların yıkımının durdurulması gerektiğini savundu

NAZ AKMAN - Emin Antik Sanat Merkezi, yeni yılın ilk etkinliğinde, Ankara’daki yitik mekanlar ve zamanları konuştu. Fotoğraf sanatçısı Şenol Zümrüt’ün 2013 yılından 2019 yılına kadar Ankara’nın çeşitli yerlerini fotoğrafladığı eserleri, “Ankara’da Yitik Mekanlar ve Zamanlar” fotoğraf gösterisiyle katılımcılara izletildi. Başkentin kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini yaklaşık altı yıl boyunca fotoğraflayan Zümrüt, “Fotoğraflara bakınca, o eski mahalle kültürünü, insanların bir arada yaşadığı neşeli ortamların öldüğünü gördüm. Bu fotoğraflar Ankara’nın son altı yıllık sürecini kapsıyor. Öğrencilik yaşamımda özellikle Kale civarına çok sık gelirdim, yıllar sonra tekrar döndüğümde bıraktığım Ankara’nın olmadığını gördüm. Hayal ettiğim, özlediğim hayat yoktu. Sonraları Ulucanlar Cezaevi ve Kale civarındaki yerleri gezince az da olsa eski yapıların yerinde kaldığını fark edip, bunlar da kaybolmadan belgelemek istedim. Son altı yıldır çektiğim bu fotoğraftaki evlerin yüzde 65’i maalesef yok edildi. Üstelik çok kısa süre içinde kayboldu. Bu kayboluşa bir dur mu demek gerekiyor acaba diye bu fotoğrafları çekip, sergilemek istedim” dedi. Gözüm, “Fotoğrafçı belgeler, sonrası kültür tarihçilerinin işidir” Zümrüt’ün fotoğraf gösteriminin ardından yazar, sanat felsefecisi ve Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm ve Sanatım Dergisi’nin sahibi gazeteci Recep Peker Tanıtkan, “Ankara’da Yitik Mekanlar ve Zamanlar” başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. Gözüm, fotoğraf sanatına ilişkin, “Görkemli kültür üzerinde yükselen güç her zaman, mekan, coğrafya ve zaman arasında kurulan sıkı bağla ilintilenmiştir. Büyük imparatorluklara, uygarlıklara baktığımızda bu bağı çok net görüyoruz. Fotoğraf sanatı, mekânsal ve zamansal olarak bir yitikliği geçmişin bir parçasını takip eder. Yerleşik yaşam ve tarihsel süreç, artık ne dokunun yeterince irdelendiğini ne de zamanın ruhuna dokunan babayiğit mimarların yetişmediğini gösterir. Fotoğrafçı belgeler, sonrası kültür tarihçilerinin işidir. İkinci elden kiralık bir dünyada yitik mekanlar ve zamanlara kapı aralamaktır fotoğraf sanatı. Fotoğrafçı, yitik nesnenin ardındaki öykünün peşinde koşar ve onu görsellemeye çalışır. Nesneler ve mekanlar bunların zamanla olan bağları nedir, çoğunlukla bilmiyoruz. Ancak onları izleyerek bir bellek oluşturmaya çalışıyoruz. Yanılsamaya mahal vermeyen yitik zamanların gerçekleridir o mekanlar. Yıkılmış ve boyaları dökülmüş duvarlar arasında biten ömürler, okunmayan yazılar, kaybolan nesneler ve insanlığın ortak belleğinin izleri. Zaman karşısında insanın biçareliği ve moderniteye koşuşu, bir de yitik sevdalar kadar, hüzün veren yitik hafıza mekanları vardır ki, bunların hali hepten harap” diye konuştu. Tanıtkan, “Fotoğrafta en önemli olay; an, ışık ve aşktır” Fotoğrafçı gözüyle kente bakış hakkında konuşan Tanıtkan ise “Fotoğraf her şeyden önce bir aşktır. Fotoğrafa aşk olmazsanız, fotoğraf çekemezsiniz. Fotoğrafı çekerken o aşkı yaşamanız gerekiyor. Fotoğrafta en önemli bir diğer şey andır, anı yakalayamazsanız fotoğraf fotoğraf olmaz. Fotoğrafta ışık her şeydir. Az önce baktığımız fotoğraflarda Şenol Zümrüt, ışığı o kadar güzel kullanmış ki, fotoğrafın tüm derinliğini bize yansıtıyor. Fotoğrafı sanat olarak görmeyenler var ama fotoğraf bir sanattır. Fotoğrafta en önemli olay; an, ışık ve aşktır” ifadesini kullandı. Bilgin, “Fotoğrafın ruhu vardır” Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm’ün moderatörlüğüyle gerçekleştirilen söyleşi kapsamında fotoğrafın gücüne ilişkin görüşlerini dile getiren Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Fotoğrafın gücü tartışılmaz, fotoğraf anı yaşatan bir belgedir ve fotoğrafın ruhu vardır” dedi. Bilgin, çocuklara ve gençlere tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkılması konusunda bilinç aşılanması gerektiğini söyleyerek, “Bu söyleşinin en önemli tarafı bir bilincin oluşmasına katkı sağlanmasıdır. Herkesi suçlayabiliyoruz ama kendimize bakmıyoruz. Bu bilincin oluşturulması konusunda eğitim çok önemli bir yere sahip. Bugün Türkiye’de ilkokul, ortaokul veya lisedeki öğrencilerin kaçı müze gezmiş veya eski tarihi mekanları ziyaret etmiş. Biz bu bilinci aşılamadığımız sürece yapacaklarımız hep sınırlı kalacaktır. Her şeyi yıkıyoruz. Çocuklarımıza yıkılanların sadece taş ve toprak olmadığını, anılarımız olduğunu anlatmalıyız. Çocuklarımızı, torunlarımızı müzelere, tarihi, kültürel eserlerin olduğu yerlere götürmez ve tanıtmazsak gelecek kuşaklarda bu bilinç oluşmaz” diye konuştu. Zümrüt’ün Başkenti fotoğrafladığı eserlerin belge niteliğinde olduğunu belirten Bilgin, “Şenol Zümrüt’ün gösteriminde olağanüstü fotoğraflar gördüm. Yıkılmak üzere olan bir binanın camındaki Türk bayrağı en çok dikkatimi çeken ve beni etkileyen kareydi. Bu fotoğraf benim aklıma, insanların yokluk içinde de olsa milli duygularını kaybetmediğini, her şeye isyan etseler de kimliklerine isyan etmediklerini getirdi. Fotoğrafın ruhu vardır. Dolayısıyla fotoğrafın gücü tartışılmaz, fotoğraf anı yaşatan bir belgedir. Ben meslekte 50 yıldır çalışıyorum fakat tek kıskandığım iş fotoğrafçılar olmuştur. Biz gazeteciler her şeyi sayfalarca yazar süsleriz, ancak fotoğraf sanatçılarının böyle uzun bir vakti yoktur, anı çekerler. Ama çektikleri o anlarla bizlere sayfalarca şey söylerler. Zümrüt’e çok teşekkür ediyorum bu fotoğrafların hepsi belge niteliğinde, bunları 50 yıl sonra hiçbir yerde bulamayacağız” dedi. Büyükşehir’den tarihi yerlere, ücretsiz, elektrikli ring müjdesi Katılımcılara arasında yer alan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş de başta Ankara Kalesi olmak üzere kentin tarihi alanlarının daha fazla ziyaret edilebilmesi için ücretsiz elektrikli ring seferlerinin başlatılacağını duyurdu. Ödemiş söz konusu ringlerin Ocak ayı sonu itibariyle hizmete sunulacağını ifade ederek, ring güzergahına ilişkin “Bu ay sonunda ücretsiz elektrikli ring seferleri başlatacağız. Eski Stat Otel yani Radisson Otel’den başlayıp, Birinci ve İkinci Meclis, Zafer Anıtı, Hacı Bayram Veli Camii, Anafartalar, Roma Tiyatrosu, Ankara Kale’si, Saman Pazarı, Etnografya Müzesi ve İtfaiye Meydanı’na kadar gidecek” sözlerine yer verdi. Söyleşinin ardından Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin ve eski milletvekillerinden Şevket Bülend Yahnici, fotoğraf sanatçısı Şenol Zümrüt ile Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Mehmet Kip’e sanatçılar Şükran ve Hasan Pekmezci’nin “Doğanın ve Hayatın İçinden Resimler Sanatta 50.yıl” kitabını takdim ettiler. [caption id="attachment_173886" align="aligncenter" width="600"] İbrahim Terzioğlu[/caption]